
Mehmet Ali Talat, KKTC cumhurbaşkanı olduğu günlerde barışçı ve uzlaşmacı yaklaşımlarının Rum tarafınca ne denli geriye itildiğini anlatabilme adına muhtelif vurgularda bulunmuştu… Bunlardan biri de şu idi: “Ellerinden gelse nefes borumuzu da kesecekler…”
Rum uzlaşmazların gerçekten de nefes kesici oldukları güncel bir olayla bir kez daha kanıtlanmış durumda şimdi…
Rum müzisyen Lena Melanidou ile Lefkoşa Türk Belediyesi koro ve orkestrasının birlikte sahne alacakları ve “Barış Nefesleri” adı verilen iki toplumlu müzik etkinliği, klasikleşen Rum fanatizminin duvarına öyle bir çarptı ki!…
“Ne demek Türklerle birlikte nefes almak?” noktasından hareket edenler ortalığı birbirine katınca, 25 Nisanda Limasol’da sunulması tasarlanan “Barış Nefesleri” konseri de bir açmazla karşı karşıya kaldı…
Rum fanatiklerin sınır tanımaz şoven muhalefetlerine rağmen eğer bu konserde ısrar edilirse dilerim üzücü olaylar yaşanmaz…
Çünkü durumlar, yine Mehmet Ali Talat’ın Limasol’daki bir etkinlik sırasında başına gelenleri çağrıştırıyor… Belleklerden silinecek gibi değildir o olay… ELAM fanatikleri, Talat’ın konferans verdiği ve barış çağrısında bulunduğu salonu basarak arbede yaratmışlar ve yaralanmalara neden olmuşlardı…
Şimdi hiç de sürpriz değildir ki, “Barış Nefesleri” ortak konserine karşı harekete geçenler arasındaki başrol yine ELAM da… Yanına diğer Rum siyasi partilerini de alarak tabii ki…
***
Olay şudur: 25 Nisan 2025 tarihinde Limasol Belediye salonunda “Barış Nefesleri” adıyla ortak bir konser sunulması plânlanır… Gerekli izinler alınır… Limasol Belediyesi’nin logosunu da içeren davetiyeler bir güzel hazırlanır…
Tabii ki davetiyelerde etkinliğin niteliği de açıklanır… Şu şekilde: “İki toplumlu barış korosu – Lena Melanidou ve Lefkoşa Türk Belediye Orkestrası, sizi Limasol Belediyesi himayesindeki ‘Barış Nefesleri’ konserine davet eder.”
Ve dananın kuyruğu tam burada kopar işte…
***
Rum basınının verdiği bilgidir ki, davetiye üzerinde yer alan belediye logosu ile “Limasol Belediyesi himayesinde” notu yüzünden Limasol Belediye meclisinde başkan Yannis Armeftis ve meclis üyeleri arasında adeta savaş çıkar… DISI, DIKO, EDEK ve ELAM partilerine mensup meclis üyeleri ortalığı fena karıştırırlar… Belediye Meclisi salonu ana baba gününe dönüştürülür… Bağırmalar çağırmalar dışarıya taşar…
Belediye meclisi üyeleri bu konuda meclis kararı olmadığına vurgu yaparak iki toplumlu konserin iptalini istediler… Belediye başkanına hem halka açıklama yaparak özür dilemesi ve hem de böylesi bir sorumsuzluğun tekrarının olmayacağına dair halka güvence vermesi için baskı yapılıyor…
Özellikle ELAM’ın gözü dönmüş üyeleri, adada “Türk işgali” sürerken “yasadışı bir varlık” olarak niteledikleri KKTC’nin belediyeleri ile iki toplumlu etkinlikler veya ortak düzenlemeler yapılmasına karşı olduklarını duyuruyorlar…
Oysa tüm KKTC belediyeleri içinde uluslararası alanda en tanınmış ve kabul görmüş olanı, Lefkoşa Türk Belediyesi’dir… Çünkü bu belediyenin kuruluşu Türk – Rum ortaklık cumhuriyeti döneminde yasal onay almıştır… O onay çerçevesinde Lefkoşa’da iki ayrı ulusal ve toplumsal belediye oluşturulmuştur…
***
Limasol Belediye Başkanı Yannis Armeftis böylesi etkinliklerin liderlerin de görüştüğü “güven yaratıcı önlemler” kapsamında olduğunu savunarak etkinliğin kendisinin kişisel himayesinde olduğunu, belediye logosunun ve bazı ifadelerin de davetiyelere yanlışlıkla konulduğunu anlatmaya çalışıyor…
Gelgelelim toz duman içinde ferman okunamıyor, kazan kaldıranlar bildiklerini okuyorlar…
O bildikleri de Türklerin nefes borusunu her koşulda kesmek, Türkleri nefessiz bırakmaktır zahir…
Ne demektir efendim “Barış Nefesleri” temalı ortak konser?.. Ne demektir?..
***
Limasol Belediye Meclisi’nde hır çıkaranlar DISI, DIKO, EDEK ve ELAM… Rum halkının ezici çoğunluğu demek bu… Rum halkının iradesi…
Peki, Türk’e güvence, siyasal eşitlik ve toplumsal egemenlik tanımayan, iki halkın iç içe yaşaması anlamındaki bir federasyon nasıl yürütülebilir bu adada bu kafalarla?..
Hele de gittikçe kabaran faşist, ırkçı ve saldırgan bir Rum dalgası gözler önünde iken?..
Yarım asırdan fazladır çözüme ulaşamayan onca deneyim ve çabadan sonra Kıbrıs Türk tarafının “iki devletli çözüm” tezine sarılmak zorunda kalmasının sorumluları kimlerdir?…
Kıbrıs sorununa siyasal çözüm arayışları ve düşünceleri bu soru işaretlerinin kafalara atılmış çengellerinde aranmalı…
Yorumlar kapalı.