Ahmet Tolgay

“Toprağa verilemeyen Ramadan Güney” dosyası






31 Ağustos 1997’de Paris’te oluşan ve dünyayı sarsan tarihi bir trafik kazasının gelişmeleri, Londra’da yaşayan köklü, tanınmış ve zengin bir Kıbrıs Türk ailesini de derinden etkileyecekti… Söz konusu ünlü kazanın kahramanları, bugünkü İngiliz Kralı Üçüncü Charles’tan ayrılmış ve İngiliz tahtının varislerinin de annesi olan Prenses Diana ile sevgilisi zengin iş adamı Mısır kökenli Müslüman Dodi Fayed idi… Paris caddelerinde, kendilerini kovalayan paparazzilerden kaçmaya çalışırken, içinde bulundukları lüks arabada kaza yaparak can vermişlerdi…
Dünyayı sallayan bu kaza Londra’daki o tanınmış ve zengin Türk ailesini nasıl mı etkiledi?… Gelelim bu sorunun yanıtına:
Herkesin şok kazaya odaklandığı o günlerde İngiltere’de gündem olan bir iddia ile ortaya çıkan D. H. adlı servet avcısı İngiliz kadın da Dodi Fayed’in Brookwood mezarlığındaki cenaze törenindedir…Trafik kazasında Prenses Diana ile birlikte yaşamını yitiren Mısırlı zengin iş adamı Dodi Fayed’in kızının babası olduğunu öne sürmektedir bu kadın iki gözü iki çeşme ağlayarak!… Dodi’nin mirasından pay alma amacını taşıyan sansasyonel iddiası Dodi Fayed’in babası Muhammed Fayed tarafından kanıtlarıyla birlikte yalanlanacak ve D. H. polise zaman kaybettirdiği gerekçesiyle cenaze töreninden bir süre sonra gözaltına alınacaktı…
***
Dodi Fayed olayıyla İngiltere kamuoyunda ünlenen bu kadın işte o cenaze töreninde Brookwood mezarlığının sahibi Ramadan Güney’e sözde teselli arayarak yanaşır… Onunla tanışır ve hatta birlikte yaşamaya başlar…
Mezarlık arazisi içinde bir villası da bulunan Kıbrıslı Türk iş adamı Ramadan Güney’le haşır neşir olmanın yolunu çok iyi beceren D. H., Güney’in Kıbrıs’taki kuşkulu ölümünden sonra da onun kızının babası olduğunu öne sürer… Ve mahkemeden çıkarmayı başardığı bir ara emriyle paha biçilmez değerdeki Brookwood mezarlığına “miras” olarak el koyar… Güney’in merhum eşi Süheyla Hanım’dan olan çocuklarının ve ailenin çalışanlarının da bu mezarlığa girmesini yasaklar… Güney kardeşler Brookwood’un kapısından şiddet kullanılarak uzaklaştırılır…
***
Şimdi gelelim günümüze: Ramadan Güney’in kuşkulu ölümüyle ilgili dava artık yeni bir aşamada… 2016 yılından bu yana Lefkoşa Mahkemesinde süren davada, mahkemeye sunulan tüm şahadete binaen, adli ölüm tahkikatının eksik yapıldığı sonucuna varıldı… Yargıç Nil E. Çeliker, Güney’in kanında  “atenol” saptanmasından dolayı bu ölümün kuşkulu olabileceğine vurgu yaptı. Çeliker, Ramadan Güney’in ölümüyle ilgili yeniden adli ölüm tahkikatının başlatılmasına ve kanında bulunan ölümcül maddenin hangi amaçla alındığına dair araştırma yapılmasına emir verdi…
***
Yakın akrabam olan Niyazi Atahasan, zamanında Londra’da, konfeksiyon sektöründe ünlenmiş bir başka Kıbrıs Türkü iş adamıdır… Birlikte birçok sosyal iş yaptıkları Ramadan Güney’in yakın dostu olduğundan bu ailenin başına gelenleri bana ayrıntılarıyla anlatırdı… Bir süre önce yitirdiğimiz Niyazi Atahasan’ın Lefkoşa’daki cenaze törenindeydim… İşte orada Güney’in oğlu Erkin Güney’le tanıştırıldım… Anneleri Süheyla Hanım’ı 1992’de kaybeden babasının İngiliz kadın D. H.’yle yakınlaşmasının ailece sarsılmalarına neden olduğunu ve bu yakınlaşma sonucu yaşadıklarını yana yakıla anlatmıştı bana genç adam…
Şimdi Lefkoşa’daki mahkemede “kuşkulu ölüm” saptamasıyla sonuçlanan davayı da açan Erkin Güney ve kardeşleridir…
