Tatar: Rusya’nın tutumu kısmi tanımadır



featured



“KKTC şartlarını kabul ediyor”… Cumhurbaşkanı Tatar, “Rusya’nın burada konsolosluk açması dolayısıyla kısmi bir tanınmadır çünkü anlaşma imzalayacak, bu üzerinde KKTC’ye ait pullar olacak ve imza atılarak mühür vurulacak, hatta Ruslar bunun vergisini de ödeyecek” diye konuştu.

“Crans Montana’yı reddediyoruz”… Görüşme sürecinde Crans Montana’da kalınan yerden devam edilsin mantığını reddettiklerini kaydeden Tatar “Türkiye askerini çekecek, garantörlük son bulacak, buranın garantörlüğü AB tarafından sağlanacak. Biz buna güvenmiyoruz. Bu konularda hiçbir zaman geri adım atacağımızı düşünmüyorum” ifadelerine yer verdi.

“Düzensiz göçe alet olmayız”… KKTC’nin uluslar arası otoritelerin kabul etmeyeceği konularda hassas olduğunu söyleyen Tatar,  düzensiz göç ve insan kaçakçılığı konularını örnek gösterdi. “Burası düzensiz göçe alet olacak bir ülke değil” diyen Cumhurbaşkanı, “Kurumlarımız BM ve AB ile görüşmeler içerisindedir.  Bunların kontrol edilebilmesi için ellerinden geleni yapmaktadırlar” dedi.

“Ekonomi kayıt altına alınmalı”… Ülkede ekonominin büyüdüğünü ancak devletin hak ettiği oranda vergiyi alamadığını söyleyen Tatar, “İnşaatlar, turizm, yatırımlar ve tarımda birçok yatırımlar ve projeler vardır. Devlet, otoriteler, Vergi Dairesi ve Tapu Dairesi bu işin peşini bırakmasın ve kayıt altına alınsın” diye konuştu. 

“Yurt dışındaki Kıbrıs Türkleri oy verebilmeli”… Yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türklerinin seçimlerde oy kullanabilmesi gerektiğini söyleyen Tatar, bunun için yasal değişime ihtiyaç olduğunu kaydetti. Tatar, kişisel görüşünün bu değişimin yapılması ve yurt dışında yaşayan insanların da oylarını kullanabilmeleri olduğunu kaydetti.

Taha Can GÜRLEK

   Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KIBRIS TV canlı yayınında Kıbrıs sorununa yönelik gelinen son aşama ve iç sorunlara yönelik soruları yanıtladı.

   Tatar, Rusya’nın KKTC’de konsolosluk açmasına yönelik konuyu değerlendirdi. Cumhurbaşkanı, bunun kısmı bir tanınma anlamı taşıdığını kaydetti. Tatar, “Rusya’nın burada konsolosluk açması dolayısıyla kısmi bir tanınmadır çünkü resmi olarak Büyükelçi görevlendirmiyor ama “benim orada vatandaşım var ve ben bu vatandaşlara hizmet etmek için KKTC içerisinde bir yer kiralıyorum” ve bu kiralamayı da bizim şartlarımıza göre yapacak. Anlaşma imzalayacak, bu anlaşmanın üzerinde KKTC’ye ait pullar olacak ve imza atılarak mühür vurulacak ve hatta ve hatta Ruslar bunun vergisini de ödeyecek. Dolayısıyla beni bir anlamda tanıyor demek oluyor” diye konuştu.

“Burada oyun oynanıyor”

   Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı bir konuşmada “Kıbrıs konusunda sahaya bakacaksınız” dediğini anımsatan Tatar, bunun artık bir jargon ve uluslararası terminolojiye girmiş bir cümle olduğunu dile getirdi. “Burada iki realite vardır, bir sınır vardır Güneyde Rum devleti, Kuzeyde Türk devleti vardır. İki ayrı halk vardır. Güneyde Rum halkı, Kuzeyde Türk halkı vardır. Dolayısıyla bu gerçekleri çok iyi biliyorlar” diyen Tatar, Kıbrıs’ta bir oyun oynanmaya çalışıldığını belirterek bu oyuna gelmeyeceklerini belirtti. “Oynanan oyun; bu ambargo ve izolasyonlarla Kıbrıs Türkü’nü pes ettirmeye çalışmaktır. Türkiye’de pes edecek ve gün gelir Türkiye Kıbrıs Türkü’nü yalnız bıraktığında bize o otoriteyi dayatacaklar çünkü bizim arkamızda Türkiye olmayacak ve bizim halkımız da kayacak” diyerek oynanmak istenen oyunu deşifre eden Tatar, “Tarihsel süreç burada bizi haklı çıkarıyor. Biz hep KKTC’nin esas olduğunu savunduk ve böyle ortaklıktır, federasyondur gibi şeylerle bizim Rumlara boyun eğmemize sebebiyet vereceğini düşündük. Şu an gelinin aşamada Türkiye’nin tam desteği ile artık Kıbrıs’ta iki egemen eşit devletin iş birliği olacağı çıkmıştır” dedi.

