KAN DONDURUCU: Yoğun bakımdaki hastasının yanına girme çabasındaki hasta yakınına orada, kapıda görevli bir güvenlik görevlisi “onu morgda da görebilirsiniz” demiş… Sosyal medyaya yansıyan bu nobranlığı okuduğumda “kanım dondu” desem yeridir…
Kimi zaman hastanelerimizde üzücü tartışmalar ve hatta şiddet olayları yaşanır… Kesinlikle onaylanmaz… Ama demek ki, bu gibi olayların perde gerisini de araştırmak, neden ve sonuç ilişkileri üzerinde duyarlılıkla durmak gerekir… Doğruları yakalayabilmek adına…
Hasta ve hasta yakını hakları hafife alındıkça, hatta bir türlü yasallaşmadıkça, bakalım daha ne tür nobranlıkların tanıdığı olacağız bu sağlık kroniğimizde!…
Anımsatmakta yarar var ki, günümüz dünyasının çağdaş hastanelerinde ödün vermez bir denetim mekanizması olarak “hasta hakları” birimleri de vardır… Biz KKTC halkı olarak bu tür çağdaşlıklarla acaba ne zaman buluşabileceğiz?..
***
ALARM ZİLLERİ: TIP İŞ, acil servislerin alarm verdiğini duyuruyor… TIP İŞ, polikliniklerde ve servislerde hekimlerin tam gün yasal hizmet vermelerini sağlayabilirse eğer o alarm zilleri mutlaka susacak… Bundan emin olunabilir… Acil servislerdeki yığılmaları önleyebilmenin tek çaresi, poliklinikleri tam mesai çalıştırmaktır… Hadi TIP İŞ, sıva kolları…
***
EK MESAİLER BAHŞİŞİ: Yasadışı ek mesailer gündem yapılmaya çalışılıyor… Bidayetten beri var olan, devlet bütçesini fena halde çalan, çırpan ve çarpan bir mali sorun… Popülizm tümden kazınmadıkça çözümü olası olmayan bir kronik sorun… Ek mesailer popülizmin bahşişine dönüştürülmüş durumda çünkü… Kimler de kimler yararlanmadı ve yararlanmıyor ki, bu tatlı bahşişten… Yıllardır bu böyle…
***
ALIN SİZE İCRAAT: Rum Lider Nikos Hristodulidis “icraatta sıfır” olduğuna dair eleştiriler yoğunlaşırken, aslında ne kadar icraatçı olduğunu gösterebilmek adına Rum kızlarının 2025’ten itibaren “gönüllü askerlik” yapabileceğine ilişkin yasa tasarısının hazır olduğunu açıkladı…
Alın size icraat işte!.. Hem de hamasi ve militarist içerikli!.. Peki, Rum basınındaki gırgır neden durmuyor hâlâ?!..
***
YAPAY ZEKÂ MARİFETLERİ: Saymakla bitmez bu marifetler… Şantaj kasetleri hazırlamayı da artık çocuk işine dönüştürdü bu zehir zemberek zekâ… Güney Kore’de yapay zekâyla oluşturulan “sahte cinsel içerikli görüntüler” furyası dikkat çekici… Öğrencilerin bu konuya aşırı rağbet gösterdikleri, reşit olmayan öğrencileri ve öğretmenleri konu alan yüzlerce cinsel içerikli kasetle belirlendi… Öğretmenler arasında, ya da öğretmenle öğrenci arasında erotik aşk sahneleri düzenleniyor!… Asıl korkum o ki, yapay zekâ feodal bir düzende kötü niyetle devreye sokulursa felaketler zincirinin halkaları birbirine eklenir…
***
NARKO ADA: Rum narkotik polisi, bu yılın ilk 8 ayında Güney Kıbrıs’ta, yarım ton dolayında uyuşturucu yakalandığını açıkladı… Ya yakalanamayanlar kaç ton?.. Durum bizim için de kaygı verici… Hiç de iç açıcı değil hallerimiz.. Çünkü komşuda pişen bize de düşer… Kilolarca uyuşturucu KKTC’ye Güney’den akıyor boyuna, her kanaldan… KKTC’deki zehir tacirleri, hassas terazileriyle birlikte yakalanır oldular… Herifler olağan ürün satar gibi, arabalarındaki hassas terazilerle uyuşturucu tartıp satıyorlar…
***
UMBERTO ECO DİYOR Kİ: “Kitapları ilaç olarak düşünün… Evde birkaç tane olmaktansa birçok kitap bulundurmanın iyi olduğunu anlarız… Kendinizi daha iyi hissetmek istediğinizde, ‘ilaç dolabı’na gider ve bir kitap seçersiniz. Rastgele bir kitap değil, o an için doğru olan kitabı. Bu yüzden her zaman bir beslenme seçeneğiniz olmalı…”
Yorumlar kapalı.