Kuzey Kıbrıs şehitlerini andı



featured




21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası nedeniyle başkent Lefkoşa ve ilçelerde düzenlenen törenlerde Kıbrıs Türk halkının varoluş ve özgürlük mücadelesinde şehit düşenler anıldı.

Milli Günleri Kutlama Merkez Komitesi’nden yapılan açıklamaya göre, anma etkinlikleri bugün Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’ndan bir subayın saat 08.00’de Bayrak Radyo ve Televizyonu’ndan yapacağı konuşmayla başladı. Konuşma 18.00’de de tekrarlanacak.

Bu gece KKTC genelindeki tüm merkezi camilerde Mevlid-i Şerif okutulacak.

Gazimağusa

21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitleri Anma Haftası çerçevesinde bugün Gazimağusa Suriçi Milli Mücadele Şehitliği’nde de anma töreni düzenlendi.

Tören, protokol sırasına göre çelenklerin şehitliğe konulmasıyla başladı. Daha sonra saygı duruşu ve saygı atışının ardından İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Törende günün anlam ve önemine ilişkin ilk konuşmayı yapan Çanakkale Ortaokulu Türkçe öğretmenlerinden Ayşe Direk, geçmişte yaşanan trajedi ve katliamların gerçek nedeninin Rumlar olduğunu anlatarak, 1963 yılı Kanlı Noel saldırılarında Rumların asıl hedeflerinin Lefkoşa’nın Küçük Kaymaklı bölgesi olduğunu kaydetti.

4. Piyade Alay Komutanlığı’ndan Piyade Teğmen Tolga Torun da, içlerindeki mukavemet ateşini hiçbir zaman söndürmeyen Kıbrıs Türk halkının, Rumların her türlü baskı, zulüm ve katliamlarına karşı canlarını hiçe sayarak kahramanca direndiklerini ve bu uğurda şehit düştüklerini anlattı.

Bölge okullarından öğrencilerin günün anlam ve önemine ilişkin şiirleri okumasının ardından Gazimağusa’daki anma töreni din görevlisi tarafından dua okunmasıyla sona erdi.

İskele

21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Hastası nedeniyle İskele’de anma töreni düzenlendi.

Larnaka Şehitler Anıtı önünde yer alan İskele’deki tören, çelenklerin anıta konulmasıyla başladı. Saygı duruşu ve saygı atışının ardından, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi. Törende günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığından Piyade Üsteğmen Erdoğan Ogün Güven yaptı.

Rumların Akritas Planı’nı gerçekleştirmek için 11 yıl adada katliamlar yaptığını dile getiren Üsteğmen Ardınç, Türk halkının varoluş mücadelesini anlattı ve birçok şehit vererek bugünlere gelindiğini söyledi.

İskele Kaymakamı Ertuğrul Toroslu da Ada’nın İngilizlere devrinden sonra da Rumların, Kıbrıslı Türkleri Ada’dan atmak, yok etmek ve sindirmek için birçok kanlı plan uyguladığını anlattı. Toroslu, Rumların Yunanistan’ın da desteği ile Kıbrıs’ın tümüne sahip olmak amacıyla Akritas Planı’nı uygulamaya koyduğunu aktardı.

Bölge okul öğrencilerinin günün anlam ve önemine ilişkin şiirleri okumasıyla devam eden İskele’deki tören, şehitler için dua okunmasıyla sona erdi.

Girne

21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası kapsamında, bugün Girne Deniz Şehitliği’nde de anma töreni düzenlendi.

Girne Deniz Şehitliğinde yer alan Mücadele ve Şehitler Haftası anma törenine, Girne Kaymakamı Cemal Özcemoğlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı adına Topçu Albay Eyüp Ṣafak, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı adına Sahil Güvenlik Komutanı Deniz Albay Soner Özbal, Girne Belediyesi As Baṣkanı Haṣim Yücel, Girne Polis Müdürlüğü, Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı Girne Şubesi, siyasi parti, muharip dernek, kurum, kuruluş ve okulların temsilcileri katıldı.

Protokol sırasına göre Deniz Şehitliği Anıtı’na çelenklerin konmasıyla başlayan törende daha sonra saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Girne Amerikan Koleji öğrencilerinin okuduğu şiirlerin ardından Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan Deniz Teğmen İbrahim Çengel, günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yaptı.

