Küçük bir çocukken uçma korkusu olan ama bunu yenerek bugün kaptan pilot olarak Airbus uçaklarında uçan Salih Özgürgün:
“Havacılıkta kesinlikle çok katı kurallar var ve bence de böyle olmalıdır. Havacılık bir hayat tarzıdır, disiplindir ve bunu her şekilde hayatınızın bir parçası yapmak zorundasınız.
Gençler pilot olmak istiyorlarsa asla vazgeçmesinler ve çok çalışsınlar çünkü pilot olmak gerçekten çok çalışmayı gerektirir. Pilotluk tavsiye ettiğim bir meslektir. Pilotluk tutku, başarı, özgürlük ve disiplin demektir.”
Pınar SAVUN-Antalya
Salih Özgürgün, başarılı genç bir pilot. Pegasus Hava Yolları’nda kaptan pilot olarak uçuyor. Özgürgün, benim YDÜ Koleji’nde öğretmenlik yaptığım dönemde çok sevdiğim bir öğrencimdi. Onunla önce Antalya’ya uçtuk, sonra da orada bir söyleşi gerçekleştirdik. İnsanın öğrencilerinin başarısını görmesi kadar güzel ve gurur verici bir şey olamaz. Uçmak, pilot olmak Özgürgün’ün çocukluk hayaliydi. Çocukluk hayalini gerçekleştiren çocuklar bende ayrı bir heyecan ve mutluluk yaratıyor. Özgürgün, ilk uçuşunu hiç unutamadığını bizimle paylaştı, uçak korkusu olan bir çocuktan uçmayı hedef haline getiren bir çocuğa nasıl dönüştüğünü anlattı.
O artık binlerce yolcunun sorumluluğunu taşımanın bilincinde ve işini büyük bir tutku ve aşkla yapan kaptan pilot. Atlasjet’te başlayan pilotluk serüveninde Özgürgün, mesleği gereği farklı şehirlerde uyanmanın kendisinde büyük bir heyecan yarattığını söyledi.
Gelin bu güzel sohbeti birlikte okuyalım…
“İlk uçuşumu unutamam”
Pınar Savun: Bize kendinden bahseder misin?
Salih Özgürgün: 1989 yılında Kıbrıs’ta Lefkoşa’da doğdum, 35 yaşındayım, 2013 yılında uçuş okuluna başladım ve 2015 yılında uçuş okulundan mezun olup ilk olarak AtlasJet’te pilot olarak uçmaya başladım. 2018 yılında Pegasus Hava Yolları’na geçtim. 2021 yılında kaptanlığa terfi ettim ve hâlâ aynı görevde devam ediyorum.
Pınar Savun: Pilot olmaya nasıl karar verdin?
Salih Özgürgün: Aslında biraz ilginç bir hikayem var. Ben çocukken annemler iş gereği çok fazla seyahat ederlerdi. Annem de benden ayrılmayı pek sevmediği için her seyahatinde beni yanında götürürdü. Benim de ateşim çıkacak seviyede müthiş bir uçak korkum vardı. Sonra annem bu durumun böyle devam edemeyeceğini, benim uçak korkumun rahat seyahat etmemizi engellediğini söyledi. Annemin ‘fly simulatör’ ile ilgilenen bir tanıdığı vardı, beni onun yanına götürdü. Ben bilgisayardan o ‘fly simülatörü’ oynaya oynaya havacılığa çok merak saldım. İnternet üzerinden araştırmalar yaptım ve bunu iş olarak yapmaya karar verdim. Ondan sonra da bu şekilde gelişti, hiç vazgeçmedim ve hep devam ettim.
Pınar Savun: Pilotlukla ilgili unutamadığın bir anın var mı?
Salih Özgürgün: İlk uçuşumu hiç unutmam. Normalde uçuş eğitimine başladığınız zaman belli bir aşamaya gelinceye kadar uçuş öğretmenleri ile devam edersiniz. Sonra sizi yalnız başınıza uçuşa gönderirler. İlk kez uçağı alıp meydan turu dediğimiz, meydanın etrafında bir tur atıp iniş yaparsınız. Böylece artık resmen özel pilot lisansına hak kazanırsınız. O tek başıma yaptığım ilk uçuşu hiç unutamam. Müthiş bir kalp çarpıntısı ile uçup, inmiştim, o günü hiç unutamam.
Pınar Savun: Uçakta uçuş korkusu olan yolcuların da var olabileceği düşüncesiyle onları rahatlatacak farklı anonslar yapar mısın?