Ramadan Güney’in oğlu Erkin Güney, 2 Kasım 2006’da Kıbrıs’ta tatildeyken yaşamını yitiren babasını ve ondan önce ölen annesini adaya getirip burada gömmeyi istediklerini, ancak kapanmayan dava nedeniyle bunu başaramadıklarını derin bir üzüntüyle anlatıyor… Güney’in kuşkulu biçimde vefat etmesinin ardından miras tartışmaları gündeme gelince Güney’in eski sevgilisi, D. H. ile oğlu Erkin Güney birbirilerine karşılıklı davalar açtılar… İngiliz kadın, mahkemeden almayı başardığı ara emri sayesinde Güney’in Kıbrıs’a getirilip gömülmesini yıllardır engellemektedir…
Ramadan Güney’in naaşı, Brookwood mezarlığındaki soğutulmuş özel bir morgta, toprağa verileceği günü beklemektedir… Hâlâ!.. Çocuklarının babalarının naaşını ziyaret etmelerine bile izin yok!..
***
1932 yılında Baf’ın Dağaşan (Vretça) köyünde dünyaya gelen merhum Ramadan Güney, bir romana konu olabilecek ilginçlikte hareketli bir yaşam sürdü… TMT’den önceki Kıbrıs Türk direniş örgütü VOLKAN’ın kurucularından ve etkin üyelerindendir… Rum terör örgütü EOKA’nın ENOSİS adına devreye girdiği 1950’li yıllarda, İngiliz Sömürge Yönetimi’nin tanınmış Türk polis Çavuşlarından biri idi…
Milliyetçiliği ve ataklığıyla bilinen Güney, bazı tetikçi EOKA’cının yakalanıp adalete teslim edilmesinde rol oynar… EOKA’nın hedefleri arasında olduğu belirlenince, İngiliz makamları tarafından Londra’ya kaçırılan sömürge polisleri arasındadır…
6 çocuk babası Ramadan Güney, eşi Süheyla Hanım’ın da desteğiyle yoğun iş hayatında başarılı oldu… Londra’da kalabalıkların uğrak yeri olan Newington Green’deki iş merkezi, oldukça popülerdi… Türkiye’den çeşitli ithalat yapıyor, kaset, plak ve video satıyor, kafecilik ve restorancılıkla iştigal ediyor, cenaze törenlerini organize ediyor ve emlak işlerini de ihmal etmiyordu… Sosyal yönü de güçlü idi.. Kıbrıs Türklerinin Londra’da örgütlenmesine destek verirken, başarılı iş hayatında da ilerledi… Birçok hayır işine cömertliğiyle imza attı… İngiltere’deki Müslümanların gömüldüğü ve içinde İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere’de eğitimde iken şehit düşen Türk pilotların kabirlerinin de bulunduğu, Londra’ya 2 saat uzaklıkta, Wooking kasabasındaki Brookwood mezarlığını, 1985’de satın aldı… Londra’daki ilk camiyi oradaki Müslümanlara kazandırandır… 1992’de eşini kaybetti… Bu acı kaybından 5 yıl sonra sansasyonel bir ortamda tanıştığı D. H. adlı o olay kadın yaşamına girdi…
***
Güney öldükten sonra İngiliz yargısında uzun bir uğraşla miras davasını kazanan  D. H. mezarlığın sahibi konumuna gelince hamlesini yaptı ve Brookwood’u  bölge belediyesine 6 milyon Sterlin’e sattı… Kadının daha önceki evliliklerinden olan bir oğlu da mezarlığın atanmış müdürüdür halen…
Verilen bilgi o ki, içerisinde, belirttiğim  “Türk Hava Şehitliği” de bulunan milyonlarca sterlin değerindeki, Ramadan Güney’in adı ve yaşamıyla özdeşleşmiş 200 hektarlık çok geniş Brookwood arazisi, her an binlerce konutluk bir inşaat şantiyesine dönüştürülebilir… Bu, içinde yüzlerce Türkün mezarı olan bir Türk mülküdür oysa…
KKTC Mahkemesi’nde geçen hafta alınan karar belgeleriyle birlikte İngiliz yargısına intikal ettirilince, bakalım trajik süreç  nasıl etkilenecek ve Ramadan Güney dosyası hangi boyutlara yönelecek!..
Otopsi yaptırarak öldürüldüğünü kanıtlamak için babasının cesedini Kıbrıs’tan İngiltere’ye götüren Erkin Güney, o tarihten bu yana, D. H.nin ara emri kararı aldırtması nedeniyle babasını Kıbrıs’a geri getiremiyor.

“Toprağa verilemeyen Ramadan Güney” dosyası
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.