Ahmet Tolgay

Taşınmaz Mal Komisyonu’na kaynak yaratmalı






Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin mülkiyet üzerinden KKTC’ye başlattığı ekonomik boyutlu saldırı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıyla oluşturulan Taşınmaz Mal Komisyonu’nda aşikâr bir hareketlenmeyi tetikledi…
Bu hareketlenme Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yaptığı yazılı bir açıklamayla da belgelendi… Yazıda, bugüne kadar Komisyona yapılan başvuruların bin 840 tanesinin sonuçlandığı, bu başvurulardan bin 161’inin tazminata, 15’inin iadeye, 2 başvuruda takas ve tazminata, 1 başvuruda da takasa hükmedildiği belirtiliyor… 10 başvurunun ise 13/2008 sayılı yasa kapsamında, TMK vasıtasıyla anlaşılarak sonuçlandırıldığı bildiriliyor…
Açıklamanın ayrıntıları medyadan belleklere ve arşivlere yansıdı… Dilerim önümüzdeki günlerde TMK çalışmalarının daha da yoğunlaştığının habercisi olan açıklamalara da tanık oluruz… Çünkü TMK’da sonuçlandırılmayı bekleyen daha yüzlerce Rum başvurusu var ve sonuçlandırılan her başvuru yeni başvuruların tetikleyicisi olmaktadır…
*
İzolasyoncu Rum hamlelerinin bunalımlı bir sürece soktuğu mülkiyet durumunda soluklanma sağlayabilecek önlemlerin de tarafımızdan alınması gerekir… Bu önlemlerin başında kuşkusuz ki TMK’ya kaynak yaratmak gelir…
KKTC’deki Rum taşınmazlarının koçanlarının mümkün mertebe Türkleştirilmesi ancak TMK’da güçlü bir kaynak oluşturmakla olasıdır…
Taşınmaz Mal Komisyonu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bize altın tepsi içinde sunulan uluslararası bir hak olmuştur… Gelin görün ki, bundan yararlanabilme becerisini hem popülizm ve hem de küçük çıkarcılık hesapları yüzünden gösteremedik…
Ve bir de bakıyoruz ki Kıbrıs sorununa siyasal çözüm konusunda edebiyat paralayanların en beylik gerekçesi “uluslararası hukuk içinde yer almak” oluyor…
Hadi canım siz de!..  İşte önemli bir konuda uluslararası hukuk içine çekildik… Ne ki, biz sunulan bu şansı yüzümüze gözümüze bulaştırdık yıllar boyu… Maalesef…
*
Şimdiye kadar tazminatların tümünü ödeyen Türkiye, Rum koçanlı mallara yerleşmiş olan Kıbrıslı Türklerin de bu tazminat ödemelerinde ellerini azıcık taşın altına koyması gerektiğini düşündü… Bunu sağlayacak olan “Katkı Yasası”nın KKTC hükümetleri tarafından üretilmesini istedi…
Tasarısı da hazırlanan o “Katkı Yasası”nda öngörülen miktar da öyle ahım şahım bir şey değildir pek… “Şerefiye Vergisi” diye adlandırılabilecek türden minicik, sembolik bir miktar… Tazminatların büyük bölümü Türkiyeli vergi mükelleflerinden sağlanan paralarla ödenecek. Azıcık bir miktarı da Rum mal sahibinin devredeceği taşınmazı “Türk koçanlı taşınmaz” olarak sahiplenecek olan Türkler karşılayacaktı… O miktar, ödenecek tazminatın tümünün yüzde 20’sini geçmez…
*
Sorun işte burada patladı… Ve 2014’ten bu yana Taşınmaz Mal Komisyonu tökezlemeye başladı…
Siyaset maalesef popülist… Seçmen ve oy olarak görülen insanlarımızın minicik şerefiye vergisiyle tedirgin edilmeleri göze alınamadı… Oy kaybedilebileceği kaygısı oluştu… “Katkı Yasası”nın Cumhuriyet Meclisi’nden geçirilmesine yanaşılmadı… Ve böylece Kıbrıs sorununun temel taşlarını oluşturan “mülkiyet” ve “toprak” konularında lehimize başlayan ve uluslararası hukukta yeri olan tarihi bir gelişme durduruldu…
*
Bizim taraf bu popülizmi sergilerken bir de Güney Kıbrıs’ta KKTC’deki uluslararası hukukta yeri olan bu Komisyonu’nun çalışmalarını felç etmek için alınan önlemlere bir bakalım:
Rum mantığı TMK olayını bir türlü içine sindiremedi… Kuzey’deki Rum mallarının Rum’dan Rum’a satılabileceğine, bu malların Rum bankalarınca ipotek olarak kabul dilebileceğine ve Rum kamu görevlilerinin Kuzey’deki mallarını satamayacaklarına ilişkin yasal düzenlemeler yapıldı hızla… Kilise ve diğer finans kurumları malını satma ihtiyacında olan Rumlara yanaştılar. Korkutucu ve utandırıcı girişimler de gündeme gelince Komisyonun felç hali daha bir ağırlaştı…
*
Altını önemle çizmek isterim ki, “Katkı Yasası” yaz rehavetinden sonra çalışmalarına yeniden başlayacak olan Cumhuriyet Meclisi’nin öncelikle ele alıp yürürlüğe koyması gereken tasarıdır.  Komisyonun etkin ve verimli bir şekilde çalıştırılması ve mülk sorununa yasal çözümler üretmesi gerekir. Sürecin öngördüğü acil hamle budur…

Taşınmaz Mal Komisyonu’na kaynak yaratmalı
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.