Salih Özgürgün: Benim kız kardeşimde çok büyük bir uçak korkusu var ve her seyahatten önce beni arar ve onunla saatlerce konuşarak onu yatıştırmak zorunda kalırım. Genelde onun tecrübesinden yola çıkarım, onu ne rahatsız eder diye düşünür ve bunu anonslara katmaya çalışırım. Uçuş korkusunun zaten belli nedenleri vardır. Kapalı alan olabilir, gürültü olabilir. Birçoğuna bir şey yapamam ama uçağın neden türbülansa girdiğini ya da hava durumunu yolcu ile paylaşır onları rahatlatırım. Uçakta bir gecikme olduğu zaman da bunun neden kaynaklandığını anlatırım.
“Uçak sağlamsa her iniş iyi iniştir”
Pınar Savun: Seni korkutan bir uçuşun oldu mu?
Salih Özgürgün: Korkutan diyemem ama belli başlı deneyimler yaşadık.
Pınar Savun: Uçuştaki en büyük tehlikeler nelerdir?
Salih Özgürgün: Uçuşta çok büyük bir tehlike yoktur.
Pınar Savun: Örneğin motora kuş girmesi durumu?
Salih Özgürgün: Mesela benim kullandığım uçağın motoruna üç kez kuş girdi. Hudson olayı var tabii ki, böyle şeyler yaşandı ama uçağın motoruna kuş girdiğinde çok büyük bir sorun yaşanacak diye bir şey yoktur. Bir keresinde bizim uçağın bir parçasını kırdı, uçuşa devam edemedik, indik ve o parçayı değiştirip öyle devam ettik.
Pınar Savun: Haftalık uçuş saatin ne kadardır?
Salih Özgürgün: Haftalık uçuş saati değişir. En çok yapabileceğimiz 25 saat civarındadır. Her ay bu değişir. Haftalık söylemeyeyim ama bizim aylık 100 saatlik bir uçuş limitimiz var. Genelde ona yaklaşıyoruz.
Pınar Savun: İyi bir iniş nasıl olur?
Salih Özgürgün: İyi bir iniş her zaman uçaktan sağlam çıktığın iniştir. Uçak sağ salim indiği sürece her iniş iyi bir iniştir.
Pınar Savun: Bazen uçak çok sert bir iniş yapar, bu neye bağlıdır?
Salih Özgürgün: Sert iniş yapılması gereken durumlar var, özellikle hava yağışlıysa. Yağışlı havalarda belli limitleri var, bu limitler içerisinde sert inmeye çalışırız ki uçağın enerjisi bir an önce kesilsin ve kaymayı engellesin diye.
Pınar Savun: Güvenlik açısından uçaktaki pilotların farklı yemek yediği söylenir, bu doğru mudur?
Salih Özgürgün: Doğrudur. Dışarıda yemek yesek bile farklı yemekler tercih ederiz. Buna dikkat ederiz.
“Eğitim bitmiyor”
Pınar Savun: Pilotların eğitimlerinin periyodik bir şekilde devam ettiğini söyleyebilir miyiz?
Salih Özgürgün: Evet, yılda iki kez simülatöre giriyoruz, toplamda 6 simülatör bunlar ve bunlara üç üç giriyoruz. Benim uçağım Airbus ve Airbus firmasının mümkün değil, olamaz dediği arızaları bile çalışıp hepsini simüle ediyoruz. Bizim için hep çok yoğun bir eğitim devam ediyor, hiç bitmiyor.
Pınar Savun: Çok uzun yıllar uçtuktan sonra pilotların psikolojisinin olumsuz etkilenebileceği iddiaları var. Pilotlar psikolojik destek alıyor mu?
Salih Özgürgün: Yılda bir kez aldığımız sağlık kontrolleri var, bu sırada psikiyatrist ile de konuşuyoruz. Bunun dışında yardım almak isteyenler için şirketimiz destek veriyor. Bir tanesi mecburi olmak üzere şirket belli opsiyonlar veriyor.
Pınar Savun: Pilotlara alkol testi var mı?
Salih Özgürgün: Çok sıkı bir şekilde var. Bilgimiz dışında sürekli kontrol ediliyoruz. Alkollü tespit edilen bir pilotun lisansı hemen alınıyor ve bir kez daha uçması mümkün olmuyor.
Pınar Savun: Havacılıkta çok katı kurallar var, bu hayatınıza da yansıyor mu?
Salih Özgürgün: Havacılıkta kesinlikle çok katı kurallar var ve bence de böyle olmalıdır. Bence havacılık bir hayat tarzıdır, disiplindir ve bunu her şekilde hayatınızın bir parçası yapmak zorundasınız. Örneğin gece birde bir uçuşunuz varsa siz gündüz beş gibi yatıp uymak durumundasınız. Dinlemenizi tamamlamanız lazımdır ve hayatınızı buna göre düzenlemelisiniz. Hayatınıza kesinlikle dikkat etmek zorundasınız.
Pınar Savun: En uzun uçuşun kaç saat?
Salih Özgürgün: Benim en uzun uçuş sürem altı buçuk saatti. Bağdat-Manchester arasında uçmuştum.