Şehitler, AKM’deki anma programıyla da anıldı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türkü’ne egemenlik tanımayan bir anlaşmanın Kıbrıs Türkü’nün geleceği için büyük tehlikeye sürükleyeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Atatürk Melek Lisesi tarafından hazırlanan Şehitleri Anma Programına katıldı. Tatar, Atatürk Kültür Merkezi’nde yer alan programda konuşma yaptı.

Etkinliğe Cumhurbaşkanı Tatar yanında Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Başbakan Vekili, Maliye Bakanı Özdemir Berova, Türkiye Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da katıldı.

Etkinlik, şehitler anısında saygı duruşu ile başladı, İstiklal Marşı’nın ardından konuşmalara geçildi.

-Tatar

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşmasında, Kıbrıs Türkü’nün mücadelesinin “bağımsızlık mücadelesi” olduğunu, Kıbrıs Türkü’nün adada varlığını bağımsız bir halk olarak sürdürmesinin, uluslararası anlaşmalardan da kaynaklanan en doğal hakkı olduğunu söyledi.

Tatar, 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin uzun sürmeyeceğinin, Kıbrıslı Rumların Lideri Makarios tarafından “bu bir geçiş dönemidir.. Hedefimiz Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak, Enosis’i gerçekleştirmektir, bu antlaşma esas itibarıyla Enosis için bir sıçrama tahtasıdır” ifadeleriyle dile getirdiğini belirtti.

Kıbrıslı Rumların önde gelenlerinin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yaşaması için hiçbir gayret göstermediğini kaydeden Tatar, Kıbrıslı Rumların 13 maddelik anayasa değişikliği önerileri ve  21 Aralık 1963’te Tahtakale’de Kıbrıslı Türklere yönelik başlatılan saldırılarla adanın kan gölüne dönüştürülmesinin, bunun göstergesi olduğunu anlattı.

Tatar, 1963’ten itibaren 11 yıllık süreçte, 103 Kıbrıs Türk köyünün yakılıp yıkıldığını, Kıbrıslı Türklerin yarısının  göçe zorlandığını, temel ihtiyaçlardan yoksun bırakıldığını kaydederek, “İmha planının gerçekleşmesine ramak kala, 20 Temmuz 1974 Barış  Harekatıyla yeni bir dönem (başladı)” dedi.

Kıbrıs Türkü’nün mücadelesinin devam ettiğini belirten Tatar, mücadelenin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi olduğunu, Anavatan Türkiye’nin desteklediği yeni bir siyasetle yürüdüklerini, bir anlaşma olacaksa iki devletli olabileceğini kaydetti.

Tatar, “Karşı tarafın niyeti ve anlayışı, federal temelde bir antlaşma içerisinde bizi yok etmek, asimile etmek, farklı oyunlarla Anavatan Türkiye’yle olan bağlarımızı koparmaktır. Dolayısıyla hepimizin görevi bu entrikalara alet olmamaktır” diye konuştu.

Kıbrıslı Türklerin bu topraklarda bağımsız ve özgürce var olabilmesi için egemenliğin şart olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, egemenlik hakkı tanımayan bir antlaşmanın Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın da dediği gibi buz üzerine yazılan bir antlaşma değerinde olduğunu ifade etti.

Tatar, egemenlik ve devlete sahip çıkılması gerektiğini, KKTC’nin de muhtemel bir anlaşmanın mutlak suretle bir parçası olacağını kaydederek, “KKTC’nin bir anlaşmanın parçası olması, iki devletli siyasetin vazgeçilmez unsurudur” dedi.

Toplumlar arası bir anlaşmada, Kıbrıs Türkü’nün ayrı egemenlik hakkı olmadığı bir anlaşmanın “Kıbrıs Türkü’nün geleceğini mutlak suretle büyük tehlikeye sürükleyeceğini” belirten Tatar, Gazze, Suriye ve Ukrayna’da yaşanan gelişmelere bakıldığında, güçlünün zayıfı ezebileceğinin ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarının hiçbir hükmünün olmadığının görülebileceğini ifade etti.

-“Güvenebileceğimiz Türkiye’nin garantörlüğüdür”

Tatar, “Hiç kimseye güvenemeyiz, güvenebileceğimiz sağlam bir antlaşmadır, güvenebileceğimiz Anavatan Türkiye’nin garantörlüğüdür, güvenebileceğimiz Türk ordusunun burada caydırıcı bir güç olarak varlığını devam ettirmesidir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasını tüm şehitlere rahmet, şehit ailelerine de sabırlar dileyerek tamamladı.

