MİNİ YORUM: Nikos Anastasiadis koltuğa veda edeceği gün yaklaştıkça hazin demeçler zincirine her an yeni bir halka eklemekle meşgul… İşte bir yenisi: Her türlü tehdide ve tahrike rağmen yeniden birleşme ve bağımsızlık için mücadele etmekten vazgeçmeyeceklermiş… Bak sen!.. Hangi tehdit ve tahrikten söz eder acep?.. kaldı ki, 1974 ENOSİS darbecilerinin avukatı ve EOKA kökenli bir figür olarak bağımsızlık mücadelesi kim, Anastasiadis kim Allah aşkına!… Birleşme için Annan Planı referandumunda da, Crans Montana zirvesinde de eline şahane fırsatlar geçen, ama bunları fiyaskoya dönüştüren Anastasiadis Kıbrıs tarihinde “Birleşik Kıbrıs’ın ve bağımsızlığın infazcısı” ve de “iki devletli çözüm tezinin kışkırtıcısı” olarak anılacak siyasetçidir… Bunun kendisi de bilincinde olmalı ki, hazin demeçlerini arka arkaya sıralayarak günah çıkarma modunda deviniyor… Sür eşeğini başka yere Anastasiadis, geçti Bor’un pazarı…
***
* KKTC hükümet heyetinin Ankara’dan elektrik, sosyal konut ve sağlık konularında “müjde” nitelikli sonuçlarla önmüş olması haftanın önemli olayıdır… Bize “güzel şeyler de oluyor” dedirten olumlu gelişmeler… Hayırlara vesile olsun…
* EL-SEN Başkanı Çağlayan Cesurer: “Bizim kablodan elektrik almaya değil, satmaya ihtiyacımız var..” diyor… Demek ki elektrik bolluğu içinde yokluk yaşıyoruz!… Yoksa sık sık elektriksiz kalmamızın nedeni, elektriğimizin el altından başkalarına satılmakta olması mı?!..
*Protest toplumuz vesselam!… Külliye protestoları dönemini kapatırken Ahmet Ünsal protestoları, derken Meclis büstleri protestoları geldi gündeme… Onlar da dönemlerini kapatmak üzere, bakalım sıra hangi protestolarda.. Velhasıl leyleğin ömrü lak lakla geçer buralarda…
* Sanki din İşlerinden sorumlu o zat öyle dedi diye KKTC’de öyle olacak!.. Yine ayaklanma oldu velhasıl!.. Kardeşim, Kıbrıs Türkü’nde o zatın dediklerini uygulayacak göz mü var?..
* Kuraklıkta yağmur dualarına çıkan, yağmurlar gelince de su baskınlarının durması için duaya duran toplumuz… Önemli olan bu durumlara nasıl geldiğimiz…
* Geç gelen yağmurla birlikte doğanın yeşermesini de gördük şükürler olsun… Yaratan bizi ne yağmursuz, ne de yeşilsiz bıraksın…
*Girne Batı Çevre Yolu’nun belediye başkanlığı seçimlerinden sonra büyük oranda aydınlatılmış olması, belediyelerimizin sokak ve yol aydınlatmalarında vazgeçilmez bir yükümlülüğü olduğunu gösteren olumlu ve anlamlı gelişmedir… Darısı tüm belediyelerin başına…
* Anavatan Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı 79 ilde toplam 733 adet bal ormanı kurdu. Hedef 800’e ulaşmak… Keşke KKTC’de de bal ormanları kurulsa da, bal üreticilerimiz arı kovanları sırtlarında dolaşmaktan kurtulsalar…
* Haftanın öğüdü Tevfik Fikret’ten: “Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma, ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar hiç sanma.”
* Demiş ki: “Hırsızlar çalarken değil paylaşırken kavga eder.” Charles Darwin.
* Büyük harflerle yazılması gereken: İŞİ OLACAĞINA BIRAKMAMALI… İŞ, İRADEMİZ ALTINDA OLMALI
*Temel’in dünyası: Temel yolda yürürken “eyvah, yerde yine muz kabuğu… Şimdi üzerine basıp düşeceğim” der… Ve dediği olur… Muz kabuğuna basıp yerlere düşer…
* Ve dizeler… Ahmet Muhip Dıranas’tan “Sen böyle kederden taştığın akşam /
Derim dudağında şarkı ben olsam / Gözlerinde damla, içerinde gam / Eriyen renk olsam yanaklarında…”
Yorumlar kapalı.