Başsavcı Yardımcısı Muavini Ergül Kızılokgil, “Yargıyı etkilemeye ve baskı altına almaya çalışan beyanlar hoş karşılanmaz” diye konuştu.
Ortak noktanın, baroların yaptığı açıklamalar olması gerektiğini; ne yargıya, ne avukatlara ne de yargı için hizmet veren başka bir kimseye görevlerini ifa ederken baskı yapılmamasının önemine işaret eden Kızılokgil, zarar verici beyanlarda, telkinlerde ve hareketlerde bulunmamak gerektiğini söyledi.
Bu noktada basına da büyük görev düştüğünü dile getiren Kızılokgil, toplumsal yaşamda herkesin farklı görüşlere sahip olabileceğini ancak şiddete başvurmamak gerektiğini, aksi halde toplumun çalkalandığını ve şu anki tablonun gündeme geldiğini kaydetti.
Kızılokgil, “Bizim en fazla toplumsal huzur ve barışa ihtiyacımız vardır. Bu süreç biter ve yaşananlar, toplumda kara bir leke olarak kalır” dedi.
“Bu komplike bir dava değil”
Başsavcı Yardımcısı Muavini Kızılokgil, katılığı bir televizyon kanalında Afrika gazetesine ve meclise yönelik eylemler sırasında yaşanan olaylar ve sonrasındaki süreçle ilgili kendilerini ilgilendiren konular hakkında açıklamalarda bulundu.
Kızılokgil, gerek ağır ceza gerekse alt mahkeme davalarının kendine has bir özelliği olduğunu söyledi.
Afrika gazetesi ve meclis eylemi zanlılarıyla ilgili davanın ise komplike bir dava olmadığını kaydeden Kızılokgil, polisin soruşturmasında elinde videoların bulunduğunu ve orada yapılan bir hasarın olduğunu söyledi.
Davaların bir taraftan geç geldiği, bir taraftan da jet hızıyla geldiği yönde eleştirilerin olduğunu söyleyen Kızılokgil, “Örneğin ‘Para Kambiyo’ davalarında bütün meseleleri hızlı bir şekilde intikal ettiriyoruz. Bunun gibi birçok dava türü var” dedi.
Bu meselede davanın jet hızıyla geldiği yönündeki eleştirilerin olduğunu belirten Kızılokgil, davanın duruşma tarihini savcılığın değil mahkemenin verdiğini söyledi.
Kızılokgil, “Mahkeme, davanın önemli olduğu kanaatine varmış ki erken görülmesi yönünde gün vermiş” dedi.
“Park davası dahi yapmayan meslektaşlarımız yorum yapıyor”
“Bir dava hangi koşullarda alt mahkeme ya da ağır cezada görüşülür?” sorusu üzerine Kızılokgil, “Eğer suç yaygın bir suç değilse alt mahkemede görülür. Bu davada ise müdafaanın kabul beyanı vardır. Suçlarını kabul ettiklerine dair beyanları vardır. Bu beyan üzerine consens verildi. İtham edildiklerinde de suçlarını kabul ettiler. Bu durumda alt mahkemeye verilebilir” dedi.
Bir tane dahi trafik veya park davası dosyalamayan bazı meslektaşlarının bu konuda yorum yaptıklarını ifade eden Kızılokgil, “Bu dava, onların kapasitelerin çok çok üstündedir. Ben olsaydım, yargılama sürecinde ne olup bittiğini izlerdim” ifadelerini kullandı.
Toplumun sükunetle yargılamanın sonucunu beklemesi gerektiğini kaydeden Kızılokgil, çıkan karara da saygı duyulması gerektiğini belirtti.
“Yargıyı etkilemeye çalışan beyanlar hoş karşılanmaz”
“Bir milletvekilinin yaptığı açıklamada yargıya herhangi bir baskı, bir müdahale söz konusu mudur?” sorusu üzerine ise Kızılokgil, “Yargılama çok hassas bir şeydir. Kimsenin sağdan soldan müdahale etmemesi gerekiyor. Beklenmesi ve izlenmesi lazım. Bu sanıklara eğer bir adaletsizlik yapıldığı düşünülürse, bunun istinaf yolu açıktır. Yargıyı etkilemeye ve baskı altına almaya çalışan beyanlar hoş karşılanmaz” diye konuştu.
Başsavcılığın bir yerlere bağlı, bir yerlerden emir alan bir kurum gibi gösterilmeye çalışıldığını dile getiren Kızılokgil, başbakanın veya bakanın ne dediğinin kendilerini ilgilendirmediğini, emir aldığı merciin başsavcılık olduğunu ve ona tabi olduklarını söyledi.
“Başsavcılık bağımsız bir organdır”
Kızılokgil, “Biz başsavcılık olarak hiçbir kuruma tabi değiliz. Başsavcılık bağımsız bir organdır. Hiçbir kurumun ‘hegemonyası’ altında değiliz. Doğru bildiğimizi yaparız. Hiç kimseden korkmayız. Koruma da istemeyiz” dedi.
30 savcıyla adadaki tüm davaları yürüttüklerinin altını çizen Kızılokgil, savcıların adadaki tüm Ceza, Yüksek İdari Mahkemesi ve Hukuk davalarına baktığını, ifa ettikleri görevin ise takdire şayan olduğunu kaydetti.
“Bilgi sahibi olunmadan, fikir sahibi olunmaz”
Bir soru üzerine “Bilgi sahibi olunmadan, fikir sahibi olunmaz” diyerek sözlerine başlayan Kızılokgil, “Bizim davamızda tahammülden adam öldürme davası yoktur. Davada söz konusu edilen bir demir boru, o suçla ilgili maddede yer alış pozisyonuna göre, iki seneyi gerektiren bir hapislik cezası olan madde içerisinde yer aldı” dedi.
Yorumlar kapalı.