-Bayar: “Barış Harekatı’na kadar yokluk içerisinde yaşamak zorunda kaldık”

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar da konuşmasında, Kıbrıs Türkü’nün 21 Aralık 1963’te Kıbrıs Rum ve Yunan saldırıları, soykırımla karşı karşıya kaldığını, Kıbrıs Rum ve Yunanistan tarafının hedefinin 24 saat içerisinde Ada’daki Kıbrıs Türkü’nü sindirmek ve Enosis’i gerçekleştirmek olduğunu belirtti.

Ancak Kıbrıslı Rum ve Yunanlıların beklenmedik bir Türk savunması ile karşılaştığını kaydeden Bayar, Kıbrıslı Türklerin,  karma köylerde, Rum-Yunan kuşatması altında, Barış Harekatı’na kadar yokluk içerisinde yaşamak zorunda kaldığını anlattı.

Kıbrıs Türkü’nün direnişinde Lefkoşa Sancağı’nın öneminin büyük olduğunu belirten Bayar, Lefkoşa Sancağı’nın tüm bölgelere her tür desteği sağladığını ifade etti.

Bayar, “21 Aralık 1963’te Tahtakale’de çıkan kıvılcımla, bir avuç mukavemetçinin yer üstüne çıkmasıyla efsanevi direniş başlamıştır.” dedi.

Çetinkaya Kulübü ve Tabya üzerinde bayrağı göndere tutmaya çalışırken vurulan Salahi Şevket’in, olayların ilk şehidi olduğunu kaydeden Celal Bayar, “Çetinkaya’daki mukavemetçi arkadaşlar mücadele azmini pekiştirdi.” diye konuştu.

Tahtakale’de de Zeki Halil ve Cemaliye Emirali’nin şehit edildiğini, 21 Aralık sabahı Lefkoşa’da Türk Lisesi ve Atatürk Anıtı’na ateş açıldığını anımsatan Bayar, “Kıbrıslı Türkleri devletin tüm organlarından dışlandı, kovuldu. 4 binden fazla Türk memur, öğretmen ve polis görevlerine gidemedi.” ifadelerini kullandı.

Bayar, 25 Aralık’ta Küçük Kaymaklı’nın kuşatılmasıyla mücahitler de dahil 3 bin kişinin Hamitköy’e, 2 bin kişinin de Lefkoşa suriçine sığınmak zorunda kaldığını da ifade etti.

TMT üyeleriyle birlikte sivil halkın da mücadelede yer aldığını belirten Bayar, “Bunlar isimsiz kahramanlardır, Kıbrıs Türk mücadele tarihinde bu kahramanlar her zaman şükranla anılacaktır.” dedi.

İlan edilen ateşkesin de kısa sürdüğünü, Kıbrıslı Rumların tüm Türk köylerini kuşattığını, 103 köyün terk edildiğini, 30 bin Kıbrıslı Türk’ün göç etmek zorunda kaldığını aktaran Bayar, Kıbrıslı Rumların 1964’te Arpalık, Limasol, Baf, Gaziveren, Çamlıköy, St. Hilarion ve Erenköy’e; 1967’de Geçitkale ve Boğaziçi’ne saldırılar düzenlediğini belirtti.

Bayar, Kıbrıs Türkü’nün canını, malını, namusunu ve vatan toprağını korumak için en zor şartlarda dahi direndiğini teslim olmadığını vurgulayarak, “Büyük bedeller ödeyerek adım adım kendi kurumlarını, yönetim ve idaresini kurdu. Barış Harekatı ile özgürlüğüne ve egemen devletine kavuştu.” diye konuştu.

Kıbrıslı Türklerin ayrılıkçı bir halk olmadığını, kurucusu olduğu bir devletten zorla dışlandığını anlatan Bayar, “Kıbrıs’ta parçalanan ve birleştirilecek bir ulus yoktur. Türkler Kuzey’de Rumlar Güneyde, iki ayrı yönetim ve devlet vardır” dedi.

Diğer taraftan “emperyalist” güçlerin Kıbrıs Türkünü “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne” cemaat statüsünde, azınlık olarak yamalamak istediğini ifade eden Bayar, “Bunca zamandır BM ve dünyanın KKTC’yi tanımaması, Rum Yönetimini ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ olarak tanıması, Kıbrıs Türk halkına yapılan en büyük haksızlıktır” değerlendirmesinde bulundu.

