KIB-TEK, vizyonsuz yönetimi hak etmiyor



featured




Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) Yönetim Kurulu As Başkanı Ersin Görsay, KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı’nın çağdaş bir yönetim anlayışını benimsemediğini belirterek, “KIB-TEK, vizyonsuz bir yönetimi hak etmiyor” dedi. Görsay, KIB-TEK’in vizyonsuzluğunun önüne set çekilmesi için UBP ile DP’nin genel sekterlerinden oluşan komisyonu göreve davet etti. Ersin Görsay, siyasetin, KIB-TEK’in içinden elini çekmesi gerektiğini söyledi.

KIB-TEK Yönetim Kurulu’nun enteresan bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Görsay, karşılaştığı tablonun kendisini mutlu etmediğini çünkü kurumun 40 yıldır fasıllarla yönetilen bir yönetim anlayışının olduğunu kaydetti.  Görsay, bu açıdan KIB-TEK’in yönetim anlayışının, yapısının, organize şemasının ve insan kaynakları yönetimin de güncellenmesi gerektiğine dikkat çekti.

Görsay, KIB-TEK Yönetim Kurulu’nun yedi kişiden oluştuğu, 4’ünün Ulusal Birlik Partisi’nden (UBP), 3’ünün ise Demokrat Parti’den (DP) atandığını söyledi.

KIB-TEK Yönetim Kurulu As Başkanı Ersin Görsay, KIBRIS TV’de, “Markaj” programında KIBRIS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay’ın sorularını cevaplandırdı.

“40 yıllık düzeni biz mi değiştireceğiz?”

Değişimi ve dönüşü sağlamak için bir iradeye ihtiyaç olduğunu söyleyen Ersin Görsay, puslu ortamların bir kısım insanlara yaradığını, irade sahibi ola da bazı insanların bazı konulara dokunmak istemediğini söyledi. Görsay, “Bazı insanlar, ‘40 yıllık düzeni biz mi değiştireceğiz?’ diyorlar. Kurumun mevcut yönetim kurulu başkanının yaklaşımı da bu yöndedir” dedi.

Görsay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yönetim kurulu toplantıları beş kişiyle açılıyor. Dört kişiyle de karar alınabiliyor. Bir kişi bizden (DP’den) katılırsa toplantı açılır. Bizden katılan kişi toplantıyı açıp kalksa bile kalan dört kişiyle karar alınabilir. Dolayısıyla, ortada bir yönetim kurulu varmış gibi gelir. Bunu tabii ki kabul etmem. Bakanlar kurulu, yedi kişilik yönetim kurulunu buraya atıyor. ‘KIB-TEK’in yönetilmesine katkı koyun’ deniliyor. Yönetimin içinden bir kişi çıkıyor,‘Ben yönetim kurulu başkanıyım. Bütün erki kendim kullanacağım’ diyor” dedi.

Şebekelerin yenilenmesi için yapılmış projeler, trafo yenilemeleri için yapılan yatırımların önemli olduğunu ancak bunun dışında verimliliğin de artırılması için başka çalışmaların da yapılması gerektiğini ifade eden Ersin Görsay, bunun kolektif bir çalışmayı gerekli kıldığını, yönetim kurulunun da görev alarak bu işi yapması gerektiğini kaydetti.

KIB-TEK’in hem kendisi hem de Kıbrıs Türk’ü için önemli bir kurum olduğunu söyleyen Görsay, “Hedefimiz, çağdaş bir yönetim anlayışı içinde olmaktır” dedi.

Enerji politikalarının her ülke için en önemli unsurlardan biri olduğuna değinen Görsay, ülkemiz açısından da çok önemli olduğunu, bunun geliştirilmesinde en önde KIB-TEK’in olması gerektiğini ifade etti.

Görsay, “Bütün sayısal veriler KIB-TEK’in elindedir. Sahada enerji üreten, dağıtan odur. KIB-TEK, burada önemli bir paydaştır. O yüzden KIB-TEK’in çağdaş bir vizyona ihtiyacı vardır. Bunu sağlarken, karşılaştığımız problemler inanılmaz boyuttadır. Bunu aşmak için harcadığımız enerji, gerçekten buradaki sorunları gidermek ve verimliliği artırabilmek adına kullanabilmiş olsaydık, çok daha farklı şeyler yapma şansı bulabilirdik. Maalesef olmadı.” dedi.

“UBP- DP Genel Sekreterlerine büyük görev düşüyor”

KIB-TEK’in sorunlarıyla ilgilenilmesi için UBP ile DP’nin genel sekterlerinden oluşan bir komisyon kurulduğunu ifade eden Görsay, ancak komisyonun çalışmadığını belirtti.

KIB-TEK’te çağdaş bir yönetim anlayışının olmadığını ve verimsiz bir ortamın bulunduğunu belirten Görsay, sadece güncel gelen kararların üretilmesi için atılan imzaların olduğunu, rutini aşamadıklarını kaydetti.

Şu an da toplantıların ayda bir gün olduğunu ve yönetim kurulu başkanının mümkün oldukça arayı açmaya çalıştığını ifade eden Görsay, “Onların kültürü bu olabilir ama çağımız 21. yüzyıldır ve Kıbrıs Türk halkının hak ettiği yönetim kültürü bu değildir. Bu yük, her iki partinin genel sekreterlerinin üzerindedir. Otururlar ve bir karar verirler. KIB-TEK’teki bu sistematiğe dokunurlarsa bir gelişme sağlanabilir. Ayıca bizim bir enerji politikamız da yoktur” ifadelerini kullandı.