“Kıbrıs’ın gerçeklerine Rumların rıza göstermesi gerekir”

   Doğu Akdeniz’deki doğalgaz rezervlerinin kullanılabilmesi noktasında KKTC’nin varlığını anımsatan Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:

   “Doğalgazın egemen eşitlik bağlamında birlikte işletilmesi bambaşka bir zenginlik getirir. Dolayısıyla biz Türkler olarak kazan kazan stratejisini hep dile getiriyoruz ama bunun gerçekleşmesi için Kıbrıs’ın gerçeklerine de Rumların rıza göstermesi ve Kuzeyde bulunan otoritenin, devlete onay verilmesi gerekir. Bu devlete onay verirlerse su konusunda büyük bir planlama ile su bakımından her iki tarafında çıkarına büyük bir kaynağımız olur. Diğer konu elektrik konusu ile enterkonnekte sistem sayesinde 40 mil uzaklıktaki Türkiye ile 3 sene içerisinde bağlanabiliriz ve elektrik kaynağımızı geliştirebiliriz. Bu sayede de Kıbrıs’ın tümü Avrupa Birliği’ne enterkonnekte sistem ile bağlanabilir. AB devletleri birbirine bağlanmaya çalışıyor ve çoğu da bağlanmış ama Kıbrıs hariç çünkü uzakta olduğundan bağlanamıyor. Bu enterkonnekte sistemde bağlandığınızda hem daha sürdürülebilir, hem de daha ucuza kaliteli elektrik üretilebilir. Yeşil enerjinin de önü açılır bu vesileyle.”

“Haspolat kapsının açılmasını istedik”

   Yeni sınır kapılarının açılması konusuna da değinen Cumhurbaşkanı, Rum liderliği ile Haspolat sınır kapısının açılması konusunda istişare edildiğini ancak bir sonuç alınamadığını söyledi. Tatar, “En son bu Haspolat kapısı ile ilgili görüştük. Metehan kapısında yoğunluk belli ve rahatlatılması gerekiyor. En azından ticari araçların Haspolat’tan geçmesi Rumların da işine gelir ama bu konuda bile kendilerinden cevap alamıyoruz” ifadelerine yer verdi.

“Crans Montana’yı reddediyoruz”

   Görüşme sürecinde Crans Montana’da kalınan yerden devam edilsin mantığını reddettiklerini kaydeden Tatar bunun nedenlerini açıkladı. Tatar, “Crans Montana’yı biz reddediyoruz çünkü sıfır asker noktasına kadar gider o iş. Türkiye askerini çekecek, garantörlük son bulacak, buranın garantörlüğü AB tarafından sağlanacak ama biz buna güvenmiyoruz. Bunun gerçekleştiği gün Kıbrıs Türkü’nün sonu olur çünkü. Biz bu özgürlüğü, rahatlığı hiçbir zaman bulamayız. Asla Kıbrıs Türkü 1974’den öncesine dönmez, dönmemelidir. Bunun her zaman bizim parolamız olması lazım. Buralarda taviz verirsek bizim sonumuz olur. Bu konularda hiçbir zaman geri adım atacağımızı düşünmüyorum” dedi.

“Burası düzensiz göçe alet olacak bir ülke değil”

   KKTC’nin uluslar arası otoritelerin kabul etmeyeceği konularda hassas olduğunu söyleyen Tatar düzensiz göç ve insan kaçakçılığı konularını örnek gösterdi.

