Ahmet Tolgay

Dizi sektöründeki kriz ve kamera arkası dramları 






Türkiye’de Rekabet Kurumu’nun 21 menajerlik şirketine açtığı soruşturma yepyeni ve beklenmeyen boyutlara girdi… ID Danışmanlık Limited Şirketinin kurucusu ve ortağı menajer Ayşe Barım hakkında yapılan “televizyon dizisi sektöründe tekelleşme” ihbarı ve Ayşe Barım’ın yargılanmak üzere tutuklanması, beraberinde önemli gelişmeleri getirdi…
Ayşe Barım, Gezi Parkı olayları esnasında sinema ve dizi oyuncularını örgütlediği ve protestoları düzenlediği iddiasıyla karşı karşıya…
Olay, 12 yıllık aradan sonra yeniden “Gezi Parkı Soruşturması”na dönüştü böylece… Bu kapsamda ünlü dizi ve sinema oyuncuları polis eşliğinde adliyeye getirilip sorguya çekiliyorlar…
Adliyeye çağrılarak ifadeleri alınmakta olanlar arasında halen televizyon kanallarında dizileri, reklamları ve programları sunulmakta olan Mehmet Günsur, Rıza Koca, Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Dolunay Soysert, Serenay Sarıkaya, Nejat İşler, Ceyda Düvenci gibi ünlüler de var…

Bu isimler şimdilik “tanık” konumunda… Ama bazıları Gezi Parkı Olaylarına karışmakla da suçlanıyor… Tutuklamalar başlayabilir…  Sabitleşmesi halinde bu suçun karşılığındaki ceza “hükümeti yıkma eyleminde bulunmaktan dolayı ağır hapislik” tir…
Bu adli gelişmelerin arkasının geleceği düşünüldüğünde Türkiye televizyon dizisi sektörünün büyük bir krizle karşı karşıya olduğu netlik kazanır… Çoğu dizinin çekimi ve gösterimleri her an durabilir ya da sekteye uğrayabilir… Nitekim şu anda çeşitli televizyon kanalı ya dizilerin tekrarlarını, ya kolajlarını, ya da dizi yerine sinema filmleri yayınlıyorlar…
***
Türk televizyon dizileri dünya genelinde ilgi yaratıyor… Telif ve ihracat bağlamında para basıyor…   Milyonluk izleyici kitlelerinde tiryakilik yaratıyor… Dış televizyon şirketlerine de satılmaya başlanmaları nedeniyle Türkiye ekonomisine yüz milyonlarca dolarlık gelir sağlayan Türk televizyon dizilerinin perde gerisindeki dram da kamuoyunun önüne seriliyor tüm bu gelişmeler yaşanırken…
Bu dizilerin yapımcıları ve onların kast sorunlarını çözen menajerlik şirketleri hakkında başlatılan soruşturma gündemin önemli başlıkları arasına girdi son günlerde böylece…
Büyük menajerlik şirketlerinin, güçlü yapımcılarla işbirliği yaparken birçok yetenekli oyuncuyu ezip geçmeleri konusunda artan “mağduriyet” şikayetleri üzerine Rekabet Kurulu devreye girdi… Bu Kurul’un 21 menajerlik şirketi ve kast ajansına soruşturma başlatması, sanat dünyası tarafından ilgiyle karşılandı…
***
Dizi yapımlarında bir yana itilen sanatçılar, yıllardır kendilerine baskı uygulayan, bazı sanatçıların intihar etmesine ve psikolojik yıkımlara uğramasına neden olan menajerlere ve tekelleşmeye karşı isyan bayrağı açtılar…  Bu sektörde mağduriyet yaşadıklarını belirten sanatçıların açıklamaları medyada yer buldu…
Bunlar ödül törenlerinin bile politikleştirildiğini kaydederek ödüllerin sanatçıların ideolojik ve politik duruşlarına göre, medyada ve törenlerde yaptıkları konuşmaların içeriğine bakılarak dağıtıldığını ifade ettiler… “Bu ülkede solcu değilseniz, sol fraksiyonlarla temasta değilseniz, sektörde de, ödül törenlerinde de önünüz tıkanır” diyenler oldu…
***
Biraz geriye gidelim… 22 Eylül 2023’de, Şehir Tiyatroları oyuncusu ve dizilerde rol alan Seda Fettahoğlu, Beyoğlu’nda bir parkta ölü bulunmuştu… Polis, yaptığı incelemede Fettahoğlu’nun sağ şakağında bir mermi girişi olduğunu belirlerken, müntehir sanatçının yanında ise bir el ateşlenmiş tabanca buldu. “Sihirli Annem” ve “Çocuklar Duymasın” gibi dizlerdeki performansıyla bilhassa anımsanan Fettahoğlu, yakınlarına artık televizyon dizilerinde rol alamadığından ve geçim sıkıntısından yakınmaktaydı…
Konservatuar Eğitimli Fettahoğlu’nun intiharı, 25 Ağustos 1963’de, Yeşilçam yapımcılarının şahsına uyguladığı boykot nedeniyle 30 yaşında intihar eden, oyuncu, yönetmen ve senarist Suphi Kaner’in, Türk sinemasındaki dinmeyen acısını anımsattı…
***
Lisans dahil, köklü bir oyunculuk eğitimi almasına karşın, 12 yaşında adım attığı TV dizileri için 5 yıldan bu yana teklif alamadığını ve salt tiyatro oyunculuğu ile yetindiğini belirten, Yıldız Kenter’in de rol arkadaşı Sedef Şahin’in medyadaki açıklaması ise yankılar yarattı… KKTC’de de sahnelenen, Yıldız Kenter’in sahnelerdeki o son performansı, iki kişilik tiyatro oyunu “Kraliçe Lear”de üstat oyuncuya partnerlik yapan genç yetenek; “Çok ünlü ya da çok konuşulan bir oyuncu olmak istiyorsanız bedel ödemeniz gerekiyor. Ya bedeninizle, ya ruhunuzla ya da ahlâkınızla ödüyorsunuz bu bedeli. Bizim gibi bu işe gönül vermiş eğitimli insanlar ise, mesleğini yapmakta zorlanıyor. Geçim sıkıntısı yaşıyoruz…” diyordu…

Dizi sektöründeki kriz ve kamera arkası dramları 
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.