Ülkemizde nüfusun büyük bölümü apartmanlarda yaşıyor… Bu yaşam tarzının getirdiği sosyal sorunlar gittikçe artmakta ve apartman yaşamının dramları sık sık medyaya da, kamuoyumuza da konu olmaktadır… Ama acı olan şu ki, ülkemizde hâlâ çağdaş anlamda bir apartman yasası yoktur… Olabileceğinin de belirtileri ve çalışmaları hiç görülmüyor… Siyaset arenamızda bunun derin eksikliğini görebilecek bir vizyon da yoktur maalesef… Asıl üzerinde durulması ve eleştirilmesi gereken işte günümüz gerekleri ve koşullarıyla bağdaşmayan bu vizyonsuzluktur aslında…
Durmadan hükümet değiştirmek ve seçim yapmakla ünlenen bir ülkeyiz… Ne ki, gelip geçen 40’ı aşkın hükümetin hiçbiri ülkemizi çağdaş bir apartman yasasına kavuşturmak için kılını bile kıpırdatmadı… Hiçbir içişleri bakanımız, iç işlerimizin en önemli sorunlarından birine dönüşen apartman dramlarını çözümleyici nitelikte etkin bir yasayı gündemine almadı…
Siyasetçilerimiz bu önemli soruna neden bu kadar duyarsızdırlar?.. Hem de seçimlerde oy bekledikleri insanların çoğu apartmanlarda yaşadığı ve apartmanlar birer huzursuz oy deposu olduğu halde!..
*
Apartman yaşamının kurallarını belirleyen “Kat Mülkiyeti ve Kat İrtifakı Kanunu” bize 1950’li yıllardan, İngiliz Koloni Yönetiminden kalan son derece yetersiz ve ilkel bir mevzuattır… Apartman yaşamının düzenlenmesinde işte o ilkel mevzuat bile uygulanmıyor…“Fasıl 224 Taşınmaz Mal (tasarruf kayıt ve kıymet takdiri)” başlığı altında sadece ilgili hukukçular tarafından bilinen bu ilkel mevzuat, zaten günümüz koşullarıyla artık bağdaşmıyor… O dönemin tenha ve dingin Kıbrıs’ında henüz apartman yaşamı başlamamıştı… Ve yıllar önce uygulamaya konulan bu yasa da aynı çatı atındaki bazı konutların olası sorunlarını çözebilmeye yönelikti…
*
İşte güncel kaotik manzara ortada: Ülkemizde nüfus gittikçe artıyor… Konuta duyulan ihtiyaç yakıcı boyutlarda… Gerek talep fazlalığı, gerekse arsa fiyatlarının yüksekliği ülke genelinde, yatay değil dikey büyümeyi gerekli kılıyor… Her yerin mantarlar misali apartmanlarla dolması bu yüzden… 10 katlı, hatta daha yüksek apartmanları artık her yerde görmek mümkündür… Ortak yaşam mekânları siteler de almış başını gidiyor… Modern rezidanslar ise emlâk piyasamızın lüks seçenekleri…
*
Ülkemiz apartmanlar ve siteler ormanına dönüşürken, işte o İngiliz mirası kanun tahtında oluşturulan “Kat Mülkiyeti ve Kat İrtifakı Tüzüğü” var ki, o da evlere şenlik, aynen dediğim gibi… Ama siz şuna bakın ki, İngiliz sömürgeci bile 70 – 80 yıl öncesinin koşullarında aynı çatı altındaki konutların düzenini sağlayabilecek elzem bir kanunu düşünebildi… Gelgelelim halkının ve ülkesinin esenliğini düşünmek ve geliştirmekle yükümlü bizim günümüz yöneticileri bunu algılayabilmekte maalesef aciz kaldılar… Ve hâlâ da kalmaktadırlar…
Bu yöneticilerin çoğu belki de apartmanda yaşamaktadır… Ve belki de onlar kendi apartman yaşamlarını kat paydaşlarıyla düzene koyabildikleri için, şu anda düzensizlikler içinde sorunlar yaşayan, çiğnenen yaşam ve mülkiyet haklarını nasıl arayabileceğinden bile bihaber, on binlerce apartman sakininin sorunlarına duyarsız kalabilmektedirler…
Türkiye’deki apartman yasasını getirip bizim koşullarımıza uyarlamak seçeneğimiz olduğu halde bunu bile yapma basiretini gösteremedik ne yazık…
*
Altını çizerek vurgulamalıyım ki, on binlerin yaşamını ilgilendiren apartman yasasının yürürlükte olmaması toplumsal sağlığı da, güvenliği de, huzuru da tehdit eden son derece sakıncalı bir ortam yaratmaktadır… Güvenlik birimlerimiz otellerde ya da pansiyonlarda kimlerin barındığını denetleyebiliyor, ama apartmanlara kimlerin girip – çıktığını, apartmanlarda kimlerin neler yaptığını denetleyemiyor… Denetimsiz ve kaotik apartman yaşamı yüzünden pek çok apartmanda ticari amaçla kullanılan dairelerin kira stopaj vergileri de devlet hazinesine yatmıyor…
Sorarım: Güvenlik birimlerinin ve kaymakamlık ile belediyelerin işbirliği yapabileceği kaç tane apartman yöneticisi vardır bu apartmanlar ormanı ülkede?.. Çoğu apartmanın yöneticisi ve yönetim kurulu bile yok… Yönetimsiz apartman mı olur bu çağda Allah aşkına?..
*
Ülkedeki hal böyle olunca da, çevreye kirlenme saçan ve hijyeni yok eden apartmanlar mı istersiniz?… Katlarında ve dairelerinde kimlerin barındığını, buralara kimlerin girip çıktığını aynı çatı altındaki mekân paydaşlarının bile bilmediği apartmanlar mı istersiniz?… Devamlı sürtüşmeler ve kavgalarla huzursuzluk yuvasına dönüşen ve çevreyi de tedirgin eden apartmanlar mı istersiniz?.. Tekmili birden hepsi bu garip ülkenin yaşamında var bunlar… Var oğlu var!..
Var olmayan ise gücünü gerekli yasadan alamayan ve vatandaşlarını bu bağlamda koruyup huzura kavuşturamayan siyasal otorite…
Artık yeter olsun… Çok yazık… Ve çok ayıp…Apartmanlar ormanına dönüşen bu ülkede, on binlerce apartman sakini kronikleşen bir düzensizliğin sarmalında orman yasalarına mı teslim edilmeli?..
Yorumlar kapalı.