Ahmet Tolgay

Pazar’lık






AMBULANS KAÇIRMAK: Olay tıpkı Temel fıkrası…Ülkemizdeki kanıksanan sıra dışı olaylar zincirine bu halka da eklenecekti en sonunda, demek ki!…
Bakalım eklenecek daha ne halkalar var bu bağlamda…
Olay: Adam hastadır diye gece vakti hastanenin acil servisine başvurur… Tedavisi sabahın dördüne dek sürer ve taburcu edilir… İnlerin ve cinlerin top oynadığı o saatte evine gitmek için taksi çağırsa 3-4 bin TL’nin başı… Bulduğu pratik yol, hastane önündeki ambulansın direksiyonu başına geçip gideceği yere yollanmaktır… Giderken sirenleri de çaldı mı acaba?!..
Güvenlik kameralarının kaydı sayesinde el konulan ambulans da, ambulansa el koyan ileri zekâ da, hastaneden kilometrelerce uzaklıkta bulunur…
Sırada ne var şimdi?.. İtfaiye aracını kaçırmak mı?..  Durumdan çıkarılması gereken ders: Ambulanslar değerli araçlardır… Değerli tıbbi donanımları da içerirler… Park edildikleri yerlerde öyle kapıları kilitsiz ve kontak anahtarları da üzerinde bırakılamazlar… Böylesi ihmaller, kötü amaçlı olanların da ekmeğine yağ sürer…

***
CASINO VERGİLERİ: Casino İşletmecileri Birliği Başkanı Ahmet Arkın, ülkede ödenen verginin yüzde 52’sinin ve istihdamın yüzde 20’sinin casinolu oteller tarafından sağlandığını bir kez daha anımsattı geçenlerde…
Bilinen bir gerçeğin acı tekrarı… Bu vergi şampiyonluğu şerefini hep eleştirdikleri o casino sektörüne kazandıran yüzde 80 dolayındaki kayıt dışı vergi kaçakçıları utansınlar, eğer utanacak yüzleri varsa…
Olayın acı ironisi şurada ki, casino sektörünün varlığına ağır eleştireler yöneltenler arasında, aylık maaşını, fazla mesai ödeneklerini ve muhtelif teşviklerini bu sektörün sağladığı vergi kaynağından alanlar ve hatta devletteki asli görevini savsaklayıp kaçak işlerde vergi kaçakçılığı yapanlar da vardır…
Bu ülkenin çivisi işte tüm bunlar yüzünden çıkmış durumdadır…
***
KIŞTA ÜRETİCİ VE TÜKETİCİ: Geride bıraktığımız şubat, kış koşullarının tam anlamıyla duyumsandığı aydır Kıbrıs’ta… Bu yıl da öyle oldu… Beklenmeyen bir şey değildi ve bu kış işte yine beklenen oldu… Şubat ayının aşırı soğuğu üreticileri vurdu… Haklı sızlanmalar ve “imdat” sesleri ayyuka çıktı…
Ama değişmez döngüdür: Meyve ve sebzede yükseltilen fiyatlar nedeniyle asıl vurgunu tüketici yedi yine… Örgütlü üretim nedeniyle, sigortası dahil,  üretici zararlarını tazmin eden bir düzen var… Ama ne yazık ki, örgütsüz tüketiciye yöneltilen vurgunları tazmin edecek düzenlemelerden yoksunuz… Tüketici, kontrolsüz fiyat anarşisi nedeniyle, enflasyon canavarının ayakları altında ezilen çimen gibi… Tüketici hakları ciddiyetle korunmaya muhtaç… Zaten yeniden yükselişe geçen döviz bir pahalılık dalgası daha getirmişti… Buna, aşırı soğuğun piyasaya olumsuz etkileri de eklendi şubat ayında… Yakınma nasıl olmasın?..
***
VERİLEN SÖZ VE KARŞILAŞILAN ÖZ: Kasaplar Birliği toplanıp Ramazan’da et fiyatlarında yüzde 10’luk bir indirim kararı aldı almasına, ama beklenenin tam tersi oldu… Et fiyatına en az yüzde 10 zam yapıldı… Piyasa işte meydanda, aşikâr şekilde…
İndirim ya da zam meselesini onlar mı anlatamadı, yoksa millet mi anlatılanı yanlış anladı?..
Yapmayın bunu fakir fukaraya mübarek Ramazan’da!… Birliğiniz üyelerinize söz geçiremiyorsa o birliği de kapatın… Nasıl olsa Rum kasaplar Kuzey’deki fakir fukaranın et ihtiyacını karşılama seferberliğinde yol üstüne yol alıyorlar örgütlü ve disiplinli biçimde…
Et kaçakçılığı da fena halde teşvik edilmektedir, toplumsal sağlık pahasına… Kaçak eti de yüksek fiyattan alan tüketici bunun kaçak olup olmadığını nereden anlayacak?.. Kokusundan mı?!..
Restoran mutfağının kıymalı türlerine de çoğu mekânda domuz eti karıştırıldığına dair kuşkular ve söylentiler var… Köfteler, şeftaliler, kıymalı türler kuşkuyla tüketilmekte…
Peki buna kulak verip denetleyen kim?..
***
SADECE BİR TARAF KAZANAMAZ:  ABD borsaları bir ayın içinde 4 trilyon dolarlık bir kayba uğradı.. AB’nin ABD’ye karşı hazırladığı ekonomik misilleme paketi, ilk aşamada Trump’ın Amerika’sına 28 milyar dolarlık bir zarar verecek… Uluslararası finans kuruluşları ABD’nin kredi notunu düşürmekte… Avrupa para birimleri İngiliz Sterlini ve Euro ABD doları karşısında rekor düzeyde değer kazanmakta… Dolarizasyon dönemi neredeyse kapanacak…
Bu daha bir aylık fatura… Başlangıç!.. Donald Trump’ın vaat ettiği altın çağ bu mu?.. Ufukta görünen taş çağıdır oysa…
ABD’yi dünyadan izole eden fanatik milliyetçi Trump siyasetinde, ABD daha iyi günlerindedir şimdilik… Ufukta kâbus var, kâbus!..
Dünya Amerika’dan daha büyüktür… Kendini dünyanın en akıllısı sanan kibirli ve maço Trump ve çevresine aldığı sıra dışı maiyeti, bunu ne kadar erken anlarsa, Amerika’nın yararına o kadar iyi olacak… Dünya “kazan kazan” dünyasıdır… Sadece bir taraf kazanamaz…

Pazar’lık
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.