BEKLENEN KARAR: Geçen haftanın en önemli olaylarından biriydi… Gazze’de uygulanan soykırımın 411’nci gününde en sonunda insaniyetin beklediği o karar çıktı: Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi, soykırımcı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Galant hakkında uluslararası tutuklama emri çıkardı… Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taraf herhangi bir ülkede yakalandıkları anda tutuklanıp yargılanacaklar… “Arananlar” listesine alınan bu caniler, tüm uyarı ve tepkilere karşın Gazze’de bir yandan katliam yaparken, bir yandan da o cehennemdeki mağdur insanlara insani yardımların ulaşmasını engellemekle suçlanıyorlar…
Avrupa Birliği Dışişleri Temsilcisi Joseph Borrell, bu mahkeme kararının kesin uygulanacağına dair uluslararası topluma güvence verdi…
Lahey’deki mahkemenin kararının, Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus’un şu duyarsız sözlerinin yankıları sürerken üretilmesi de tarihte iz bırakacak bir ilginçliktir: “Bazı uzmanlara göre İsrail saldırısı altındaki Gazze’de olup bitenler bir soykırımın özelliklerini taşıyormuş… Bunun bu teknik tanıma uyup uymadığının araştırılması gerekir…”
Lahey’deki Savaş Suçları Mahkemesi’nde alınan bu kararın hiç kuşkusuz büyük önemi ve kıymeti vardır… Bir Müslüman ve Boşnak soykırımına dönüşen Bosna savaşının sonunda soykırımdan sorumlu Sırp yetkililerini yargılayıp mahkûm eden mahkeme budur… Savaş Suçları Mahkemesi’nde görülen o tarihi davada suçlu bulunan Sırp siyasetçiler ve komutanlar yaşam boyu hapse mahkûm edilmişlerdi… Bunların çoğu hapishanede yaşamlarını yitirdiler… Darısı, İsrailli soykırımcıların başına!..
***
ALZHEIMER DRAMLARI: Yaşam süresinin uzamasının ve zorlaşmasının yoğunlaştırarak önümüze getirdiği toplumsal sorunlardan biri de yaygınlaşan Demans hastalıkları ya da doğrudan Alzheimer… Alzheimer hastası insanlarımızın bakımda oldukları mekânlardan ayrıldıklarına, kaybolduklarına ve arandıklarına dair haberlere sıkça rastlar olduk… Kimi durumlarda genelde “yaşlı hastalığı” olma özelliğinden de sıyrılıp erken yaşlara da inmeye başlayan, bakımı pahalı ve külfetli Alzheimer hastalığındaki artış da gündem ve üzüntü konusu oluyor…
Bu konuda bilimsel ve insancıl duyarlılık içeren sağlık projelerinin yürürlüğe konulması, sayıları ve sayılarıyla birlikte sorunları artmakta olan bu hastaların hasta hakları ve onlara bakmakla yükümlü olan ailelerin biraz da rahatlatılması açısından acil önem taşımaktadır… Yoksa kontrol altından çıkıp, zaten gittikçe zorlaşan sosyal yaşama ve hatta çılgınlar ortamına dönüşen trafiğe karışan Demans, ya da Alzheimer hastalarının akıbetleriyle ilgili trajik durumlarla yüzleşebileceğiz…
***
“ALZHEIMER” NEDİR?: Beyin hücrelerinin zamanla ölümüne bağlı olarak hafıza kaybı, bunama (Demans) ve genel anlamda bilişsel fonksiyonların azalması şeklinde gelişen tıbbi durum “Alzheimer hastalığı” olarak adlandırılır. Nörolojik bir hastalıktır… Aynı zamanda en yaygın görülen Demans türüdür.
Hastalığın bulunduğu kişilerde beyinde beta amiloid plaklarının görülmesi söz konusudur. Başlangıç evresinde yalnızca basit unutkanlıklarla kendini duyumsatan bu hastalık, zaman geçtikçe hastanın yakın geçmişte yaşadığı olayları unutmasına ve aile fertleri ile yakın çevresini tanıyamamasına kadar ilerleyebilir. Hastalığın daha ileri evrelerinde ise hastalar temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanarak tümüyle bakıma muhtaç duruma gelirler…
***
GÜNCEL ET SORUNU ÜZERİNE: Hayvansal üretimin bolluğuna karşın et fiyatlarının pahalı olmasını yorumlarken, Hayvancılar Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları bir gerçeği halkımıza duyurdu: “Mandıralarımız binlerce kuzuyla dolu olduğu halde kasaplara bunları satamıyor ve maliyetlerimizi yükselten beslemeyi sürdürmek zorunda kalıyoruz…”
AB standartlarında inşa edilip donatıldığı halde yıllardır devreye koyamadığımız modern salhanemizin acı kaderini gelin de bir kez daha anımsamayın bakalım şimdi…
O salhane sadece veteriner kontrollü hayvan kesimleri için kullanılmayacak, aynı zamanda “et kombinası” görevini de yapacaktı… Yani, kesim zamanı gelen hayvanlar salhanenin soğutulmuş deposunda saklanabilecek, böylece et darlığı da, aşırı pahalılık da önlenebilecekti…
Gelin görün ki, aradan nice yıllar geçti ve o salhaneyi devreye koyabilme basireti bir türlü gösterilemedi… Aşırı pahalı kırmızı etin en önemli nedenlerinden biri de işte bu basiret tutulmasıdır…
Bir yandan da, AB standartlarındaki o modern salhane devreye konulmadığı için, veteriner kontrolsüz, kaçak etlerin halka yedirilmesi sorunu yaşanıyor… Sağlık açısından oldukça sakıncalı…
Bu salhanenin bir an önce devreye konulması gerektiğini uyarmaktan dilimizde tüy bitti, ama aldıran kim!..
*
ABD BAKANLIĞINDA ÇALIŞMA KURALLARI: Donald Trump’ın kabinesine atadığı ilklerden olan milyarder iş adamı Elon Musk, uhdesindeki Hükümet Verimliliği Bakanlığı’na “Haftada 80+ saat çalışmaya istekli, süper yüksek IQ’lu, küçük hükümet devrimcileri” için münhaller ilan etti…
İşte liyakat beklentisinin Amerikanca tanımı… İlle de öngörülen IQ düzeyini, devrimciliği ve süper hizmet niteliklerini bir yana bırakıyorum da, kendilerinden vasat hizmet beklemekte olduğumuz bizim hükümet görevlilerinin mesai vaziyetleri nedir acaba?..
***
EKSİK GİDERİLDİ: Olumsuzluklarıyla hep gündemde olan ve bu yüzden Avrupa Birliği’nin en fazla sorunlu infaz kurumu sayılan Güney Kıbrıs Rum Merkezi Cezaevi’nde tüberküloz hastalığı da görüldü… Bir bu eksikti zaten, şimdi o da gerçekleşti!..
İçinde cinayetlerin gerçekleştiği, işkence olaylarının ve en kötü yönetim şeklinin sürekli medyaya manşet oluşturduğu, uyuşturucu belasının aşikârca kol gezdiği ve bu halleriyle ünlendikçe ünlenen Güney Kıbrıs Rum Merkezi Cezaevi’nin en yüksek burcunda şanlı AB bayrağı dalgalanır… Yakışır vallahi!..
Yorumlar kapalı.