MİNİ YORUM: Alzheimer tehdidi yaşlı nüfusun çoğalmasıyla daha da artar ve bu hastalık genç yaşlara doğru inerken, Avustralyalı gıda bilimcisi Dr. Vincent Candrawinata, her gün taze elma yemenin depresyona iyi geldiğini ve Alzheimer hastalığı riskini azaltacağını araştırmalarıyla ortaya koydu. Bilimin uyarıcı sesine kulak vermeli… Elma yemeli ayvayı yememek için!…
***
* Türkiye’de yurt dışı seyahatlerine getirilen kredi kartı taksit yasağı KKTC için kaldırıldı… KKTC sözkonusu olunca Anavatan böyle yapar… Jest sevindirici… Teşekkürler Anavatan…
* Vatanseverlik herkesin kendi işini hiç kaytarmadan, hiş eksiksiz yapabilmesidir… Bu varsa eğer, vatan da, esenlik yolunda bakidir…
* Apostolos Andreas’ta kelime-i şahadet getirildiğinde şahlanıp da Limasol’daki tarihi Köprülü Camii bir kez daha Molofof’lu saldırıya uğrayınca “tık” vermeyen inanç özgürlükçülerimiz var… İnançta bile çifte standart!..
* Güney’in bize yeterli elektrik verememesinin nedeni yakıt sıkıntısı imiş… Tanker gecikebilirmiş!… Vay be, onlar da santrallerine yakıt temininde sorunları aşamamış!..
* Yağmura sensörlü durumlarımızın daha da etkinleştiğini ilk sağanaklarda net biçimde gördük… Telefonumuz, internetimiz, televizyonumuz ve bilhassa elektriğimiz yaşamımızdan derhal çıkıverdi…
* Her ülkeden ürkütücü yangın haberleri gelir… Dünyada her yaz bu kadar çok orman yanarsa yaşam kaynağı ormanların da, dünyanın da sonu gelir.
* Enflasyon fırsatçılarının dayattığı fahiş fiyatlar adil ve gerçekçi değildir. İnsanlara bir de “enayi yerine konulma” duygusunun acısını ve öfkesini yaşatırlar utanma duygusundan nasiplerini alamayanlar…
* Girne antik limanı mamur edilmek isteniyorsa öncelikle oradaki yetki karmaşası mamur edilmeli…
* Güney Kıbrıs’ta nüfus 10 yılda yüzde 9,9 arttı. Onlar nüfuslarını teke tek bilirler. Ya biz?.. Kalabalığız işte canım!..
* Ford, elektrikli araç üretimini yavaşlatma kararı aldı. Petrol baronlarının hışmının devreye girdiği kesindir…
* Bir türlü aşılamayan şu “kadına şiddet” utancı… Adam “namusumdur” dediği kadını tutar öldürür… İnsan “namusu”nu öldürüp de “namussuz” kalır mı ey salak?!..
* “Akıl” dediğimiz hazine, zamanla ve acı çektiren, ter döktüren deneyimlerle kazanılır. Bedeli de akılsızca harcadığımız güzelim yıllardır…
* “Allah akıl deryasından şaşırmasın” deriz ya, derya gibi akıl nerede?!..
* Haftanın öğüdü Hz. Mevlâna’dan: “Olgun bir adamı dost edinmek isterseniz eleştirin, basit bir adamı dost edinmek isterseniz övün.”
* Demiş ki; “Dahiliğin mutlak bir sınırı vardır, aptallığın ise asla…” Albert Einstein.
* Büyük harflerle yazılması gereken: ENFLASYON FIRSATÇILARIN EN FAZLA TÜREDİĞİ ORTAMDIR…
* Temel’in dünyası: Ciddi bir ithamla yargılanmakta olan Temel’e yargıç ciddi uyarısını yapar: “Savunmanı en inandırıcı kanıtlarla yap. Yoksa seni 200 yıl hapislik cezasına çarptırabilirim ha…” Temel gayet mutlu yanıt verir: “200 yıl mı?.. Şahane… Hapiste olsam da 200 yıl yaşamak çok güzel bir şey yahu!..”
* Ve dizeler… Yahya Kemal Beyatlı’dan: “Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi, / Hülya gibi yalnız gezinenler köye indi, / Ben kaldım, uzaklarda günün sesleri dindi, / Gönlümle, hayalet gibi, ben kaldım o yerde…”.
Yorumlar kapalı.