Çiftçiler Birliği Başkanı Nizam, artan girdi maliyetleri karşısında zorlanan üreticiye devletin verdiği desteğin büyük oranda arttığını belirtti.
Destekler artırıldı… Başkan Mehmet Nizam, üreticinin torba başına devletten aldığı 150 TL desteğin 300 TL’ye, dönüm başına 72 TL olan mazot desteğinin 144 TL’ye, dönüm başına 200 TL olan Doğrudan Gelir Desteği’nin de 300 TL’ye çıkartıldığını açıkladı. Nizam, “bu destekler tarihin en yüksek destekleri olduğu gibi üreticinin girdi maliyetleri de tarihin en yüksek artışlarını gördü.” dedi.
Toprakta ekim nöbeti… Nizam, hem kaba yem hem de arpa, buğday yetmediği için nadas yerine toprağa baklagil ekilmesi amacıyla bu yıl ilk kez dönüm başına 500 TL münavebe teşvikinin hayata geçirildiğini ifade etti. Nizam, baklagillerin toprağın organik maddesini ve azotunu yükselttiği için toprağı güçlendirdiğini anlatarak, bu sayede bir sonraki yıl ekilen arpa ya da buğdayın rekoltesinin artacağını belirtti.
Cemre CEMALİ
Üretim yapan her sektörde olduğu gibi artan girdi maliyetleri çiftçinin de belini büküyor. Bu gerçekten hareket eden devletin de artan girdi maliyetleri karşısında zorlanan üreticiye destek için birçok kalemde teşvik miktarını artırdığı belirtildi.
Ülkemizde çiftçinin ihtiyacı olan alet ve ekipmanların fiyatlarında yüzde 500-600 oranında artış yaşanırken, geçen sene 800-900 TL civarında olan bir torba gübre ise günümüzde bin 100-bin 200 TL oldu.
Ekim ayında 29,30 TL bandında olan mazotun fiyatı şimdi 33,95 TL’lerde seyrederken, hasat dönemine kadar bunun 38-40 TL bandında olacağı tahmin ediliyor.
Üreticinin maliyeti içerisinde yer alan zirai ilaçlar için ise ayrı bir destek kalemi yok.
KIBRIS’a konuşan Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanı Mehmet Nizam, üreticinin artan girdi maliyetlerine yetecek gücünün kalmadığını söyleyerek “Hem rekolteyi üst düzeylere taşımak hem de fedakârlıkla toprağını işleyen üreticinin ürün ekme düşüncesinden vazgeçmemesi adına devlete sığınıp, devletten aldığımız destekleri güncelledik.” vurgusu yaptı.
“Üreticinin gücü kalmadı, devlete sığındık”
Çiftçiler Birliği Başkanı Mehmet Nizam, çiftçinin girdi maliyetlerinin her geçen gün arttığını ifade ederek, bu nedenle üreticilerin en düşük maliyetle, en yüksek rekolteyi nasıl çıkarabileceğinin hesabını yapmaya başladığını belirtti.
Kurak bir coğrafyada yaşam sürerken ülke rekoltesinin düştüğüne, üreticinin gelirinin de günden güne gerilediğine dikkat çeken Nizam, üreticilerin artan girdi maliyetlerine yetecek gücünün kalmadığını söyledi.
Nizam, hem üreticinin, hem de ülkenin rekoltesini daha üst düzeylere taşımak amacıyla fedakârlıkla toprağını işleyen üreticinin ürün ekme, toprağını işleme düşüncesinden vazgeçmemesi adına maliyetlerin daha aşağılara çekilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Mehmet Nizam, “Girdi maliyetlerini karşılayabilmek için üreticinin gelir elde etmesi gerekiyor ancak şu an gelinen noktada yine kurak bir yıl kapıda görünüyor. Bu amaçla devlete sığınıp, devletten aldığımız destekleri güncelledik.” dedi.
“Teşvikler güncellendi”
Her geçen yıl gübre fiyatlarında yüzde yüze yakın artışlar olduğunu, bu nedenle de gübre alımında üreticinin zorlandığını kaydeden Nizam, firmasına ve markasına göre değişiklik göstermekle birlikte geçen sene 800-900 TL civarında olan bir torba gübrenin şimdi bin 100-bin 200 TL arasında değiştiğini açıkladı.
Nizam, “Gübre sadece 3-4 ayda bu kadar artış gördü. Önümüzdeki yıl ne kadar olur kim bilir?” diyerek, bundan yola çıkarak üreticinin torba başına devletten aldığı 150 TL desteğin geçtiğimiz ay 300 TL’ye yükseltildiğini ifade etti.
Geçtiğimiz yılın ekim ayında 29,30 TL bandında olan mazotun şimdi 33,95 TL’lerde olduğuna dikkat çeken Nizam, mazot fiyatlarının ürün hasat dönemi olan mayıs- haziran ayına kadar 38-40 TL bandında olacağını tahmin ettiklerini söyledi.
Nizam, “mazot fiyatları için önlem alınmazsa bu ülkede üretici kalmayacak. Üreticiyi zor günler bekliyor.” diyerek, dönüm başına 72 TL olan mazot desteğinin de 144 TL’ye yükseltildiğini kaydetti.
Dönüm başına üreticinin aldığı Doğrudan Gelir Desteği’nin (DGD) de 200 TL’den 300 TL’ye çıkartıldığını belirten Nizam, teşviklerin güncellendiğini söyledi.