   Tatar, “Bizim kurum ve kuruluşlarımız BM ve AB ile hep görüşmeler içerisinde bunların kontrol edilebilmesi için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Burası düzensiz göçe alet olacak bir ülke değil. Biz KKTC’yi güçlendirmeye çalışırken aynı zamanda tanıtma ve anlatmaya çalışıyoruz. Uluslararası otoritelerin kabul etmeyeceği konularda da hassasiyetimizi kurum ve kuruluşlarımızla beraber göstermekteyiz” ifadelerine yer verdi.

   Bugün e-vize gibi her türlü bilgi alışverişinin Türkiye Cumhuriyeti ile sağlandığını ifade eden Tatar, “Biz burada kimin ne olduğunu bu sistem sayesinde görebiliyoruz. Çok çalışma var ama pandemi ile birçok şey kapandı. Rakamlara baktığımızda her anlamda 2019 rakamlarını yeni yakalıyoruz. Burada da çok ciddi mağduriyetler yaşadık. Ukrayna ve Rusya savaşı ile ilgili çok büyük pahalıkları gördük ülkemizde. Enerji, petrol fiyatları olağanüstü artış gösterdi. TL’nin düşmesi ve 6 Şubat depreminin de etkileri oldu. Bütün bu olumsuzluklar bir araya geldikten sonra gerçekten etkilenmemek mümkün değildi” şeklinde konuştu.

“Tek bir millet her şeyi satın alıyor diye bir şey yok”

   İç sorunlara yönelik soruları da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Tatar ülkede satılan taşınmaz malların sadece yabancılara satılmadığını söyledi. “Ülkemizde satılan mallarla ilgili illa da sadece tek bir millet her şeyi satın alıyor gibi bir şey yok. Yabancılar da alıyor, Türk vatandaşları da ülkemizden mülk alıyorlar. Birisi 100 daire yapıyor ve o 100 daireyi her milletten adama satıyor Türkiye’den de alanlar var. Bizim kendi vatandaşlarımız da alıyorlar” dedi.

   Ülke vatandaşına her zaman sahip çıktıklarını anlatan Tatar, gençlerin konut sahibi olabilmesi için hükümetin çalışmalar yaptığını anımsattı. “Biz ülkemizde her zaman vatandaşımıza sahip çıktık, çıkmaya devam ediyoruz. Hükümetimiz şu anda da TOKİ örneği gibi bir çalışma içerisinde. Gençlerimize bu imkanları sunmak adına hükümetimiz çalışıyor. İlk proje Maraş projesi ve her yerde bunlar olacak. Gençlerimiz bu imkanlardan faydalanacak” diyen Tatar her şeyin dört dörtlük olmasının kolay bir şey olmadığını belirterek, mülk sahibi olamayan gençlere sosyal konut projeleri ile yardımcı olacaklarını ifade etti.

“Ekonomi kayıt altına alınmalı”

   Ülkede ekonominin büyüdüğünü ancak devletin hak ettiği oranda vergiyi alamadığını gözlemlediğini dile getiren Tatar, “İnşaatlar, Turizm, yatırımlar ve tarımda birçok yatırımlar ve projeler vardır. Her ne kadar girdi maliyetleri artmış olsa da bir nüfus var ve ticaretin hacminde artış var. Bunların kayıt altına alınması ve kayıt altına alınan ekonomiden devletin payını alması lazım. Devlet, otoriteler, vergi dairesi ve Tapu Dairesi bu işin peşini bırakmasın ve kayıt altına alınsın.” diye konuştu. 

   Vergilerin toplanması ile maliyenin rahatlayabileceğini ifade eden Tatar, sözlerine şöyle devam etti:

   “Sadece maaşların ödenmesi için değil coğrafyası daha da genişleyen bir KKTC’de daha da verimli bir ekonomi bu kayıt altına alınma ile ortaya çıkacaktır. Bunları çok iyi takip etmek lazım. Tabii burada esas olan üretimdir ve bunun olması için teşvik sisteminin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Lokomotif sektörleri iyi koordine etmek lazım ve bunların birbirini itmesini sağlamamız lazım. Lokomotif sektörler büyümeye devam ediyorsa, yan sektörler oluşturulması lazım.”

