
SÜMERLER’İN SONU: Sümerler günümüzden 7-8 bin yıl önce Mezopotamya’ya yerleşerek yüksek bir uygarlık kurmuşlardı. Sümerler kurdukları uygarlıkta rahat ve rehavet içinde yaşarken, ülkeleri dönemin cazibe merkezine dönüşür…
Bu huzur ve refah ülkesinin yıkılışından 100-150 yıl kadar önce, yani günümüzden 4500 yıl önce, Arabistan içlerinden “Akad” diye adlandırılan kavmin insanları Sümer kentlerinde çalışmak için akın akın gelmeye başlar… Bir kısım Sümerler bunlara karşı çıksa da diğerleri bu mültecilere ucuz kolay işçiler ve köle gözüyle baktıklarından dur durak bilmeyen akına göz yumarlar… “Köle” olarak gördükleri Akat kavmi insanlarını çalıştırarak zevkli yaşamlarına dalarlar…
150 yıl içinde işler değişir ama… Sümer ülkesinde gittikçe çoğalan Akatlar’la baş edilemez olur… Haklarında otoriter kararlar alınmaya başlandığında ise kentleri yakıp yıkarlar, Sümerleri öldürürler sonra iktidarı da ele geçirirler… Sümer uygarlığının üstüne oturarak Anadolu’da yayılan Akatlar dönemi böyle başlar…
Sümerlerin son günlerinden kalma bir kil tablette şu satırlar var: “Fark edemedik geç kaldık… Aman tanrım bu vahşiler hepimizi yok edecek… Tanrım bizi affet… Bizden sonra gelenler bunları okursa belki ders alır…” (Kaynak: Muzazzez İlmiye Çığ. Sümerolog-tarihçi bilim insanı)
***
SARIKAMIŞ FACİASI: Anadolu’nun bitmez tükenmez hazin öykülerinden biri de, daha yakın bir tarihte, 108 yıl önce bugünlerde yaşanmıştı… Türk topraklarına yönelen Rus saldırılarını durdurabilmek adına Anadolu’nun doğusunda Sarıkamış Harekâtı başlatılır… Karakışın sıfır altı koşullarında başlatılan bu harekâtta Osmanlı ordusu yeterli donanımdan yoksundur… Allahuekber dağları, ölümcül soğuğa ve kar fırtınalarına karşı 37 bin şehit verilerek aşılır ve Rus işgalindeki Sarıkamış kuşatılır… Ama aslında ölümün kuşatmasında olan on binlerce Türk askeridir…
Sarıkamış kuşatma harekâtı aşırı soğuk ve açlık yüzünden, hedef ele geçirilemeden, 5 Ocak 1915’de sona erecektir… Osmanlı Ordusu bu dağlarda, 60 bini donma sonucu tam 78 bin şehit verir… Çarlık Rusya’sı da bu savaşlarda 32 bin askerini kaybeder…
***
“120”: Facianın bir başka öyküsü… Sarıkamış’ın ölümcül soğuğunda yokluklar içinde savaşan Türk askerine acil lojistik destek gerekmektedir… Bu lojistik destek için 1915 Ocağında yola çıkan ve çoğu öğrenci çocuklardan oluşan 120 kişilik kahramanlar kafilesi de kaçınılmaz bir facia yaşayarak tarihe geçecektir… O faciada 98 çocuk, 10 asker ve 2 öğretmen şehit verilir…
Doktor Refik Bey ve Ermeni Doktor Maltızyan’ın yoğun çabalarıyla donma tehlikesi geçirerek tedaviye alınan bazı askerler ve çocuklar kurtarılabilir…
Vanlı kahraman çocukların tedavisinde gösterdiği insani çabasıyla bütün Vanlıların sevgisini kazanan Dr. Maltızyan’ı da hazin bir akıbet beklemektedir bu arada… Osmanlı – Ermeni çatışmaları şiddetlenmektedir… 10 Nisan 1915’te Van’da göğsünde “Düşmanlarımıza hizmet edenin akıbeti budur” yazısı olduğu halde asılı olarak bulunur Ermeni Doktor Maltızyan… İnsancıl doktor, Ermeni komitacılar tarafından yargısız infaz edilmiştir..
Vanlı 12 – 17 yaşları arasındaki 120 kahraman çocuğun öyküsü Hikmet Ilgaz’ın “Şarkyıldızı” romanında ayrıntılı olarak anlatılmaktadır… Bu anlatım, “120” adlı, 2008 yapımı, son derece dokunaklı bir Türk filminin de konusu olmuştur…
Yorumlar kapalı.