Celal Bayar, Kıbrıslı Rumların Enosis idealinden vazgeçmediğini belirterek Girit’i örnek gösterdi; Kıbrıslı Rumların çözüm anlayışında, Kıbrıslı Türklerin azınlık ve ‘Kıbrıs devletinin’ de Kıbrıs Rumların egemenliğinde olduğunu belirtti.

Federasyon tezinin İsviçre’de yer alan görüşmelerde çöktüğünü, Kıbrıs Rum liderinin eşitliği reddettiğini ve sıfır asker, sıfır garanti talep ettiğini belirten Bayar, Güney Kıbrıs’ta yapılan kamuoyu yoklamasında, çoğunluğun federal bir çözüme inanmadığının ortaya çıktığını belirtti.

Bayar, Kıbrıs Rum Lideri Nikos Hristodulides’in BM Genel Sekreteri’ne gönderdiği mektupta, üniter egemenlik, tek uluslararası temsiliyet istediğini belirttiğine işaret ederek, bunların 1960 antlaşmasında da yer aldığını ancak, kağıt üzerinde kaldıklarını ifade etti.

KKTC’de de iki devlet politikasını desteklemeyen sendika, siyasal parti ve örgütler bulunduğunu belirten Bayar, “Federasyon bitmiştir. Ana muhalefet partimizi de gerçeği görmeye davet ediyoruz” dedi.

-“Varoluş tarihimiz okullarda okutulmalıdır”

Bayar, “Milli varoluş tarihimizin okullarımızda ders olarak okutulması mutlaka sağlanmalıdır. Diğer önemli bir gerçek de Ada’da kalıcı barış ve huzur ortamının yegane teminatı anavatan Türkiye’dir” ifadelerini kullandı.

-Benan: “Mücadele ruhu yaşatılmalı”

Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan ise konuşmasında, “Kıbrıslı Türklerin büyük azim, birlik, beraberlik ve kararlılıkla verdiği mücadele, tarihin akışını değiştirdi.” dedi.

Rum saldırılarının Kanlı Noel olarak unutulmaz bir iz bıraktığını da belirten Benan, “Bu mücadele bağımsızlık ve vatan sevgisinin en güçlü örneklerinden biri, aynı zamanda milli uyanışın, birlik ruhunun simgesi ve önemli dönüm noktalarından biri olmuştur.” diye konuştu.

Mücadele ruhunun yaşatılmasının Kıbrıs Türkü’nün görevi olduğunu belirten Benan, Kıbrıs Türkü’nün sahip olduğu egemen devletin, şehitler sayesinde elde edildiğini, devlet ve bayrağın bir emanet olduğunu ifade etti.

Benan, “KKTC’yi yüceltmek ve sonsuza kadar yaşatmak ana amacımız olacaktır” dedi.

Kıbrıs Türkü’nün ambargolara rağmen güvenlik ve barış içerisinde özgür şekilde yaşamasının da ana gaye olduğunu kaydeden Benan, “Geleceğe daha emin adımlarla yürümek, istikrarımızı korumak için geçmişimizi, geçmişte yapılan mezalimleri, katliamları unutmayacağız” dedi.

Benan, yeni nesillerin, sağlam adımlarla ileriye yürüyebilmesi için geçmişte yaşananları bilmesi gerektiğini de ifade etti.

Şehitlerin Kıbrıs Türkü için “Kutup Yıldızı, inanç ve ilham kaynağı” olduğunu belirten Benan, “Ölüm karşısında dik duruşlarını ve cesaret yüklü tavırlarını hiç bozmadılar” diye konuştu.

Benan, şehitlere rahmet diledi, gazilere minnet duyduğunu kaydetti.

Konuşmaların ardından Atatürk Melek Lisesi’nden bir grup öğrenci “Müzikli Şiir Tablosu” sahneledi. Okul korosunun müzik dinletisiyle etkinlik sona erdi.

Lefkoşa

21-25 Aralık Millî Mücadele ve Şehitler Haftası dolayısıyla Lefkoşa Şehitler Abidesi önünde anma töreni düzenlendi.

Tören saat 09.30’da protokol sırasına göre çelenkler anıta sunulmasıyla başladı. Saygı duruşu, saygı atışıyla devam eden törende, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi. Tören, Anıt Özel Defteri’nin imzalanmasıyla sona erdi.

Anma törenine, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi parti başkanları, askerî erkan, muharip dernekler ve diğer yetkililer katıldı.

