Ahmet Tolgay

Pazar’lık hasbihal






   İZOLASYONSUZ SUÇ FURYASI: İzolasyonlardan çok haklı olarak yakınan bir halkız… Yana yakıla üzerimize kurgulanmış insanlık dışı hain izolasyonlardan bizarız hep… Ekonomide, siyasette, sağlıkta, sporda, kültürde ve daha birçok uygarlık alanında izolasyon!..
Ama şunun da farkındayız ki, üzerimizdeki izolasyonu tam anlamıyla kalkan tek bir konu vardır… O da suç furyasıdır… Artık öyle olmuştur durumlar maalesef… Dışarıdan da bolca ithal edilen ağır suç furyası karşısında hiçbir izolasyonumuz kalmadı ne yazık!..
Hasretini çektiğimiz tek izolasyon vardır… O da, bizi her koldan sarmalına alan suça ve suçlulara karşı izolasyon!..

*

   SOL DİREKSİYON: Öncelikle belirmeliyim ki, Türkiye’nin otomotiv yan sanayii, 15 milyar dolarlık ihracatla 2024’de rekor kırdı… Türkiye’nin araç dış satışları da yükselen bir ivme kazanmaktadır…
Bu ön bilgiden sonra, şimdi esas güncel konumuza girecek olursak… Efendim sol direksiyonlu araçlara izin adımının, Türkiye yapımı TOGG marka arabalara KKTC ‘ye ithalat yolunun açılması için atıldığı izlenim ve iddiaları var toplumda… Dolaşan tevatür bu, herkes farkında…
Oysa ilgili ülkeler için sağ direksiyonlu arabalar üretmek büyük ve güçlü bir teknolojik firma olan TOGG adına zor olmasa gerek.. TOGG için otomotiv sanayiinde “Türkiye’nin kalbi” ifadesi kullanılır… Bu güçlü kalpte sağ direksiyonun da neden yeri olmasın ki?.. İhracat için hatta gerekli bir uygulama…
Türkiye yapımı Fransız kökenli “Renault” ve İtalyan kökenli “Murat” arabaların bu pazar için sağ direksiyonlu olarak da üretildiği belleklerimizdedir mesela..
Bu bağlamda belirtilen kaygılar haklıdır… Çünkü sol direksiyon, bizim şu kaotik trafiğimize daha bir dehşet saçar… KKTC’de gittikçe bozulan ve azalan trafik güvenliği adına bu gerçeğin göz önünde bulundurulması elzem ve gereklidir…
Sözün özü: Türk sanayiinin övüncü çevreci ve ekonomik elektrikli TOGG’ları bir an önce yollarımızda görmek isteriz… Ama sağ direksiyonlu ve trafiğimize uyumlu olarak…

*

   İNSAN AVCILIĞI: 24 yaşındaki Pakistanlı gencin sınır yöresinde Rum polisi tarafından kurşunlanarak öldürülmesi, Rum otoritesinin insan kaçakçılarına ve mültecilere karşı silahlı müdahale başlattığının güncel göstergesidir…
Hristodulidis  Rejimi’nin BM ve AB baskısıyla ara bölgelerdeki dikenli telleri kaldırma hareketini başlatması kötü sinyallerle yüklü bir Kıbrıs gelişmesidir… Aman ha dikkat!.. İnsan ve mal kaçakçılarının kendilerine gün doğduğunu sanıp sınırlarda hareketliliği artırmaları, ölümcül sonuçlara da davetiye çıkaracaktır…
Emin olunmalıdır ki, dikenli tellerin kaldırıldığı bölgelerde Rum polisi amansız insan avcıları olarak ciddi şekilde teyakkuzda olacaktır… Acı bir gerçektir ki, bölünmüş Kıbrıs’ta en iyi ilişkileri ve işbirliğini kurmayı başaranlar her iki tarafın kaçakçılarıdır…

*

   HAPPY BIRTH DAY ELVIS PRESLEY: Doğum tarihi 8 Ocak 1935, ölüm tarihi ise, ki öldüğüne inanmayanlar bile var, 16 Ağustos 1977…
Şu münasebetle girdim bu konuya: 90’ncı doğum günü nedeniyle Avustralyalıların kendi ülkelerinde düzenledikleri geçit törenli Elvis Presley festivali bu yıl her zamankinden daha muhteşem oldu… Ekranlardan tüm dünyaya taştı… Yaz mevsimini yaşamakta olan Avustralya’da düzenlenen ve on binlerce Elvis hayranı ile turistin katıldığı bu festival, Elvis Presley ikonunun gerçek sahibi Amerikalıları bile kıskandıracak boyutta ve nefasette bir vefa gösterisi oldu… Televizyon ekranlarından izlediğimiz festivalde, dönemin nostaljik Amerikan objeleriyle birlikte kurgulanan senaryonun asıl şaşırtıcı yanı, bu geleneksel festivalde boy gösteren tıpatıp Elvis benzeri o tipler…
Benzersiz sesi, Rock’n Roll’un kralı Presley’nin sahip olduğu en büyük avantajlardan biriydi.. Şarkılarında siyahi ve beyaz tonlarını rahatlıkla kullanabiliyordu. Kilise müziğinden popüler müziğe; Rock’n Roll’dan Blues tarzına kadar çok çeşitli türlerde eserler verdi. “It’s Now or Never”gibi opera tarzında klasikleşen parçalar da seslendirdi. Dahası, “My Way” gibi bazı cover çalışmalarının şöhreti asıllarını ve o şarkının ünlü yorumcusu Frank Sinatra’yı dahi geride bıraktı. Hâlâ dinliyoruz ve ezelden ebede dinlenecek de…
Son sözüm mü?.. “İyi ki doğdun ölümsüz Elvis…”

Pazar’lık hasbihal
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.