Güneş enerji sistemleri için KIB-TEK ile vatandaş arasında yapılan mahsuplaşma esaslı sözleşmeler kuruma ağır bir yük oluşturuyor…
Yüzde 20 pahalılık oluşturuyor… Enerji uzmanları, ev ve işyerlerindeki güneş panellerinin arz güvenliği için çok faydalı olsa da mevcut sözleşmeler nedeniyle KIB-TEK’i zarara uğrattığına dikkat çekiyor. Güneş enerji sistemlerinin 20 yıllık mahsuplaşma esaslı sözleşmeler nedeniyle elektrik fiyatlarında yüzde 20 civarında bir pahalılığa neden olduğuna vurgu yapıyor.
Dalgalanma ve cihaz arızaları… Mahalli trafolarda, trafo kapasitesine oranla bireysel güneş enerji sistemleri sahiplerinin bağlantılarının çok fazla olması sebebiyle, gerilim seviyelerinde dalgalanma oluşturuyor. Alçak gerilime bağlı olan güneş enerji sistemleri nedeniyle dalgalanmalar sonucu cihazlarında düşük gerilim kaynaklı arızalar yaşanıyor.
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) tarafından izinlendirilen güneş panelleri ile elektrik üretiminin sistemi beslemek gibi önemli bir misyonu var ancak bu paneller aracılığıyla üretilen enerjinin mevcut anlaşmalar nedeniyle sisteme sahip olmayan sıradan vatandaşların ödediği faturaların kabarıklaşmasına neden olduğu belirtiliyor.
KIBRIS’ın enerji uzmanlarından elde ettiği bilgiye göre güneş enerji sistemlerinin sisteme yüzde 20 oranında bir pahalılık yarattığına dikkat çekilerek, kurum ile vatandaş arasında mahsuplaşma esasına dayanan 20 yıllık yapılan sözleşmelerin yeniden elden geçirilmesi gerektiği vurgulandı.
Ülke genelinde Serhatköy’de 1 MW gücünde KIB-TEK’in sahip olduğu güneş enerji sistemlerinin yanı sıra gerçek ve tüzel kişilerde kurulu bulunan 120 MW’ın üzerinde kurulu güneş enerjisinden elektrik üretebilecek güç bulunuyor. Kurulu gücün, yüzde 25’i orta gerilim seviyesinden şebekeye bağlanmışken, yüzde 75’lik kısmı ise alçak gerilim seviyesinden yani dağıtım hatlarından mahalli trafolara, oradan da şebekeye bağlanmış durumda.
Güneş enerji sistemlerinin KIB-TEK’e, şebekeye ve üreticiye faydaları yadsınamaz bir gerçek. Bu sistemler olmamış olsaydı arz güvenliği problemini daha fazla hissediyor olacaktık. Ancak sistemin yarattığı dezavantajlar da mutlaka ele alınıp gerek teknik, gerekse mali açıdan yaratılan sıkıntıların önüne geçilmesi gerekiyor.
“Dalgalanma yaratıyor, cihaz arızalarına neden oluyor”
Uzmanlar güneş enerji sistemlerinin yarattığı teknik sorunları şu 3 başlık altında topluyor:
Bunların ilki mahalli trafolarda, trafo kapasitesine oranla bireysel güneş enerji sistemleri sahiplerinin bağlantılarının çok fazla olması sebebiyle, tüketim sırasında veya tüketime oranla üretimin fazla olmasından dolayı inverterlerin davranışına göre aynı mahallede gerilim seviyelerinde dalgalanma oluşmasıdır. Bu durum sistemlerin alçak gerilime bağlı olmasından dolayı güneş enerji sistemleri dışındaki diğer tüketiciler bu dalgalanmadan olumsuz etkilenmekte, cihazlarında bilhassa düşük gerilim kaynaklı arızalar yaşamaktadır.
“Güneş enerji sistemlerinden kullanım bedeli alınmalı”
Yoğun inşaat faaliyetinin olduğu bölgelerde elektrik enerjisi almak için yoğun bir talep ortaya çıkıyor. Bu da sistemde yüklenmelere sebep oluyor. Bu durumda enerji iletimini sağlayan iletkenlere ve trafolara, güneş enerji sistemleri faaliyeti ile birlikte ekstra yükler biniyor. Bunun önüne geçilebilmesi için acil yatırım yapılması gerekliliği ortaya çıkıyor. Ancak bu yatırımlar için güneş enerji sistemleri sahiplerinden ekstra bir ücret alınmıyor. Uzmanlara göre güneş enerji sistemleri sahiplerinden kullanım bedeli alınması gerektiği uyarısı yapılıyor.
“20 yıl sonra ciddi bir mali yük KIB-TEK’i bekliyor”
Güneş enerji sistemlerinin mali boyutu da bu sisteme sahip olmayan üreticileri olumsuz etkiliyor.
Bu sistemi evine ya da iş yerine kurmak isteyen vatandaşlar, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ile 20 yıllık bir sözleşme imzalıyorlar. Bu sözleşme, yüzde 100 mahsuplaşma esasına dayanıyor. Örnek vermek gerekirse, güneş enerji sistemi sahibi bir kişi aylık 100 kw elektrik üretmiş ve bu 100 kw enerjiyi tüketmişse sadece matbu ücret ve vergi gibi cüzi rakamları ödüyor. Eğer ki 100 kw üretip, 80 kw enerji tüketmiş ise 20 kw sizin hanesinde birikiyor ve bu şekilde birikmeye devam ettiği sürece 20 yılın sonunda sözleşme sona erdiğinde biriken miktar ve o günkü enerji fiyatı neyse onun üzerinden KIB-TEK’in bunu üreticiye ödemesi gerekiyor. Bu hali ile bu tarz sözleşmeler, tüketici sayısı az iken ciddi bir sorun oluşturmaz ama sayı arttıkça ciddi bir finans sorunu oluşturacaktır. Bu mali yükü şu anda KIB-TEK ciddi manada yaşıyor ve artarak da yaşamaya devam edecek.
“Güneş enerji sistemleri yüzde 20 pahalılık yaratıyor”
Gelir düzeyi düşük olan vatandaşlar güneş enerji sistemlerinin mali yükünü karşılayamadığı için bu sistemi hanesine kuramıyor. Ancak güneş enerji sistemleri sahipleri de bu sisteme sahip olmayanlar gibi KIB-TEK’in şebekesini kullanıyor. Bunun için bir bedel ödemiyor. Enerji uzmanları bu sebeple güneş enerji sistemlerinin sözleşme yapısının kesinlikle gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, yaptıkları hesaplamaların sonucunu da paylaşıyor. Buna göre güneş enerji sistemleri yapısının, elektrik faturaları üzerinde yüzde 20 baskı yaptığı ortaya çıkıyor.
“Sözleşmeler yeniden yapılmalı”
KIB-TEK’i mali bir boyunduruğun altına sokan güneş enerji sistemleri ile ilgili sözleşmelerin yeniden yapılması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, yeni sözleşmelerin dünya standartlarında olması ve adalet mekanizması çerçevesinde ele alınması gerektiğini vurguladı.
Yorumlar kapalı.