Ahmet Tolgay

Kendi iç sorunlarını çözemeyen bir Meclis






   MİNİ YORUM: Yeni öğrenim yılının açılışında öğrenimi aksattığı gerekçesiyle Milli Eğitim Bakanlığı’na yönelik yaygın eylemler düzenleyen öğretmen sendikaları, şimdi de derslere girmeme eylemlerine kaydı… Eğitimi aksatan durumlardan değil mi bu da peki?.. Alın birinizi çalın ötekine… Nedir bu ülkenin milli eğitiminin, öğrencilerinin ve onların velilerinin çektiği elinizden?. İlallah yani!.. Dar gelirli aileleri de, çoluk çocuğunun rızkından keserek, ateş pahası özel okullara ve dershanelere yönlendiriyorsunuz… Eylemlerin esas amacı da bu olsa gerek… Eylemlerden çıkıp özel dershanelere giden öğretmenlere tanıklık ettikçe duruma başka hangi gözle bakabiliriz ki?..
*
* Uzun tatilin rehavetindeki Meclisimiz bir türlü toparlanamıyor, çalışamıyor… Velhasıl, alıştırılıyoruz Meclissiz de idare etmeyi…
* Kendi içindeki sorunları çözemeyen bir Meclis, ülke sorunlarını nasıl çözecek?..
* Bir erken genel seçimin maliyeti en  az birkaç yüz milyon TL… “Erken seçim” diye tutturanlar ve hatta bir erken genel seçimi zorlayanlar bu maliyeti de düşünüyorlar mı?..
* Arka arkaya eko günleri düzenliyoruz… Da, kaç tane eko insanımız kaldı ki?…
* Adana kebabı günü de yapıldı bu arada… Diyeceğim o ki, Adaba kebabının gerçeği ve hası ancak Adana’da yenebilir…
* Yenidoğan skandalının düşürdüklerindendir: Sağlık sisteminde reform gerekir… Çağdaş uygar ülkelerde olduğu gibi,  her hastaneye o hastaneden bağımsız uzman bir hasta hakları biriminin “denetleyici” olarak konulması öylesi bir reformun ilk maddesi olmalı…
* Şirketler, Girne – Lefkoşa yolundaki ağır vasıta yasağını “yok” sayıyorlarmış!.. O yolu kullanmaktaki kârları kesilen cezaları yüz kez katlıyorsa, yasak – masak takmazlar tabii ki… Yasa yapıcılarımız, bir facianın yaşanmasından önce, caydırıcılık adına ne yapıyorlar peki?..
* Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Japon barış aktivisti Nihon Hidankyo, “Bu ödülü Gazze’de çalışan insanlar almalıydı” dedi… Bir şey değil cancağazım; ödülün beratını ve plaketini kendine sakla, milyonluk para ikramiyesini de Gazze’de ölüm yağmuru altında çalışan o insanlık fedailerine gönder…
* Merkezi santraldaki arıza nedeniyle ilk kez tümden elektriksiz kalan Kübalılar “Elektriğin yoksa hiçbir şeyin yok demektir” diyorlar… Onları KKTC insanlarından daha iyi kim anlayabilir ki?..
* Demiş ki; “Halkını tekrar gururlandıran ve halkına yitirilmiş haysiyetini geri veren lider, o halka pek çok şeyi kabul ettirebilir…” Amin Maalouf.
* Haftanın öğüdü Albert Einstein’dan: “Öğrenmeyi bıraktığında ölmeye başlarsın.”
* Büyük harflerle yazılması gereken: “MECLİSTEN DIŞARI” DEDİRTECEK İŞLER YAPILMASIN ŞU BİZİM MECLİS’TE…
* Temel’in dünyası: Temel ile eşi Fadime ormanda gezerlerken devasa bir ayıyla karşılaşmasınlar mı?.. Fadime’yi gözüne kestiren ayı onun peşine takılır ısrarla… Bağırır kadın: “Temel bir şeyler yap… Bu ayının niyeti kötü…” Temel uzaktan bağırarak yanıt verir: “Başının ağrıdığını söyle ona da… Hiç dokunmaz sana o zaman…”

* Ve dizeler: Havva Tekin’den: “İlk ışıklarını çağır gözlerinin /  Sun soframa / Yürüyelim dar sokaklarımda / Ama gözlerini sakla / Ölürüm sonra…”

Kendi iç sorunlarını çözemeyen bir Meclis
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.