12 HAZİRAN 1958: Bugün anımsatılması gereken 12 Haziran 1958 olayının 67’nci yıldönümü… Olay, “12 Haziran 1958 Hadisesi” olarak geçti literatüre… Neydi bu olay peki?.. Arz ola:
İşte o tarihte sömürgeci İngilizlerin Kıbrıs tarihine geçen çok önemli bir ajitasyonu gerçekleşmişti.
Zaman malûm… Enosisçi EOKA’nın yönlendirdiği fanatik Rumlar sık sık Türk köylerini basmaktadırlar… Küçüklü büyüklü Türk köyleri arka arkaya boşaltılmakta… Boşaltılan bu köyler Türklerin bir daha geri dönememeleri adına yakılmakta…
1958’in 12 Haziran gününde ise Şillura Rumları Gönyeli’yi basmaya hazırlanmaktadırlar. Haber saldıkları Kördemenli Kıbrıslı Rumlardan da baskına destek vermeleri istenir.
Bu çağrı üzerine iki kamyon dolusu 35 Kördemenli Rum, Şillura’da toplanan baskıncı topluluğa katılmak üzere yola çıkar… Ellerinde av tüfekleri, kesici ve delici aletler, sopalar – topuzlar vardır.
İngiliz istihbaratı devrededir… İki kamyonun önü Şillura yakınlarında İngiliz askerleri tarafından kesilir. Ellerindeki av tüfekleri ve diğer saldırı aletleri toplanan bu Rumlar önce Yerollakko’ya (Haspolat), arkasından da Lefkoşa’ya götürülürler. Orada sorgulamaları yapıldıktan sonra bunları Gönyeli’nin içinden geçiren İngilizler, köyün dışına çıkınca kamyonları durdurup hepsine de köyleri Kördemen’e yürüyerek gitme cezası verirler.
35 Kördemenli Rum toplu halde köylerine doğru yürürken Gönyelili Türklerin ekili arazilerini ateşe verirler… Rumların ekili arazileri yaktığını öğrenen ve yükselen dumanları da gören Gönyelili Türklerden bir grup, kimisi yaya, kimisi arabayla, kimisi de motosiklet ve bisikletle yanan tarlalara doğru harekete geçerler… Zaten bir Rum baskınına uğramak üzere olduklarını duymuşlar ve hepsi de hem öfkeli ve hem de tetikteydiler.
Tarlaların içinde başlayan kovalamaca kısa sürede kanlı bir dövüşe dönüşür. Bu olayda sekiz Kördemenli Rum yaşamını yitirir… Beşi de yaralanır…
Ve bu kanlı olaydan sonra Kıbrıs’taki toplumlararası çatışmalar daha da şiddetlenir…
Kıbrıs dramını pamuk ipliğiyle dayatma bir çözüme bağlayacak Londra ve Zürih anlaşmalarıyla Kıbrıs sorununu bitirmeye çalışanlara önemli kozlar verilir…
*
YİNE Mİ PANDEMİ VE YİNE Mİ ÇİN?: Dehşet yeniden mi uyanıyor? Yarasalarda görülen yeni bir koronavirüs, dünyayı yeniden bir pandemi tehdidiyle karşı karşıya bıraktı… Yeni tehdidin baş gösterdiği ülke tıpkı 6 yıl önce olduğu gibi bir buçuk milyar nüfuslu Çin!
Yeni koronavirüs türü, laboratuvar deneylerinde insan hücrelerine sıçrama potansiyeli gösterdi. Uzmanlar, bu mutasyonun gerçekleşmesi durumunda dünyanın yeni bir pandeminin eşiğine gelebileceğine dair uyarılarda bulunuyor… Virüsün, ölüm oranı yüksek olan MERS’e genetik yakınlığı ise bu bağlamdaki ciddi kaygıları artırıyor…
Nasıl unutulur? Dehşetle anılarımızdadır ki, kısa sürede tüm dünyayı sarmalına alan koronavirüs salgını 2019’da patlamıştı… “Şiddetli akut solunum sendromu” olarak tanımlanan koronavirüs salgınından dünya genelinde on binlerce kişi ölmüş, alınan karantina önlemleri nedeniyle de küresel bir ekonomik kriz gündeme gelmişti… Ölümcül bulaşıcı hastalığın ilk vakaları Çin’in Hubei eyaletinin Wuhan şehrinde Kasım 2019 tarihinde görülmüştü… Yine Çin’de ortaya çıkan yeni belirtiler, salgın hastalığın alınan tüm önlemlere karşın bastırılamadığı ve o zamandan bu yana yayılma istidadını koruduğunu gösteriyor…
Hijyene mutlaka ve sürekli olarak önem verilmesi gerektiğinin altını çizen yeni ve çok önemli bir uyarıyla daha karşı karşıyayız… 2019 salgınında alınan hijyen önlemlerini sadece anımsamakla kalmayalım… Bunları özel ve toplumsal yaşamımıza da duyarlılıkla uygulayalım… Tabii ki sadece koronavirüse karşı değil, tüm ölümcül virüslere karşı…
Yorumlar kapalı.