“Yasal sakinlerinin geri dönmesi için daha önce çıkan birçok fırsat kaçırıldığı, şu anda ise son bir fırsat olduğu” öne sürüldü.
Alithia “Maraş’ın Son Fırsatı” başlığıyla manşete çektiği analiz haberinde, 1974’ten sonra gerek Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü çerçevesinde, gerekse Maraş’ın “iadesi” yönünde birçok fırsat çıktığını ancak bunları yalnız Rum liderlerin değil Maraş kökenli Rumların da oylarıyla reddedildiğini hatırlattı.
Gazete, “Maraş’ın, yarım asırdır tutulduğu özel statüsünün kaybedilmekte olduğu; kentin ilk kez, sadece yerleşime açılma değil, yerleşim prosedürü tehdidiyle karşı karşıya bulunulduğunu” yazdı. Haberde, “Suç, sadece siyasi liderlerde değil, Maraşlılar da oylarıyla kentlerine dönmeyi reddetti.” ifadesini kullandı.
Gazete, “Yerleşimciler, Rum malı kullanıcıları, dönüşümlü başkanlık ve birçok veto yokken”, “Güzelyurt bölgesi tartışmalı değilken” ve “Türk vatandaşlarına dört özgürlük, Türkiye’den su ve elektrik bağlantısı, Türkiye’den devasa yatırımlar yokken” Rum tarafının çözüm fırsatlarını kullanmadığını vurguladı.
Haberin “şu anda son kavşaktayız, son fırsat” ara başlıklı bölümde ise Rum siyasi liderliğinin 2017’den beridir “Kıbrıs ve Maraş için son fırsat olacağına” vurgu yaptığı Guterres Çerçevesi’ni değerlendirmeye niyeti olup olmadığı sorusuna cevap vermesi gerektiği belirtildi.
Gazete, 2017’den bugüne kadar Rum siyasi liderliğinin BM Genel Sekreterine, Guterres Çerçevesi için net bir “evet” demeyi başaramadığını, bu nedenle ne Maraş’ın iadesinin, ne de adanın yeniden birleşmesinin umut edildiğini ekledi.
Yorumlar kapalı.