Ahmet Tolgay

Filistinlileştirilme







Daha önce milletvekilliği ve kabinede Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı da yapmış olan Dr. Hamit Bakırcı, 18 KKTC belediyesi içinde en geniş alana hizmet götüren Erenköy – Dipkarpaz Belediyesi’nin başkanıdır şimdi…
KKTC’nin potansiyel ekonomik kaynağı olarak bilinen ve toplumsal umut bağlanan kendi bölgesi ile ilgili acı gerçekleri açıklarken, Dipkarpaz toprağının yüzde 80’inin, Erenköy toprağının ise yüzde 65’inin yabancıların eline geçtiğini vurguladı…
Tam da “Yandı gülüm keten helvası” denilecek durumlar…  Vah ki ne vah!..
Bakırcı elden toprak çıkarmalarının nedenini Karpaz Emirnamesi’ne bağlıyor… Karpaz’ın otantik özelliklerini koruyabilme adına Annan Planı rüzgârları içinde yürürlüğe konulan ve 20’nci yılına ulaşan bu emirname yüzünden, elindeki malı dilediği gibi geliştiremeyen, onların deyimi ile “tek çivi çakamayan” bölge insanı, geçinebilme ve var olabilme adına çareyi mal satışlarında bulmuş…
Ve satış furyası o noktalara ulaşmış ki, KKTC vatandaşının eline kalan topraklar yüzde 20’lere dek gerilemiş o güzelim bölgede…
***
O bölge için yoğun mal satışlarının gerekçesi toplumsal zarara ve kayba çalışan bu emirname olabilir de, aynı şekilde yabancılara yoğun mal satışlarının yapıldığı diğer bölgeler için ne demeli?..
Otantiği koruma amaçlı emirnamelerin uygulanmadığı bölgelerde de yabancılara yoğun mal satışları gırla gitmektedir… İskele’deki ve Girne’deki durumlar malûm… KKTC’li vatandaş bazı yerleşim birimlerine giremez oldu yabancı hakimiyeti yüzünden…
Verimli Mesarya topraklarının son durumu ne acaba?..
Dilerim diğer bölgelerin belediye başkanları da çıkar ve bölge topraklarının yüzde kaçının yabancılara tapulandığını topluma net biçimde açıklar…
Dahası, tapunun sorumlusu İçişleri Bakanlığı aydınlatıcı bir açıklama yapmalıdır bu konuda… Yükümlülüğü var…  Çünkü bu konu toplumsal gündemin en önemli maddeleri arasına girdi, kamuoyumuzda en fazla konuşulan meselelerimizden de birine dönüştü…
***
Bu yabancılara yoğun mal satışlarının ilk yankıları çınladığında “Filistinlileştiriliyoruz” diye basılan feryatlar zerrece dikkate alınmadı ve iş en sonunda bu boyutlara geldi… Ve bu boyut gittikçe büyümekte berdevamdır… Furya bir sarmalın içindeyiz ki, vahamet anlatılır gibi değil…
Dr. Hamit Bakırcı’nın yabancılara mal satışlarıyla ilgili açıklamalarının  Filistinlilerin dayanılmaz ateş yağmuru altında yaşamakta oldukları yeni güncel trajedinin yankıları ile örtüşmesi de, takvim ve zamanlama açısından ayrıca ilginçtir… Topraksız ve hatta vatansız kalıp Filistinlileşmenin risklerini yüzümüze vuran dehşet olaylar yaşanıyor yanı başımızda… Ders çıkarmamız gereken gelişmeler…
***
Kimileri KKTC’deki aşırı mal satışları için su savunmayı yapar: “Yabancılar aldıkları malı sırtlarına vurup götürmüyorlar ya!…”
A benim canım kardeşlerim; Museviler Filistin’de satın aldıkları malları da sırtlarına vurup götürmediler… Ama satın aldıkları o topraklar üzerinde mutlak hakimiyetlerini kurup eski mal sahiplerine kök söktürmeye koyuldular…
Mal – mülk kimde ise hakimiyet de, egemenlik de ondadır… Adalet ve hukuk da ondan yanadır…
Bizim “Adalet mülkün temelidir” sözünü unutmamız yüzündendir ki, şehit kanlarıyla yoğrulmuş, gözyaşlarıyla yıkanmış vatan toprakları altımızdan değersiz bir halı gibi çekilip alınırken kılımızı bile kıpırdatmıyoruz… Ne kadar acı…
Gafletin bedeli her zaman çok pahalıya ödenir…

Filistinlileştirilme
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.