Emine DAVUT YİTMEN
Avrupa Birliği müktesebatının Kuzey Kıbrıs’ta askıdan indirilmesinin Protokol 10 çerçevesinde mümkün olduğu öğrenildi.
Kıbrıs AB Derneği Denetleme Kurulu Üyesi Ali Erel, Kuzey Kıbrıs’ta AB müktesebatının, adada varılacak anlaşmadan sonra askıdan indirilmesi şartı bulunmadığını söyleyerek, kısmen veya tamamen Protokol 10’daki kısıtlamaların komisyon önerisi ve konseyin oybirliğiyle karar alması durumunda, her an için kaldırılmasının mümkün olduğunu aktardı.
Erel, Protokol 10’a göre, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB toprağı olduğu ve Kuzey’deki fiili durumdan dolayı müktesebatın askıda bulunduğunu anımsattı.
Son dönemde AB’li yetkililerin, Kıbrıs sorununa 2016 yılı içerisinde çözüm bulunması için çabaların yoğunlaştığı ve Kıbrıslı Türklerin AB Müktesebatı’na uyumunun en iyi derecede sağlanması için çalışmaların hızlandığı yönündeki açıklamaları dikkat çekiyor.
Erel: Protokol 10 birincil hukuktur
Kıbrıs AB Derneği Denetleme Kurulu Üyesi Ali Erel, AB müktesebatının Kuzey Kıbrıs’ta askıda olmasının nedeninim, Protokol 10 olduğunu ifade ederek “Protokol 10, AB Giriş Anlaşması’nın ekidir. Dolaysıyla birincil hukuktur; değiştirilemez” dedi.
Komisyonun değnek – havuç politikası uyguladığını anlatan Erel, “Kıbrıslı Rumlara ‘olumlu davranmazsanız Kuzey’de askıdaki müktesebatı kaldırma yeteneği yasal olarak bizde var’ diyor. Kıbrıslı Türklere de ‘müktesebatın askıdan kaldırmasını isterseniz olumlu davranın. Olumlu olursanız Kuzey’i de alıp, gelişmesine katkı sağlayacağız’ diyor” şeklinde konuştu.
“Müktesebatın kısmen de olsa askıdan kaldırmasını talep ediyoruz”
Erel, 10 yıla yakın süredir müktesebatın askıdan kısmen kaldırılması yönünde talepleri olduğunu anımsatarak, bu durum komisyonun elinde olmasına rağmen, adım atılmadığını vurguladı. Erel, komisyonun atacağı adımların, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından büyük ihtimalle bloke etme durumu bulunduğu gerekçesinin ortaya konduğu ifade etti.
Erel, “New York’taki toplantılar öncesinde böyle önemli gelişme yaşanacağını öngörür müsünüz?” sorusuna karşılık, bunun mümkün olduğunu söyledi.
Erel, AB’nin “Bu bizim taahhüdümüzdür. Protokol 10’un askıdaki durumunu kaldırabiliriz, gerektiğinde bunu yapacağız” mesajı verdiğine dikkat çekerek, “Biz sürekli serbest ticareti talep ettik. Bu da gümrük birliğinin yansımasıdır. Bence olumludur” dedi.
“Müktesebatın askıdan indirilmesi halinde Gümrük Birliği uygulamaları devreye girer”
“Birkaç ay içinde müktesebat Kuzey’de askıdan indirilirse nasıl gelişmeler olur?” sorusu üzerine Erel,
“Müktesebatın askıdan kaldırılması halinde, AB üyesiymişiz gibi nimetlerinden faydalanmaya başlarız. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hükümranlığı geçerli olmaz yani bugünkü siyasi durum değişmez. Ancak ekonomik açıdan çok ciddi kazanımlarımız olur” yanıtını verdi.
Erel, böyle bir durumda bölgesel politikalar ve Gümrük Birliği uygulamalarının devreye gireceğini dile getirerek, “Gümrük Birliği’nde mal satışlarımız AB ülkelerine otomatik başlar. Yıllarıdır açılmayan Mersin Kapısı, Türkiye de Gümrük Birliği’nde olduğu için açılır” diye konuştu.
Junker, AB müktesebatının askıdan indirilmesi yönünde mektup göndermişti
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e gönderdiği mektubu, geçtiğimiz gün Rum basınında yer almıştı. Mektupta, Juncker’in prosedürü, 10. Protokol zemininde yönlendirildiğini aktarmıştı.
Juncker’in mektubunda, Anastasiadis’e yönelik iki olumlu teyit bulunduğunu, mektupta “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin etkin kontrolü altında olmayan Kıbrıs Cumhuriyeti bölgelerinde, AB Müktesebatı’nın uygulanmasının ertelenmesine, 10. Protokol uyarınca son verilecektir” ifadesini kullandığını kaydedilmişti.
Yorumlar kapalı.