   65 bin yurt dışından gelen çalışma izinli insanın ülkede varlık gösterdiğini belirten Tatar, “Bu rakam 65 bin olacağına 30 bin olsun ama kendi insanımız olsun. İnsanlarımız devlet dairelerine yönelmesin biz bunu başardığımız an bu ekonomi çok daha fazla refah içerisinde olacaktır” tespitinde bulundu.

“Rum yönetimi ırkçılık yapıyor”

   Anne ya da babasından biri Türkiyeli olan çocuklara yönelik Rum Yönetimi’nin vatandaşlık sıkıntısı yaratması konusuna yönelik de mesaj veren Tatar, Rum zihniyetini eleştirdi. “Anne veya babanın bir tanesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ise böyle bir sıkıntı yaratıyorlar. Büyük bir ırkçılık yapılıyor çünkü siz AB devleti olarak tanıtıyorsunuz kendinizi ama AB’nin anayasasında ırkçılık yoktur, her birey eşit haklara sahiptir ama bu tarafta anne veya baba Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olursa böyle bir haksızlık neden yapıyorsunuz?” diye soran Cumhurbaşkanı Tatar,  evlenmenin en insani hak olduğunu anımsattı. Bu sorunları dile getirdiklerinde sessiz kalındığını anlatan Tatar, “Bizim kararlarımız böyledir diyerek mahkeme kararlarını gösteriyorlar. Alper Rıza’nın annesi Rum, babası Türk ve şöyle dedi; Güney Kıbrıs Rum mahkemelerinin yaptığı ırkçılık ve siyasi bir karardır. Hukukla alakası yoktur” dedi.”

“Yurt dışındaki Kıbrıs Türkleri oy verebilmelidir”

   Yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türklerinin oy kullanması konusuna ilişkin de düşüncesini ortaya koyan Tatar, bunun için yasal değişikliğe ihtiyaç olduğunu belirtti. Tatar, “Gün gele onların oy verme hakkını da bu devlet bunu yerine getirir. Yurt dışında yaşayan insanımız askerlik yapıyoruz, devletimize her zaman yardım yapıyoruz diyorlar ama oy veremiyorlar. Bundan şikayetçidir insanımız. Bunun için bir yasal düzenleme gerekiyor. Milletvekili olması anayasal değişiklik ister ama oy verme yasal değişiklikle mümkündür. Devletin bu insanlara bu hakkı vermesi gerekir diye düşünüyorum. Bu benim şahsi kanaatimdir” dedi.

   Bu arada Türkiye Cumhuriyeti ile bir protokol imzaladıklarını anımsatan Tatar, dünyanın her yerindeki Kıbrıs Türkleri’nin TC temsilciliklerinde işlemlerini yapabileceklerini söyledi. Tatar, KKTC’nin her yerde konsoloslukları vardır. Oradaki insanlarımıza yardımcı olmalarıdır görevleri. Türkiye’nin ile bir protokol imzalamıştı Dışişleri bakanlarımız. Türkiye’nin tüm büyükelçilik ve konsolosluklarında KKTC vatandaşları da buradan hizmet alabileceklerdir. Yüz binlerce vatandaşımız var dünyanın her yerinde. Bu insanlara yardımcı olmalıyız” ifadelerine yer verdi.

“Rum’un nüfusu 2 milyona ilerliyor”

   Cumhurbaşkanı Tatar Kıbrıs Türkleri ve Rumlar arasındaki nüfus oranlarına dikkat çekerek, KKTC’de yapılan vatandaşlıklara laf söylenirken Güney Kıbrıs’a bakılması gerektiğine vurgu yaptı. Tatar, “Onların nüfusu bizden daha fazla artıyor. 1878 yılında biz 75 bin Türk, onlar 100 bin Rum olarak burada yaşıyorduk. 1960 yılında Rumlar 400 bin biz Türkler ise 100 bindik. O günden bugüne biz 400 bin olduk, onlar 1 milyonu buldu hatta 1 milyonu da geçtirler. Esas nüfus orada artırıldı ve artırılmaya devam ediliyor. Rumlar 2 milyona doğru gidiyorlar ama biz burada 3-5 adamı vatandaş yaptık diye neler neler söyleniyor. 20 sene burada kalmış insanı siz nasıl vatandaş yapmayacaksınız?” diye sordu.

0
mutlu
Mutlu
0
alk_
Alkış
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
Tatar: Rusya’nın tutumu kısmi tanımadır
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.