Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Heyeti Üyesi Tansel Fikri KIBRIS’a konuştu



featured




ÖZEL HABER – Taha Can GÜRLEK

   “Afet-Acil Durum Yönetimi ve İnsani Yardım” temasıyla Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in çağrısıyla Ankara’da toplanan Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’ne, Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Heyeti Üyesi eski bakanlardan Tansel Fikri de katıldı.
Zirvenin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti açısından önemini zirveyi adım adım takip eden KIBRIS muhabirine değerlendiren Fikri, halkın KKTC’nin tanınma mücadelesine daha aktif katılımının önemine değindi. Fikri bu noktada siyasi partilerin birlikte hareket etmesinin gerekliliğine dikkat çekti.
Tansel Fikri şunları söyledi:
“Halkımızın çok daha atılımcı ve heyecanla bu davaya baş koyması lazım. Kıbrıs Türkü böyle bir hakkını ayaklar altına alınması karşısında çok sessiz ve birazda hareketsiz kalıyor. Bütün siyasal partiler bu yönde birleşirse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda hak ettiği yeri alma misyonu gerçekleşir” 

“KKTC’nin uluslararası bloklarla etkin ilişkilere girmesi önemli”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 1983 yıldan bu yana gelişmesi ve varlığını konsolide etmesi içte büyük ölçüde oturmuş parlamenter düzeni ile neredeyse 60 yılı geride bırakan bir devlet yapısının mevcut olduğunu anlatan Fikri, “Artık bu devletin dünya devletleri ile çeşitli uluslararası bloklarla daha etkin ilişkilere girmesi son derece önemlidir. Halkımız bunu hakkediyor” dedi.

“Türkiye ile koordineli çalışarak tanınma sorununu geride bırakmamız gerekiyor”
Bu yeni bir dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kimliği üzerinde gerçekleşen uluslararası her türlü tartışmaların geride kalması gerektiğine değinen Tansel Fikri,  “Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri kadroları ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kadrolarının koordineli bir şekilde çalışarak artık bu tanınma sorununu geride bırakmamız gerektiğine inanıyorum” ifadelerine yer verdi.
Fikri sözlerine şöyle devam etti:
“Bize yapılan çok büyük haksızlık var. Devam eden ambargolar var. Hava ulaşımını direk sağlayamıyoruz. Bir takım uluslararası ilişkilerden mahrum bırakılıyoruz. Avrupa Birliği Kıbrıs coğrafyasında bunlara destek vererek büyük bir hata yaptı ve kendi değerleriyle çelişti. Annan Planını kabul eden ve birinci dereceden müzahir olması gereken tarafın Kuzey Kıbrıs olması lazımdı, Kıbrıs Türk halkı olması lazımdı. Annan Planını yani barışı reddeden tarafı tam üye olarak bütün Kıbrıs adına birliğe almak zaten çözümsüzlüğün bir adımdır”

“KKTC en az Güney kadar meşru ve egemen bir devlet”
Tansel Fikri, “Rumlar ve Türkler arasında bir siyasal çözüm artık söz konusu olamaz. Siyasal çözüm zaten 1974 yılında adaya gelmiştir. Bundan sonraki çözüm uluslararası camia ve Avrupa Birliği başta olmak üzere tüm uluslararası kuruluşların hakkımızı teslim etmesiyle gerçekleşebilir. Bu yolun başında da bize destek vermesi gerekenler Türk Devletleri ve İslam Ülkeleri olmalıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin en az güney kadar meşru ve egemen bir devlet olduğu gerçeğinin artık erteleyemezler. Bu görüşlerimi bu toplantı boyunca görüştüğüm tüm  delegelere aktardım” dedi. 

“Bütün siyasal partiler birleşirse KKTC’nin uluslararası misyonu gerçekleşir”
KKTC’nin tanınması mücadelesinin önemine değinen Tansel Fikri, “Halkımızın çok daha atılımcı ve heyecanla bu davaya baş koyması lazım. Kıbrıs Türkü hakkının ayaklar altına alınması karşısında çok sessiz ve birazda hareketsiz kalmıştır. Bütün siyasal partiler bu yönde birleşirse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda hak ettiği yeri alma misyonu gerçekleşir. Bütün partilerin iş birliği yapması lazımdır” şeklinde konuştu.
Fikri, “Karma parlamento grupları Türk devletlerine gidip oradaki yaklaşımlarını görsünler, şahitlik etsinler” diyerek bir de çağrıda bulundu

“Rumların baskı altına almalarından yılmamak lazım”
“Rumların belirli çevreleri koşullandırarak, baskı altına almalarından yılmamak lazım. Bizler bu tereddüttü gösterseydik zamanında Londra’da 80 İngiliz Milletvekilinin KKTC’nin tanınması yönünde İngiliz Parlamentosu’na önergeler sunmasını başaramazdık” diyerek tarihten bir de anekdot ortaya koyan Fikri, “1980-1990’larda Rumlardan çok daha güçlü bir lobimiz vardı. Garantör İngiltere’de bu olabiliyorsa Türk Devletlerinde ve İslam Ülkelerinde de olması lazım” diye konuştu. 

 “KKTC Kıbrıs’ta barışın ana temelidir”
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kıbrıs’ta barışın ana temelidir çünkü Kıbrıs sorunu Barış Harekatı ile birlikte çözülmüştür. Çözüm 1974 Mutlu Barış Harekatı ile Kıbrıs’ın bağrına, toprağına, coğrafyasına kazınmıştır” diyen Fikri, şöyle devam etti:
“Ada’nın 3’de 2’sinde Rumlar var ve refah içerisindeler. Belki de Avrupa’nın en yüksek refah seviyesine erişmiş topluluğu durumundadırlar. Adanın geriye kalan kısmında yani 3’de 1’inde Türkiye’nin 500 yıl sahibi olduğu Kıbrıs adasının uzantısı ve doğal hakkı olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkı vardır ve Kuzey Kıbrıs’ın tarihi sahibidir, asli sahibidir”

0
mutlu
Mutlu
0
alk_
Alkış
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Heyeti Üyesi Tansel Fikri KIBRIS’a konuştu
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.