*Rum Lider Nikos Hristodulidis New York’taki akşam yemeği konusunda ihtiyatlı imiş… Vay be!.. Şimdiye dek güveni sarsma ve uzlaşmayı baltalama adına yığınla ihtiyatsızlıkta bulundu… İhtiyatlı olma aklına şimdi mi geldi?..
* Birleşmiş Milletler’in 47 üyeli organı İnsan Hakları Konseyi’nin yeni seçilen 18 üyesi arasında Güney Kıbrıs da var… İnsan hakları cellatlarını da sinesine alan bu konseyin kıymet-i harbiyesi zerrece kalmamıştır… Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’nin tüm maddelerini çiğnemiş olan Rum kim, insan hakları kim?..
* Eylül ayı hayat pahalılığı endeksinde en yüksek artış yüzde 31,59 ile eğitimde kaydedildi… Enflasyon, eğitimi gittikçe pahalılaştırırken fırsat eşitliğini de alabildiğine yok ediyor…
* Gıda enflasyonu almış başını giderken meyvelerin şampiyonu 250 TL’lik fiyatıyla incir hazretleri… Bu gidişle, ocağına zaten incir dikilmekte olan yeni nesil, incirin tadını hiç bilmeyecek…
* Yeşile kıyma kampanyası yeniden başladı… Budama niyetine ağaçları yolunmuş tavuğa dönüştürüyorlar… Zaten ağaç yoksulu kentlerimizin, araç eksoz gazlarının sarmalında, hiç mi oksijene gereksinimi yok?..
* Derin budamalardan elde edilen odun yığınları, yeşillikten ve yeşilliğin salgıladığı oksijenden daha mı değerli?..
* Haddinden fazla yüklendiği araçlarla başkent Lefkoşa trafiği kâbusa dönüştü. Hal böyleyken, ana arterleri araba yarışları ve şenlikler – eğlenceler adına kapatmak bu kâbusu cehenneme dönüştürmekten başka ne sonuç verir ki?.. KKTC, birer belediyecilik harikası olan Monako, ya da Cannes değildir ki, Monako ya da Cannes fantezilerine özenelim…
* TEKNOFEST 2025’te KKTC’de de yapılacak… Festivalin ne demek olduğunu hep birlikte göreceğiz… Sabırsızlıkla bekliyoruz…
* “Belki bizim gençler de örnek alır da, hep kedi köpekle, kaplumbağalarla uğraşmak yerine bilime ve teknolojiye de yönelirler…” (Teşekkürler Osman Şan)
* Adolf Hitler’i gölgede bırakan Benjamin Netanyahu, İran’ın bombardımanı konusunda beklediği tonda bir kınama yapmadığı gerekçesiyle BM Genel Sekreteri Antonio Guteress’i “İsrail’de istenmeyen kişi” ilan etti… Amma naif ve kırılganmış ha!..
* Boris Johnson, İngiltere Dışişleri Bakanıyken, Benjamin Netanyahu’nun ofisine yaptığı ziyaretten sonra, tuvaletine dinleme cihazı yerleştirdiğinin saptandığını açıkladı… Adam Mossad’ın ta kendisi…
* ABD Başkanı Joe Biden’ın da Benjamin Netanyahu’yu birçok kez uyarıp itham ettiği, hatta hakkında ağır sözler kullandığı açıklandı… Ve hiç aldırmaz mı?.. Adam summak dayıymış, desenize!..
* Her türlü ahlâki çöküntüyü sınırsız biçimde içeren çok kirli bir savaş sürdüren İsrail Siyonizminin kudurganlığı durdurulmazsa kıyamet çok yakındır… Ortadoğu savaşının gelişmesi üçüncü dünya savaşına çağrı oluşturacak…
* Faşist ve kanlı İsrail Siyonizmine karşı bir an önce kendini göstermezse, ilâhi adalete de kuşku ile bakılacak…
* Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, yüzde 90,69 oyla tekrar o makama seçildi… Ekselânslarının oy oranına bakar mısınız lütfen!..
* Eylül’de sıcaklık rekoru kırıldı… Siyaset sıcak, fiyatlar sıcak, çevremiz ateş misali sımsıcak… Her konuda sıcaklık tavan yapmakta… E, hava soğuk mu olacaktı yani?..
* Hayat: İçinden hiçbirimizin canlı çıkamadığı çetin serüven!..
* Etik dışı zamane münasebetsizleri o kadar çoğaldı ki, onlarla uğraşmaya ne zamanımız, ne sabrımız ve ne de sağlığımız yeter…
* Şu Türk televizyon dizileri… Genellikle klişe öykülerin dekorlarında ille de Boğaz var… 16 milyon nüfuslu bir ülke görünümündeki İstanbul sanki sırf Boğaziçi’nden ibaretmiş gibi!…
* Demiş ki; “Azla mutluluk, çokla didişmekten iyidir.” Denis Diderot.
* Büyük harflerle yazılması gereken: ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞININ ÇAN SESLERİ ORTADOĞU’DA…
* Haftanın öğüdü Montaigne’den: “İyiliğin bilgisine sahip olmayana, bütün diğer bilgiler zarar verir…”
* Temel’in dünyası: Evliliğinin 60’ncı yılında olan yaşlı Temel’in eşine “canım, aşkım, bir tanem, ruhum” diye hitap etmesinden çok etkilenen delikanlı; “Vallahi hayranım sana Temel Amca, yıllar sonra eşine hâlâ bu şekilde seslenebiliyorsun” der. Temel delikanlının kulağına eğilerek şöyle fısıldar: “Aman ha çaktırma, adını unuttum hatunun…”
* Ve dizeler… Necip Fazıl Kısakürek’ten: “Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; / Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum, / Yolumun karanlığa saplanan noktasında, / Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum…”
Yorumlar kapalı.