“Özlük hakkı siyasi koz olarak tutulamaz”

Ersin Görsay, “Geçen yıl eylül ayında terfi komitesine terfi konusunda yazışma yapıldı. Terfi sırası gelen personelin terfi çalışmaları yapılsın diye. Bir senedir bu yapılır ancak daha bitmedi. Personel süreç uzadığı için şikâyet ediyor. Ancak dinleyen yok” dedi.

Bütün bunların hepsi ‘bu mantığın içinde olan insanlar içerisinde bir kozdur’ diye konuşan Görsay, personel üzerinde baskı, istenilen raporların altına imza ve sendikayla pazarlık için bu kozun kullanıldığını kaydetti.

Görsay, sözlerini şöyle sürdürdü;

“21. yüzyılın yönetim anlayışı bu değildir. Senin bir yönetim sistemin olur ve bu sistematiğin içerisinde personelle olan süreçte performans değerlendirmesini yaparsın. Sen çalışanların özlük hakkını bir siyasi koz olarak tutamazsın elinde. Bu mantık yanlıştır. Buna benzer sorunları aşmak için bir inovasyon komisyonu kuralım, organizasyon şemasını elimize alalım ve bu sistematiğin bir analizini yapalım dedik. Ancak türlü ayak oyunlarıyla çalıştırılmadı. Komisyon daha ilk toplantısında bertaraf edildi.”

“Gelecek 20-30 yıllık süreçte master planı yok”

Daha önce hazırlanan bir master planının 20 yıl önce yapıldığına, gelecek 20-30 yıllık süreçte bir master planının olmadığına dikkat çeken Görsay, “Bunun oluşturulması gerekiyor. Bununla ilgili de bir komite kurduk. İlk toplantıya geldik. Gelen mühendis size diyor ki ‘Gerçekten söylememiz gerekeni mi yoksa bizden istenene mi söyleyeceğiz’, bu çok ilginç bir durum. Burada bir anaçsızlık var. Burada bir çekince ve empoze vardır” diye konuştu.

Ersin Görsay, özerklik konusunun da içinin iyi doldurulması gerektiğini ve stratejik bir unsur olan enerjinin devletin kontrolünde kalmasının önemine değindi.

Görsay, “Bu kadar öneli bir kurumda bu kadar yüzeysel, sığ, vizyonu ve hedefi olmayan bir yönetim anlayışının varlığı beni rahatsız ediyor. Bunun düzelmesi için çaba harcıyoruz ama bu çaba gelişmedi. Top şu an iki partinin genel sekreterlerinin elinde kaldı. Ya bu konuya el atarlar ya da mevcut yapı bu şekliyle gitmez” dedi.

“Vizyonsuzluğun önüne set çekilsin”

Yönetim kurulu toplantılarında zaman zaman sert tartışmaların yaşandığı ifade eden Görsay, engellemelere rağmen göreve başladığı ilk aylarda birçok tespitinin olduğunu söyledi.

“Siyasetin, KIB-TEK’in içinden çıkması gerekiyor” diye konuşan Görsay, bir siyasetçinin toplumun her bireyine eşit mesafede olması ve hiç kimsenin rengine göre hareket etmemesi gerektiğini kaydetti.

Ersin Görsay, yönetim kurulundaki sorunları parti genel başkanına aktardıklarını ancak komisyon kurulduğu için sorunları genel sekreterlere aktardıklarını dile getirdi. Görsay, genel sekreterlere de çağrıda bulunarak, “Bu vizyonsuzluğun önüne bir set çeksinler ve doğru düzgün bir yönetim mantığının getirilmesi için katkı yapsınlar” diye konuştu.

“Siyaset yapmak, eşittir yalancılık”

Görsay, “Başlangıçta ayak oyunlarıyla bizi sendikayla karşı karşıya getirmeye çalıştılar. Ancak tecrübe kazandıkça ne maksatla yapmak istediklerini kavradık. Yönetim kuruluyla sendikayı kavga ettirme, çok karşılaşılan bir durum. Yalan çok fazladır. Bunlar siyaseti yalancılık gibi algılıyor. Siyaset yapmak eşittir yalancılık. Bu benim için böyle değildir. Bu geri kalmış toplumların özelliğidir ” ifadelerine yer verdi.

Görsay, şöyle devam etti:

“Sendikanın beklentileri de karşılanmıyor. Son yapılan grevde, kurum müdürünün personel üzerinde yapmış olduğu baskı gündeme geldi. Sonuçta müdür ve yönetim kurulu başkanı ile bir anlaşma metni imzalandı. Bir bakıyorsun o metne, ne kadar uygulandı? Üzerinden 2-3 ay bir süre geçti, beklentiler henüz uygulanmış değil. Müdürünün imzaladığı o metnin içerisinde ‘Bundan sonra personele baskı yani mobing uygulamayacağım’ yazıyordu. Yani müdür, mobing uyguladığını kabul etmiş oldu. Bu da enteresan bir durumdur. Belgede bu yazar. Sendika yazdı, müdür ve yönetim kurulu başkanı da imzaladı.”

“Dört jeneratörün yatırım maliyeti 30 milyon Euro”

Bir yönetim kurulu toplantısında dört tane jeneratör alınması konusunda önerge geldiğini, aksi takdirde 2018 yılında elektrik kesintisi yaşanacağının söylendiğini belirten Görsay, bunun kabul edilebilir bir yaklaşım olmadığını ve dört jeneratörün yatırım maliyetinin 30-40 milyon Euro’ya yakın bir maliyet olduğunu söyledi.

Görsay, bu kararı yanlış görülmemekte birlikte bilimsel bir temele, tartışmaya ve bir zemine oturmadığı için soru işaretlerinin doğduğunu ifade etti.

0
mutlu
Mutlu
0
alk_
Alkış
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
KIB-TEK, vizyonsuz yönetimi hak etmiyor
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.