Sedef BOŞNAK
Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi, 1 Ocak 2017’de ülkemize giren ve üç gün içinde 2’sinin sahibi polis olan 3 evi açan Kahraman Önen’i 5 yıl, suç ortağı Hakan Şirin’i de bir buçuk yıl ağır hapse mahkûm etti.
Fadıl Aksun’un başkanlığında, Kıdemli Yargıç Pınar Beyoğlu ve Yargıç Temay Sağer’den oluşan Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin oy birliğiyle aldığı kararı heyet başkanı açıkladı.
Fadıl Aksun, Kahraman Önen’in, Türkiye’de kamu güvenliğine yönelik, uyuşturucu bulundurma ve terör örgütü üyeliği gibi birçok sabıkası olduğuna vurgu yaptı ve “İki ülke arasında seyahat eden kişilerin, sabıka kayıtlarının karşılıklı olarak sınır kapılarında paylaşılmaması, iki ülkenin kamu menfaatine hizmet etmemekte, tam tersine iki ülkenin kamu güvenliğine zarar vermektedir” dedi.
Aksun, ayrıca, Kahraman Önen’in KKTC’de kısa süre içerisinde 3 ev açıp, muhtelif eşya sirkat ederek, ülkenin kamu otoritesini hiçe saydığını ifade etti.
Başkan Fadıl Aksun, sanıkları kabul beyanları ve iddia makamının mahkemeye ibraz ettiği olgu ve emareler ışığında, aleyhlerine getirilen suçlarından suçlu bulup mahkûm ettiklerini açıkladı.
Sanık Kahraman Önen’in asli fail olup, davalara konu suçları bir fiil işlerken, Hakan Şirin’in de suç ortağı konumunda olduğunu kaydeden Fadıl Aksun, her iki sanığın da benzer davalarını, talep üzerine, nazarı dikkate aldıklarını kaydetti.
Kahraman Önen’in şahsen, Hakan Şirin’in de avukatı aracılığıyla mahkemeden özür dileyip nedamet getirdiklerini dile getiren Fadıl Aksun, bu hususları belirtirken, bazı noktalara dikkat çekti.
Fadıl Aksun, Kahraman Önen’in lehine değerlendirilmesini istediği hususları belirtirken, Önen’in, Türkiye’de uyuşturucu bulundurma ve terör örgütü üyeliği dahil olmak üzere çeşitli suçlardan sabıkası olduğunu beyan ettiğine vurgu yaptı.
Sanıkları “geceleyin ev açma”, “ikametgâhtan sirkat”, “kasti hasar” ve “mülke tecavüz” suçlarından mahkum ettiklerine dikkat çeken Fadıl Aksun, “İşlenen suçlar ciddi ve vahimdir” dedi.
Konu suçların ciddi hapislik cezaları öngördüğüne değinen Fadıl Aksun, şöyle devam etti:
“Anayasa’nın 14/1 maddesine göre herkes, barış, güven ve huzur içerisinde yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Ve yine Anayasanın 20/1 maddesine göre kimsenin konutuna dokunulamaz.
Bu maddelerden anlaşılacağı gibi, KKTC’de yaşayan herkes, mülkiyet elde etme, koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Ayrıca herkes, konut dokunulmazlığı ve konutunda huzur içinde yaşama hakkına sahiptir. Bu haklar o kadar değerli görülmüştür ki, bu hakların çerçevesi anayasadaki gibi garanti altına alınmıştır.”
“Planladılar”
Fadıl Aksun, yıllık yayımlanan raporları, adli ihbar olarak dikkate aldıklarını belirterek, son 10 yılda, yani 2007-2016 yılları arasındaki verilere göre, konu suç türlerinin, 7 kez, Ağır Ceza Mahkemelerinin gündemini en çok meşgul eden suç türleri arasında yer aldığına vurgu yaptı.
Aksun, konu suçların son 3 yılki verilere göre azaldığı gözlemlense de konu suçların halen KKTC’de yaygınlığına dikkat çekti ve ekledi:
“Sanıklar hırsızlık yapma kararına vararak, yılbaşı günü, hırsızlık yapılacak ev aramaya çıktıkları hususunu değerlendirdiğimizde, sanıkların bu suçu planlı olarak işledikleri kanaatine vardık.
Özellikle, sanık Kahraman Önen, KKTC’ye giriş yaptığı ilk 3 gün içerisinde, toplam üç eve art arda, konut dokunulmazlığını ihlal ederek, giriş yaptığı görülmektedir.
Başkasına ait konuta zorla girilmesine ve bir başkasının alın teri ve emeğiyle kazanmış olduklarının çalınmasına, mahkememizin göz yumulması beklenemez.
Bu tür davranışlar ülkedeki genel huzur ortamını bozduğu gibi, toplumdaki bireyler arasındaki mal güvenliğini de sorgulatır hale getirir ve infial yaratmaktadır.
Özellikle ülkeye geldikten hemen sonra, dava konusu suçların işlenmesi, ülkemizdeki devlet otoritesinin hiçe sayılması anlamına da gelir. Sanıklar, benzeri şekilde KKTC’ye gelerek, suç işlemek suretiyle ülkemizde yaşayanların huzurunu bozucu ve onlara zarar verici davranışta bulunmuştur. Bu kişilere karşı kamu menfaatini ön planda tutarak, etkin ve caydırıcı cezalar vermemiz kaçınılmazdır.
Kahraman Önen’in birden çok benzeri sabıkasını değerlendirdik ve Önen’in ülkemize gelmekteki tek amacının suç işlemek olduğunu da üzülerek görmekteyiz. Bu niyetle hareket eden, bu ülkenin düzenini ve huzurunu bozan Önen’e mülayim davranma ihtimalimiz yok. Sanığa, bu sanık gibi, bu tür suçları işlemek düşüncesinde olanlara da caydırıcı ve ibret verici ceza vermeyi tercih ederiz.”
“İbret olsun”
Fadıl Aksun, sanıklara verilecek cezanın sadece sanıklara değil, bu suçlara tevessül edecek başka kişilere de ibret verici olması gerektiğini yineledi ve huzurlarındaki meseleyi çok titiz ve ayrıntılı bir şekilde tezekkür ettiklerini belirttikten sonra, sanıklara verilecek en uygun cezanın, konu suçlardaki eylemlerine uygun hapislik olduğuna kanaat getirdiklerini söyledi.
Sanıkları suça iştirak şeklerini, dikkate aldırdıkları dava sayılarını ve sabıka durumlarına göre cezalandırdıklarını kaydeden Aksun, Kahraman Önen’i 5 yıl, Önen’e gözcülük yapan suç ortağı Hakan Şirin’i de bir buçuk yıl hapse mahkûm etti.
Yorumlar kapalı.