
BEŞİNCİ KOL ETKİLERİ: Rum’un biri sosyal medyada “Go Home AYŞE” diye paylaşım yaptı.
“Türkçe Konuşan Kıbrıslıyım” diyenler de bunun altını beğenilerle ve onaylayıcı ifadelerle doldurmakla meşgul oldu!
Vay be!
Beşinci kol toplumu koluna takmış pervasızca götürüyor… KKTC’deki aymaz uyuma halleri de derinden ve mışıl mışıl berdevam oluyor…
Dünya cehennemi Gazze’de olup bitenler küresel gündemin baş sıralarında iken, Nikos Hristodulidis Rejimi eski Rum mallarından şu ya da bu şekilde yararlananların başına neler gelebileceğinin sinyallerini bangır bangır verirken, AYŞE giderse Kıbrıs’ta neler olabileceğini düşünmekten aciz bir beşinci kol etkinliği içimizde yayıldıkça yayılıyor…
Zifiri karanlık etkinliğin aymazlıkları…
Bu ülkenin genç kuşaklarını eğitmek ve bilinçlendirmekle yükümlü devlet görevlisi eğitimciler “Go home TC Elçisi” diye haykırıp durursa olacağı budur…
Bu ülkenin kimi öğretmenleri milli eğitim şuralarında “Siz milli eğitim adına hangi kriterleri getirirseniz getiriniz, sınıfta öğrencilerle yüz yüze olan ve onlara eğitim veren biz öğretmenleriz yine de” diyerek devlete ve milli eğitime meydan okursa da olacağı budur…
KKTC’deki güncel oluşum: Yasama, Yürütme, Yargı ve maalesef beşinci kol…
Bu çarpık oluşumda sorumluluğu olan herkesi tarih er geç yargılayacaktır…
Bu olayda AYŞE diye kastedilen, tabii ki garanti anlaşmasına uygun biçime adada bulunan Türk askeridir…
Peki, adadaki diğer askerler gitmezken ve hatta yeni asker türleri adaya boyuna gelmekte berdevam iken neden sadece Türk askeri gitsin?
Bunlara “askersizleştirme yanlısı” da denemez…
*
MÜTEKABİLİYET: KKTC siyaset kurumunun, o tarzın risklerini de göze alarak sesli düşünen mensubu olan YDP Genel Başkanı ve koalisyon ortağı Erhan Arıklı… Son günlerde fincancı katırlarını yine öyle bir ürküttü ki bu bilinen tarzı ile!
Arıklı, Rum’un mülkiyet bağlamındaki saldırılarına mütekabiliyet esasına göre karşılık verilmesi gerektiğini söyleyip bu konuda Türkiye ile dayanışmalı tasarılarımız olduğunu da açıklayınca, “Vay sen misin bunları dillendiren!” tonunda nice saldırının hedefi oldu…
Oysa özünde ne var Arıklı’nın dediklerinin? Şu var: Rumlar Kuzey’de terk ettikleri mallarının kullanım haklarının engellendiği gerekçesiyle önlemler alıyorlar, tutuklamalar yapıyorlar… Öyleyse biz de Güney’de kalan ve kullanım haklarımız engellenen mallarımız için benzer tedbirleri neden almayalım?
Hem de dikkat çekerim: Bizim o mallarımız değil 1974’ten, 1964’ten beri Rum’un sultasında!
Yahu, bundan daha mütekabil, daha mantıklı, daha adil ve daha vicdani bir şey olabilir mi?
*
FIRSAT: Bunları seslendirdiğinden dolayı topyekun Arıklı’ya saldıranlar eğer Rum siyasetine, propagandasına ve çıkarlarına hizmet eden bir trol olmadıklarını kanıtlamak isterlerse ellerinde bir fırsat var şimdi… Buyursunlar Güney Lefkoşa Belediye Başkanı Haralambos Prountzos’un haddini de bildirsinler bakalım… Ve haklarındaki olumsuz düşüncelerden kendilerini aklasınlar… Gün o gündür… Koltuktaki konumunu çok sağlam hisseden bu Pruntsoz, AİHM’in taşınmaz mal konusunda çıkaracağı son kararı sezer sezmez hemen devreye girdi…
Güney’de kalan Kıbrıs Türklerine ait malların derhal kamulaştırmasını önerdi… Daha önce kamulaştırılmış yığınla Türk malından da esinlenen bu Prountzos, “Kıbrıs Türk mülklerinin kamulaştırılmasından başka bir yol yok. Nedenleri de açık… Hiçbir aklı başında iş adamı, bir mülkün kirasının bir yıl sonra feshedilebileceğini söylediğinizde, o mülke milyonlarca dolar yatırmaz’’ diyor…
Adam, sadece Güney Lefkoşa’da yaklaşık 300 Kıbrıs Türk mülkünün bulunduğunu ve bunların kamulaştırılarak yerlerine konut ve iş merkezi yapılmasının planlandığı belirtiyor…
Hadi buna da bir ses verilsin bakalım, Arıklı’ya verilen sesler türünden…
*
RUM BASININDAN İFŞAAT: Ve beşinci kolun marifetlerinden bir örnek: Rum’un günlük Fileleftheros Gazetesi, “en”leri çok olan bir yayın organı… Güney Kıbrıs’ın en eski, en yüksek tirajlı ve en prestijli gazetesi…
İşte bu gazete Türk tarafından isimler de vererek, bunların KKTC’de emlak faaliyeti yürüten 33 şirkete ait verileri Rum lider Nikos Hristodulidis’e sunduğunu duyurdu…
Vatana ihanet edenleri KKTC makamlarına duyuran bir yayındır bu… Kafalardaki soru: Acaba ifşaatın gerekleri yerine getirilecek mi?
Rum yetkililerin “Kuzey Kıbrıs tapusunda yaprak oynasa bilgimiz olur” türünden kibirli açıklamaları hiç de boşuna değil…
Yorumlar kapalı.