Ahmet Tolgay

Falso açıklama / Camdan evdekinin attığı taş / Sınav’la ilgili anım






  FALSO AÇIKLAMA: “GAÜ’nün kurucu rektörü” gibi tarihi bir imaj taşıyan Özalp Tozan, Türkiye’deki bir televizyon kanalında yıllar önce kurduğu o üniversitenin denkliği olmadığını açıkladı…
Nasıl bir açıklama bu böyle ve neye hizmet eder?.. Dibelik saçmalık ve hatta kötü amaçlı…
Tabii ki, o dönemde denklik konusu yoktu ve hiçbir üniversitenin de yoktu zaten…
GAÜ, KKTC’de kurulan ilk üniversite… Girne’de denize nazır konforlu bir apartmanın içinde kuruldu… Ve hızla gelişti…
Her üniversitemizin kuruluş ve büyüme öyküsü bilinir…
Örneğin DAÜ de Yüksek Teknoloji Enstütüsü’nden neşet etti… Onay Fadıl Demirciler’in yaşam öyküsünü içeren “DAÜ – Bir Dönemin ve Bir yaşamın Öyküsü” adlı kitabımda, DAÜ’nün kuruluşunun ilham yüklü ayrıntıları var… Merhum Demirciler’in ve arkadaşlarının kemikleri de sızlatılmasın… Büyük vefasızlık olur…
YDÜ, Lefkoşa Arasta yakınlarındaki “dershane” denilen efsane bir özel okuldan fışkırdı onurla…
Tüm bunları en iyi bilenlerden biri de o… KKTC’deki ilk tarihi rektör… Yani hakkımızı helal etmeyeceğimiz bu Özalp Tozan… Çok iyi bildiklerine karşın yine de KKTC’nin sırtına hançer gibi inen o darbeyi layık gördü denklik konusunda bu çok duyarlı ortamda… Yazık etti gerçekten!..
Üniversitelerimiz için ortaya çıkan sakıncalı durumu dünkü köşe yazımda irdeledim… Korktuklarımızda ve kaygılarımızda haklıymışız… Olası olumsuz gelişmelere karşı gardımızı almalıyız tüm KKTC olarak…
Topyekün harekete geçerek üniversitelerimizi savunmalıyız.. Bu bizim toplumsal görevimiz… Gerçekten kritik bir aşamadayız… Türkiye öksürürken biz zatürreden gitmeyelim…
Üniversitelerimiz, Kıbrıs Türkü’nün parlak başarı öyküleridir… Bu başarı öykülerinin belgelerini ve yankılarını kendi ülkelerine onurla taşıyan ve hatta kendi ülkelerinde önemli konumlara gelen binlerce KKTC üniversite mezunu vardır… Onlar da tedirgin olmasınlar…
KKTC’den yükselecek gerçekçi sesler o kadar önemli, gerekli ve yaşamsal ki… Hem geçmiş, hem bugün ve hem de gelecek adına… Bırakalım birbirimizi yemeyi ve asgari toplumsal müştereklerimizde birleşelim bir an önce…
*
   CAMDAN EVDEKİNİN ATTIĞI TAŞ: İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Ukrayna için güvenlik garantileri istedi… Bu garantilerin olmaması durumunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in olası barış anlaşmasını ihlal edeceği uyarısında bulundu…
Vay İngiltere’nin Başbakanı vay!.. Camdan evde oturmaktasın, ama başkalarına taş atmadan da duramıyorsun!…
Yahu Keir Starmer hazretleri, tarihle ve dünyayla dalga mı geçiyorsun sen şimdi?..
İngiltere uluslararası antlaşmalardan aldığı yetkiyle Kıbrıs Türk – Rum ortaklık Cumhuriyetinin üç garantöründen biriydi de ne oldu?..
Kıbrıs Türk tarafı kurucu ortağı olduğu devletten adına “Akritas Planı” denilen barbarlık projesiyle kan revan içinde kovulurken ve 11 yıl boyunca sistematik bir soykırımla dağınık enklavlarda eritilirken garantör ülke İngiltere haksızlık ve adaletsizliklere kılını bile kıpırdatmadı…
Ve dahası, adadaki üslerinin selameti ve geleceği adına o haksızlık ve adaletsizlikleri yapanlardan yana tavır aldı…
Ve hatta dahası, 1974’de ada Yunan Askeri Cuntası tarafından bir darbeyle Yunanistan’a ilhak edilmek üzereyken, garantörlük hak ve yetkilerini kullanan Türkiye’nin yanında yer almadı…
Ve hatta dahası da dahası var: Zamanın İngiltere Dışişleri Bakanı Callahan, ilhakçı darbeyi ve Türklerin soykırımını durdurmak adına duruma meşruiyet ve kaçınılmazlık çerçevesinde müdahale eden Türk askerleri için “Kıbrıs’ın esiri olacaklar” ifadesini kullandı…
İngiltere’nin Başbakanı Keir Starmer de, tüm diğer İngiltere yetkilileri de güvenlik garantilerinden söz edebilecek konumda değillerdir asla…
Geçti Bor’un pazarı, sürsünler eşeklerini Niğde’ye… İplikleri çoktan pazara çıktı bunların Kıbrıs trajedisi sahnesinde…
*
   OSMAN SINAV’LA İLGİLİ ANIM: “Ekmek Teknesi”, “Acı Hayat”, “Kurtlar Vadisi”, “Deli Yürek”, “Sen Anlat Karadeniz” gibi unutulmaz dizi ve filmlerin bol ödüllü usta yönetmeni ve yapımcısı Osman Sınav, 69 yaşında yaşamını yitirdi.
Yaratıcı, bilge ve derinlikli yönetim stiliyle gerek televizyon dizilerinde ve gerekse sinemada çığır yaratan Sınav, milyonlarca izleyiciyi ekranlara kilitleme başarısını gösteren bir görsel üretim dehası idi…
Akademisyenlik de yapan Osman Sınav, bir dönem “uçan profesör” olarak bizim KKTC üniversitelerinin öğretim görevlileri arasında da bulunmuştu… Bu görevi sırasında televizyonlarda “Sen Anlat Karadeniz” adlı unutulmaz dizisi yayınlanmaktaydı… Onunla yaptığım bir söyleşide kendisine şu soruyu yönelttim: “Kıbrıs’tasınız, Kıbrıs gerçeklerinin içinde yaşıyorsunuz… ‘Sen Anlat Kıbrıs’ adlı bir diziyi de burada çekmek ister misiniz?..” “Neden olmasın?.. Buradaki yetkililer bana o fırsatı tanırsa seve seve” demişti.
Bu söyleşimizi ve mesajını medyaya yansıttığım halde yetkililerimizden ona bir sıcak yaklaşım olmamış ve tanıtım bağlamında çok büyük bir fırsatı kaçırmıştık… Çünkü onun miras bıraktığı klasikleşmiş yapımlar ortada… Bunlar yalnız Türkiye’de değil, dünya genelinde de milyonlara hitap eden görsel fenomenlere dönüşmüştür..
“Süper Baba”, “Melek Apartmanı”, “Mavi Düşler”, “Sıcak Saatler” gibi önemli dizilerin yönetmen koltuğunda da oturan Osman Sınav, diğer önemli bazı oyuncular gibi, Kenan İmirzalioğlu’nu da “Deli Yürek” dizisiyle keşfeden isim olarak bilinmektedir.

Falso açıklama / Camdan evdekinin attığı taş / Sınav’la ilgili anım
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.