Maliye Bakanlığı Bütçesi ele alınırken Meteş Gündüz’ün ardından UBP Milletvekili Olgun Amcaoğlu söz aldı.
UBP Milletvekili Olgun Amcaoğlu, bütçenin, bütün devletlerin motoru olduğunu belirterek, ciddi bir iş yapmaya çalıştıklarını ancak bazı hükümet taraflarının gayrı ciddi tavırlar sergilediklerini savunarak, bunu eleştirdi.
Örtülü ödenek konusunda bazı bakanların çelişkili açıklamaları olduğunu ifade eden Amcaoğlu, bugün gazetelerde bu konularda komitede söylenenlerden farklı açıklamalar bulunduğunu belirtti.
Makam araçları konusunda da çelişkili açıklamalar bulunduğunu ileri süren Amcaoğlu, ucuz siyasetin bırakılması gerektiğini kaydetti.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yaptığı bugünkü açıklamalara katılmadığını ifade eden Amcaoğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın çok başka işlerle uğraşması gerekirken 74 T iznini iptal ettiğini açıklamasını eleştirdi.
Bu izinlerin, kurul kararıyla verildiğini belirten Amcaoğlu, açıklamalarla sanki geçmiş hükümet yasa dışı izin vermiş gibi gösterilmeye çalışıldığını söyledi.
Her gün insanların kafasında bir algı operasyonuyla, bir olumsuzluk yaratıldığını savunarak bunu eleştiren Amcaoğlu, eğer hükümete çomak sokmak isteseydiler, bütçe çalışmalarının 4 günde yapılmasına katkı koymayabileceklerini hatırlattı.
Değirmenlik-Çatalköy yolu için bugün yürürlüğe girecek uygulamayı da eleştiren Amcaoğlu, hükümetin yasakçı zihniyetinin yarattığı erozyonun fakında olmadığını, yasaklamak yerine çare üretilmesi gerektiğini vurguladı.
Maliye Bakanı Serdar Denktaş da, Değirmenlik-Çatalköy yolu konusunda amacın yasak koymak olmadığını, süratle başka bir formül üretmeye çalıştıklarını kaydetti.
Denktaş, ivedilikle çaresi neyse onu yapacaklarını belirterek, bu yasakların parasal bir cezası olmadığını, aslında uygulamanın insanların canını korumak amacıyla yapıldığını, uyup uymamanın ise kişiye kalmış olduğunu kaydetti.
HP Milletvekili Mesut Genç de, iptal edilen T izinlerinin yasal çerçevede yapıldığını ifade ederek, bugün yapılanın ise vatandaşların güvenliği açısından gerekli düzenlemeler yapılana kadar, süreli olarak alınmış bir karar olduğunu, sınırlamanın ise belirli bir süre için yapıldığını aktardı.
UBP Milletvekili Hasan Taçoy da, siyasetçilerin beyanat verirken, ülkede her şeyin en fazla 48 saat içinde ortaya çıkacağını bilerek vermesi gerektiğini söyledi.
“Devletin onayından geçmemiş ödemelerin nasıl yapıldığını, özel bir şirket için nasıl mahsuplaşma yapıldığını” soran Taçoy, bütçenin hem analitik, hem de performansa dayalı olmasının istendiğini söyledi.
Bütçenin ek külfetleri ortadan kaldırmak açısından performansa dayalı olması gerektiğine işaret eden Taçoy, vergi oranlarının gerçekleri ortaya koyacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini kaydetti.
Bütçeyi ele aldığımızda rakamların değil bir de gerçeklerin, gerçekte neler yapılabileceğinin önemli olduğunu ifade eden Taçoy, icraatlara bakıldığında ise bir şey göremediğini kaydetti.
Bakanlar Kurulu ve bütçe arasında bir kopukluk var gibi göründüğünü savunan Taçoy, hane halkına yapılan harcamaların artık bir devlet politikası olarak ele alınması gerektiğini, dolayısıyla bunun devamlılık arz etmesi konusunda bir çalışma yapılması gerektiğini söyledi.
Gümrük vergisi oranlarında değişiklik yapılıp yapılmadığını soran Taçoy, değişen bir şey varsa bunları görmek istediğini belirtti.
Postayla gelenlerin, gümrük muayenesinden geçmesi gerektiğini, bunlar içinde bazen bozulabilen gıda maddesi veya ilaç olabildiğini belirten Taçoy, bu tür olayların önüne geçilebilmesi için bazı düzenlemeler yapılması gerektiğini kaydetti.
Müşavirlik konusuna da değinen Hasan Taçoy, müşavirliği kaldırmaya çalışırken, başka istisnalar yaratılmaması gerektiğini vurguladı.
Taçoy, bu konuda ne yapılmaya çalışıldığını ayrıntılı bir şekilde öğrenmeye çalıştıklarını söyledi.
Ek mesainin kısıtlanması gerektiğini ifade eden Taçoy, halk tarafından benimsenmese de, bunun devlete çok büyük katkılar sağlayacağına inanç belirtti.
Konuşmalar ardından söz alan Maliye Bakanı Serdar Denktaş, hane halkı için bir değişiklik olmayacağını belirterek, kamulaştırmalarla ilgili ise 1 Mart 2018 itibarıyla Maliye Bakanlığı’na ulaşan ve ödenmeyen hiç bir şey bulunmadığını kaydetti.
Tarih belgeseli yapılması için bir projeye kaynak ayrılabileceğini ifade eden Denktaş, “Yeter ki konuşacak birini bulalım” dedi.
Performans bütçenin uygulanmaya çalışıldığını, ancak giderler azaltılmadığı sürece bu konuda bir yere varılamadığını ifade eden Denktaş, bu konudaki çalışmaların devam ettiğini kaydetti.
CAS ile ilgili hükümetin ciddi bir önlem almak zorunda kaldığına işaret eden Denktaş, CAS’ın Yenierenköy Belediyesi’nden beter bir durumda olduğunu söyledi.
Müşavirliklerle ilgili kendi düşüncesini ilettiğini ifade eden Denktaş, onların da kamuoyuna verdiği sözler bulunduğunu belirtti.
Halen müdür ve müsteşar olanların, görevden alınması halinde Müşavir yaratılmaması gibi bir düşünce olduğunu ancak, bu konuda yasal sıkıntılar olduğunu aktaran Denktaş, ancak o konun henüz bir karara bağlanmadığını aktardı.
Devletin bazı işlerinin yürüyebilmesinin yolunun kendisiyle birlikte çalışabilecek kişileri seçmekle olabileceğini ifade eden Denktaş, bunun 3’lü kararnameden çıkarılacaksa, münhal ilan etmek yoluna gidilebileceğini belirtti.
Önemli olanın var olan müşavirlerin etkili bir şekilde kullanılabilmesi olduğunu söyleyen Denktaş, konunun mahkemeden geri döneceğini bilmesine rağmen, bu konuda 4’lü koalisyonun alacağı karara uyacağını vurguladı.
Denktaş’tan sonra söz alan CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, Yenierenköy Direniş’inde hizmet veren bir çok kişinin bugüne kadar göz ardı edildiğini, tarih belgeseli veya bir arşiv çalışması için çok geç kalındığını söyledi.
Hamzaoğulları, Yenierenköy Direnişi’nde yer alan Asaf Elmas’ın eşinin huzurevinde olmasını eleştirdi.
Konuşmaların ardından komite çalışmalarına 14.30’a kadar ara verdi.
Yorumlar kapalı.