 Anıt Özel Defteri

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar anıt özel defterine şunları yazdı:

“Aziz Şehitlerimiz,

Kıbrıs Türk halkının, eşi benzeri görülmemiş bir zulüm ve adaletsizliğe karşı verdiği varoluş mücadelesinde canlarınızı feda ederek şehitlik mertebesine ulaştığınız kara günlerin 61. yılında sizleri özlem, rahmet ve derin bir saygıyla anıyoruz. Kahraman Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda başı dik, onurlu bir şekilde yaşayabilmesi ve vatanına sahip çıkabilmesi için Mehmetçik ile omuz omuza yapılabilecek en büyük fedakarlığı yaparak hayatlarınızı verdiniz. Huzur ve güven içerisinde özgürce yaşayabilmek ve kendi kaderine sahip çıkma kararlılığıyla dökülen kanlarınızı, gösterdiğiniz büyük fedakarlıkları asla unutmamız mümkün değildir. Sayenizde Kıbrıs Türk halkı bugün özgürlük ve güven içerisinde yaşamını sonsuza dek sürdürecektir.

Geçmişte yaşanan acıları unutmadan, onlardan ders çıkararak geleceği daha güvenli, yaşanabilir ve sürdürülebilir bir şekilde inşa etmek için kararlılıkla çalışıyoruz. Geldiğimiz noktada, geçmişte yaşanan acıların bir daha tekrarlanmaması en büyük temennimizdir. Egemen eşit, uluslararası eşitliğe dayalı iki devletli siyasetimizi bu uğurda, yeniden kan dökülmemesi ve Kıbrıs Türk halkının eski günleri tekrar yaşamaması adına sürdürüyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyor, sizleri bu anlamlı günde rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Ruhunuz şad olsun.”

KTBK Komutan Vekili, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü ise anıt özel defterine şunları kaydetti:

“Kıbrıs Türkü’nü ezmeye çalışanlara gövdelerini siper eden, bağımsızlık aşkıyla hayatlarını hiçe sayan Aziz Şehitlerimiz;

Asil Türk Milleti ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu olarak bizler; uğruna canınızı verdiğiniz bu toprakları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kanımızın son damlasına kadar koruyacak ve özgürlük mücadelesiyle tarihe geçen hatıranızı ilelebet yaşatacağız. Şanlı hatıranızı her an yüreğimizde hissederek uğruna can verdiğiniz değerleri korumak, kollamak ve yaşatmak için gerektiğinde camımızı feda etmeye kararlı ve azimliyiz.

Sizlerden aldığımız güç, azim ve ilham ile Kıbrıs Türk halkının güvenliğini ve özgürlüğünü her türlü tehlikeye karşı korumaya devam edecek ve bir oldubittiye asla izin vermeyeceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle, Aziz Şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden gazilerimizi rahmetle, hayatta olan gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, değerli hatıranız önünde saygıyla eğiliyoruz.

Ruhunuz şad olsun.”

Değirmenlik

Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesi yıllarında şehit düşenlerin anıldığı “21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası” kapsamında bugün Değirmenlik’teki Atatürk Büstü önünde de tören düzenlendi.

Değirmenlik-Akıncılar Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, tören saat 09.30’da çelenklerin sunulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.

Anma töreninde günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Topçu Teğmen Nail Baran yaptı; ardından Değirmenlik Lisesi öğrencilerinden Yağmur Tunç “Şehitler” adlı şiiri okudu.

Tören, Anıt Özel Defteri’nin 14. Zırhlı Tugay Komutan Yardımcısı Vekili Can Küçükmurat tarafından imzalanmasının ardından sona erdi.

Güzelyurt

21-25 Aralık Mücadele ve Şehitler Haftası nedeniyle Güzelyurt’ta da tören düzenlenerek, şehitler anıldı.

Güzelyurt Belediyesi’nden verilen bilgiye göre, Atatürk Anıtı önünde saat 10.00’da başlayan törene Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar da katıldı.

Törende, protokol sırasına göre anıta çelenkler konuldu, saygı duruşu ve saygı atışı ardından İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Törende, Kaymakamlık adına Güzelyurt Kurtuluş Lisesi Tarih Öğretmeni Sultan Tersan ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı adına Piyade Yüzbaşı Mehmet Tosun günün anlam ve önemini belirten birer konuşma yaptı. Güzelyurt Kurtuluş Lisesi Öğrencisi Şengül Yaşlı “Mücahidimin Sesi”  adlı şiir okudu.

 

0
mutlu
Mutlu
1
alk_
Alkış
1
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
Kuzey Kıbrıs şehitlerini andı
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.