“Nadas yerine baklagil ekene 500 TL teşvik”
Nizam, “bu destekler tarihin en yüksek destekleri olduğu gibi, üreticinin girdi maliyetleri de tarihin en yüksek artışlarını gördü.” vurgusu yaparak, ilk kez bu yıl dönüm başına 500 TL olarak belirlenen münavebe teşvikinin hayata geçirildiği bilgisini paylaştı.
Teşvikin, nadas yerine toprağa baklagil ekilmesini kapsayacağını ifade eden Nizam, amaçlarını şu sözlerle açıkladı:
“Bir yıl vigo, nohut gibi baklagil ekimi, bir yıl da arpa, buğday ekimidir. Baklagiller, toprağın organik maddesini ve azotunu yükselttiği için toprağı güçlendirir ve dinlendirir. Böylece bir sonraki yıl ekilen arpa ya da buğdayın rekoltesi artar. Ülkedeki topraklar her geçen gün betonarme olup küçüldüğü için hem kaba yem, hem de arpa, buğday yetmediği için toprağı dinlendirme yöntemlerinde nadas yerine münavebe tekniği ile bunu minimize etme ve rekoltemizi yükseltmeyi amaçlıyoruz”.
“Nohut da fon kapsamına alındı”
Nizam, bazı teşvikler hakkında da bilgi vererek, yonca, ayçiçeği, drifile 660 TL, bu yıl ilk kez Genel Tarım Sigortası Fonu kapsamına alınan nohut için de üreticiye dönüm başına bin TL teşvik verildiğini belirtti.
Doğal afet nedeniyle zarar gören yaş sebze ve meyvenin de bu yıl ilk kez fon kapsamına alındığını kaydeden Nizam, üreticinin doğal afetten alacağı zararı minimize etmek için bu tür önlemler aldıklarını açıkladı.
Nizam, üreticinin girdi maliyetleri arasında olan zirai ilaçların da döviz kurunun yükselmesine bağlı olarak TL bazında fiyatının arttığına dikkat çekerek, yabancı ot, kurt, böcek ve yabani yulaf ile mücadele için kuru tarım yapan çiftçiler için ilaçlamanın çok önemli olduğunu vurguladı.
“Zirai ilaçlar için destek kalemi yok”
İlaç masraflarının devlet tarafından desteklenmediğinin altını çizen Nizam, “Maliyetimizin içerisinde yer alıyor ama zirai ilaçlar için ayrı bir destek kalemi yok. Kurak bir coğrafyada yaşıyoruz. Ektiğimiz bitkilerden verim alabilmek için yabancı otların topraktaki minerali ve suyu almaması adına ilaçlama şart. İlaç atılmadığında üreticinin rekoltesi düşüyor.” dedi.
Nizam, üreticinin gelişmesi için gerekli olan alet ve ekipmanların da yüzde 500-600 oranında artış gördüğünü ve erişilemeyecek noktaya geldiğini ifade ederek, üreticinin kendini ve ülkesini geliştirebilmesi için devletin bunu projelendirmesi veya kredilendirerek alet ekipmanla üreticiyi buluşturması gerektiğini dile getirdi.
Son yapılan projede 1-2 ay gibi kısa bir süreliğine alet-ekipman alımında üreticiye yüzde 27 faiz oranıyla kredi imkanı sağlandığını ancak kısıtlı bir bütçe sunulduğu için birçok üreticinin bu krediden faydalanamadığını söyleyen Nizam, bunun, hem alet-ekipman bakımından genişletilmesi, hem de daha düşük faizler sunulması gerektiğini vurguladı.
Nizam, Toprak Ürünleri Kurumu’ndan (TÜK) alınan karma tohum ile özel firmadan alınan sertifikalı anaç tohum arasındaki fiyat farkına da dikkat çekerek, maliyetlerin çok yüksek olmasından dolayı bu yıl tüm üreticilerin sertifikalı tohumu elde edemediğini belirtti.
“Bütün tarlalarını ekemeseler de üreticilerimizin yüzde 90’ı sertifikalı tohum ile buluştu.” diyen Nizam, bir yıl öncesine göre TÜK’ten alınan tohumluğun yüzde 80 oranda arttığını söyledi.
“Fiyat farkı var”
Nizam, dönüm başına tohum desteği ile ilgili de şu bilgiyi verdi:
“Kilogramını 7 TL’ye aldığımız tohumluğu, bir sonraki yıl 12,85 TL’ye aldık. Özel firmalardan alınan sertifikalı tohum, firmasına ve ürünün markasına göre 21-22 TL aralığında. Sertifikalı tohumun desteklenmiş fiyatı ise üreticiye 17 TL’ye denk geliyor. Daha önceki yıllarda devlet, sertifikalı tohumu kilogram başına 1 TL desteklerken, şimdi 4 TL sübvanse ediyor, devlet firmalara ödüyor bu tutarı. İthal olan sertifikalı tohumun verimi daha yüksek olduğu gibi karma tohuma göre maliyeti de daha yüksek. Şu an gelinen noktada üreticilerin maliyetinde hangi rakamı baz alacağımız bizi endişelendiriyor, çünkü TÜK’ün verdiği karma tohum ile özel firmadan alınan sertifikalı anaç tohum arasında çok fazla fiyat farkı var.”
Yorumlar kapalı.