
TURİST TETİKÇİLER: “Godfather” tetikçi sahneleri daha etkileyici!… Hele Michael Corleone’yi canlandıran Al Pacino’nun o kötü polisi restoranda infaz etme sahnesi!… Ama şu bizdeki restoranda adam vurma olayı, sanki kara türdeki salaş Türk televizyon dizilerinden birinin seti… Adam güpegündüz restorana giriyor… Tabancasını çekerek hedefteki adamı ihtar anlamlı bir atışla bacağından vuruyor… Elini kolunu sallayıp oradan uzaklaşıyor arkasından… Var olsun polisimize ki, bu turist tetikçiyi birkaç saat sonra Ercan’dan tüymek üzereyken enseledi…
Son 7 ayda Türkiye’den ithal 4 tetikçi yakalansa da, eyleme geçemediklerinden dolayı yakayı ele vermemiş olanların varlığı olasılığı da göz ardı edilemez…
Tetikçilerin devreye konulmasının önde gelen nedeninin alacak – verecek meseleleri olduğu su yüzüne çıkan gerçektir…
Önemli nokta hiçbir tetikçi olayında azmettiricinin ortaya çıkmaması… Bu da tetikçi olarak seçilenlerin omerta kuralını çiğnemeyen profesyoneller olduğu kanısını yükseltiyor…
Mafya raconunda omertaya uymayanlar bir şekilde saf dışı edilir… Bir diğer olasılık alacak verecek meselesinin kara para olması ve her iki taraf da, vuran da, vurulan da yasadışında olduğu için sessiz kalınmasıdır…
Adaletin, yargı organı teğet geçilerek sağlanmak istemesinin verdiği mesaj da çok önemlidir… Adaleti geciktirmeyen bir yargı sisteminin acil şekilde oluşturulması gerektiğinin çanları çalmakta… Bırakınız önemli hukuk davalarını, vatandaş sıradan bir kira davası açsa yıllarına mal olur…
Bağımsız yargı organımızın işlerliliğini zorlaştırıp yavaşlatan sorunların bir an önce çözümlenebilmesi için daha kaç tane yargısız infazın olması bekleniyor?
***
ÇOCUKLAR GELECEĞİMİZDİR: “Çocuk anneler” şokunun gündeme gelmesiyle KKTC’de “çocuk istismarı” rezilliğinin derinleşen bir yaraya dönüştüğü fark edildi… Bir yılın içinde 68 çocuk anne vakası!.. Çocuk hakları ve korumacılığı üzerinde ciddiyetle durmamızı telkin eden sosyal bir yara… Çeşitli faktörlerin etkisiyle aile kurumlarının çökmekte olması, evliliklerin azalması ve çocuk doğum oranının giderek düşmesi, üzerinde düşünmemiz ve önlem almamız gereken acil meselelerimizdir… Çocuklar geleceğimizdir…
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin bu çok ciddi sosyal sorunun peşini bırakmaması takdire şayandır… Birlik konuya verdiği önemin yeni bir göstergesi olarak kısa süre önce bir panel düzenledi: “Kıbrıs’ın Kuzeyinde Artan Çocuk Anne-Baba Olma Sorunu: Toplumsal Sorumluluğumuz.”
Panelde, “ergen gebeliklerin artışı, çocuk istismarı ve bu konularla ilgili yasal düzenlemelerin yetersizliği” uzmanlarca ele alınarak öneriler belirlendi… Polis Teşkilatı, yargı, hekim, avukat, sosyal hizmetler uzmanları, psikologlar ve birçok uzman katılımcının yer aldığı panelde, çocuk yaştaki ebeveynliğin yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğunun altı bir kez daha çizildi… Sivil toplum örgütlerimizin ve kamuoyumuzun duyarlılık gösterdiği bu ciddi sorunun Cumhuriyet Meclisi’nin gündemine de gelmesini ve yasa yapıcılarımızın devreye girmesini dileyelim…
***
TBMM’DEN İLHAM VERİCİ HAMLE: “Çocukların korunması, istismar ve şiddetle mücadele başlığı” nın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündem olması, bizim de ibret almamızı sağlayacak bazı acı gerçeklerin su yüzüne çıkmasına vesile oldu… Belirlenen en önemli olasılıklardan biri de şu: Türkiye yakın gelecekte yaşlı çoğunluklu bir nüfusla karşı karşıya kalacak!.. Ki, genç ve üretken bir nüfus çoğunluğuna sahip olmak şimdiye dek Türkiye’nin önde gelen avantajlarından biri idi…
Bu konular, Türkiye Büyük Millet Meclisi Çocuklara Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonu’nda ele alındı… Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Hukuk Genel Müdürü Özge Aydi̇ş Toy, komisyonu ilginç bilgilerle aydınlattı… Toy, şimdilerde 85 milyon nüfusun 22 milyon 206 bininin çocuklardan oluştuğunu, yani çocukların toplam nüfus içindeki oranının da yüzde 26’ya tekabül ettiğini söyledi. 2080 yılında ise oranların böyle olmayacağına işaret ederek “Nüfusun her beş kişiden sadece birini 18 yaş altı, yani ‘çocuk’ olarak niteleyebileceğiz” dedi.
Gittikçe yaygınlaşan çocuk istismarıyla ilgili risk faktörlerini de anlatan Toy, çocukluktaki ruhsal hastalıkların, çocuğa yönelik ihmalle birlikte fiziksel istismara da neden olabildiğini belirtti. Ayrıca genç yaşta anne-baba olmak, sık aralıklarla doğum yapmak, istenmeyen gebelik, yalnız ebeveyn olmak, aile içi şiddet, alkol ve madde kullanımı gibi birçok başlığın aileye ilişkin risk faktörleri arasında yer aldığının vurgusunu yaptı…
Lütfen dikkat buyuralım: Tüm bu sosyal sorunlar bizim KKTC toplumunu da kasıp kavurmuyor mu?.. Bu bağlamda bizde de bir hareketlenme gerekir…
Yorumlar kapalı.