MİNİ YORUM: Güney Kıbrıs’ta statlarda sıkça yaşanan kavga ve taşkınlıklar konusunda tehlike düzeyi en yüksek 10 futbol takımı açıklandı. Listede, başta APOEL olmak üzere Omonia, AEL, Apollon, Aris, Anorthosis, AEK, Baf FC, Omonia 29M ve Nea Salamina bulunuyor.
Adamlar holiganın dik alâsı… Spor yapmazlar savaş yaparlar… Taşkınlıklar saha dışına taştığında, önlerinde buldukları Türklere de bilhassa saldırırlar…
Bir de şunu düşünelim: Türkleri bir zamanlar kovdukları Kıbrıs Futbol Federasyonu’na bazılarımızın o malûm isteği üzerine alsalar ve Türklerle maç yapsalar neler olur!..
Oyun sahalarının girişine 1950’lerde yaptıkları gibi, herhalde yine o kindar ve ırkçı afişleri de asarlar: “Köpekler girer, Türkler giremez…” Ve bu sloganla birlikte ırkçı şiddet yoluna koyulurlar… Dehşet bir şey!..
*
* Çirkefte gülistan olamayacağı doğrudur… Bunu biliyoruz elbet… Ama bol miktarda hıyar olabileceğini yaşayarak görüyor ve öğreniyoruz…
* Kafelerde bir fincan Türk kahvesi içmenin marketteki karşılığı bir paket Türk kahvesine denk geliyor… Kendi kahveni kendin yap, kendin iç arkadaş!..
* Hatırı 40 yıldı bir fincan kahvenin… Şimdilerde kaç yıla çıktı dersiniz bu hatır?!..
* Kimileri pahalı mal ve hizmetlerin boykot edilmesi gerektiğini savunuyor… Yaşamamız için elzem olan mal ve hizmetleri boykot edersek nasıl yaşayabileceğiz bu bozuk düzende peki?.. Topyekun bir kazık saldırısıyla karşı karşıyayız ve yaşayabilmek için bu kazıkları sineye çekip yemek durumundayız… Oluşturulan bozuk ve acımasız düzen bu!.. Düzden değiştiricilere gereksinim var…
* Doktordan doğru teşhis: Dr. İlker İpekdal; “Acil servis yığılmalarının önüne geçmek için devlet hastaneleri tam gün mesai yaparak verimli çalışmalı…” dedi.
* Ünal Üstel’e “Şahin Başbakan” diyenler var… Gittikçe şahinleşen bir muhalefet ile karşı karşıya ise o da serçeleşecek değildir herhalde… Ülkemiz şahinler diyarına dönüştü vesselâm!.. Benim “Şahinler Yılı” adlı kitabım var… Anlaşılan o ki, “Şahinler Diyarı” adlı kitabımı da yazmanın zamanı geldi artık…
* Alman tur operatörü TUI, KKTC turlarına son verdiği haberini yayan Rum medyasını yalanladı… Yalancının mumu yadsıya dek bile yanamadı…
* KKTC’ye gelmek için gemi beklerlerken eşi ve hasta iki çocuğuyla Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Taşucu Mahallesi’ndeki Reşadiye Camii’nde bir müddet konaklamak zorunda kalan baba, kullandıkları elektriğin parasını bir notla birlikte camiye bıraktı… İşte ben buna “gerçek adam” derim, “gerçek Müslüman” derim…
* İngiltere’nin Exeter Üniversitesi, eylül ayında sihir ve büyü üzerine odaklanan bir yüksek lisans programı sunmaya hazırlanıyor. Harry Potter’i de getirsinler, bölüm dekanı yapsınlar…
* Demiş ki; “Uçurumu sevenlerin kanatları olmalı…” Nietzsche…
* Haftanın öğüdü Tommaso Campanella’dan: “Okuyun, dinleyin ve öğrenin… Dünyanın bütün kitapları doyuramaz, kafamın açlığını. Neler de neler okumadım… Ama yine de işte kafamın açlığından ölüyorum. Kavrayışım arttıkça, bilgim eksiliyor…”
* Büyük harflerle yazılması gereken: MADDETEN BÜYÜDÜKÇE, MANEN KÜÇÜLENLERİN KALABALIĞI ORTASINDA KALDIK…
* Temel’in dünyası… Temel ile Dursun Rize’de meyve bahçesinde gezintide… Dursun “Ayva çiçek açtı, yaz mı gelecek?” demiş… Temel yanıt verir: “Yok, ayvayı yiyenler gelip sıraya girecek…”
* Ve dizeler… Edip Cansever’den: “Sanki hiçbir şey uyaramaz / İçimizdeki sessizliği / Ne söz, ne kelime, ne hiçbir şey / Gözleri getirin gözleri / Başka değil / Anlaşıyoruz böylece…”
Yorumlar kapalı.