Pınar Savun: Uçak içerisinde ekip uyumunun önemi nedir?
Salih Özgürgün: Ekip uyumu çok önemlidir. Gerek kokpitgerekse kabin içerisinde uyum ve iletişimin çok güçlü olması gerekir. En küçük bir acil durumda iletişimin iyi olması önlem almanızı kolaylaştırır.
“Ülkemin havayolunda görev almak isterdim”
Pınar Savun: Hayalinde çalışmayı istediğin bir havayolu şirketi var mıdır?
Salih Özgürgün: Bir Kıbrıslı olarak kendimize ait bir şirketimizin olmasını ve bu şirkette görev almayı hayal etmişimdir. Ben hep ülkemde olmayı ve ülkeme yakın olmayı tercih ederim.
Pınar Savun: Pilot olmasaydın hangi mesleği yapardın?
Salih Özgürgün: İnanın bana bugüne kadar başka hiçbir meslek düşünmedim. Yaptığım işe büyük bir tutku ile bağlıyım.11 yıldır bu işi yapıyorum ve hiç pişman değilim.
Pınar Savun: Pilot olmayı düşünen gençlere nasıl bir mesajın olacak mı?
Salih Özgürgün: Gerçekten pilot olmak istiyorlarsa asla vazgeçmesinler ve çok çalışsınlar çünkü gerçekten çok çalışma gerektirir. Pilotluk tavsiye ettiğim bir meslektir.
Pınar Savun: Pilotluğu hangi kelimelerle tarif edersin?
Salih Özgürgün: Tutku, başarı, özgürlük ve disiplin.
Pınar Savun:Farklı ülkelerde uyanmak nasıl bir duygu?
Salih Özgürgün: Bazı sabahlar uyandığımda nerede olduğumu hatırlamadığım zamanlar da oldu. Bizim meslekte yaz sezonları biraz yoğun geçer ama farklı yerlerde uyanmak güzel oluyor. Belki de bilet alıp gitmeyeceğiniz birçok farklı yere görev gereği gidebiliyor, orada zaman geçirebiliyorsunuz. Pilotluk size çok fazla gezme imkanı veren bir meslektir. Örneğin Dubai’yi görev gereği gittiğimde 15 kez gezme fırsatım oldu.
“Herkes tatildeyken çalışıyoruz”
Pınar Savun: Görevinizin çok yoğun olması nedeniyle bazı özel günleri de kaçırdığınız oluyor değil mi?
Salih Özgürgün: Bu durum mesleğimizin dezavantajlarından biridir. Mesela ben on bir yıldır ilk kez geçtiğimiz bayramı ailemle birlikte geçirdim. Özel tatil zamanları aslında bizim en çok çalıştığımız, uçuşumuzun olduğu zamanlardır. Herkes tatildeyken genelde biz çalışıyor oluruz. Bu mesleğimizin bir dezavantajıdır. Çalışma saatlerimizin düzensiz olması da yaptığımız mesleğin bir diğer zor tarafıdır. Havada olduğumuz zamanlarda maruz kaldığımız basınç bizi yerde olduğumuzdan daha çok yorar, bu da bir başka mesleki dezavantajdır.
Pınar Savun: Uçaklarda iki pilot bulunur bunlar arasındaki görev dağılımı nasıldır?
Salih Özgürgün: Bizdeki sisteme göre bir pilot uçan taraf olurken diğer pilot monitör görevi yapar. Dönüş bacaklarında ise tam tersi olur. Bu arada belli checklistlerimiz var ve bunlar çok önemli olup, bunları her uçuşta titizlikle kontrol ediyoruz.
Pınar Savun: Uçakta ilginç, olağan dışı bir olayla karşılaştınız mı?
Salih Özgürgün: Evlenme teklifi ile karşılaştık. Bizden bu konuda bir anons yapmamızı istediler, biz de yaptık. Arkadaşımız evlenme teklifi yaptı, şu anda durumları ne bilmiyoruz. Bir de kalp krizi olayı yaşadık. Yolcumuzu maalesef kaybettik. Hemen tepki vererek iniş yapmamıza rağmen bu yolcumuzu kurtaramamıştık.
Pınar Savun: Bir günde en fazla kaç uçuş yaparsın?
Salih Özgürgün: Bizde uçuşlara bacak deriz. Ben günde en fazla beş bacak yaptım.
“Hobilerim çok değişken”
Pınar Savun: Hobilerin nelerdir?
Salih Özgürgün: Zamanla hobilerim çok değişir. Şu anda bahçecilik ile uğraşıyorum. Normalde kayak sporunu çok severim ve kışın kayak sporuna çok zaman ayırırım. Bir de kitap okumak ve Netflix.
Pınar Savun: Günlük rutininde neler var?
Salih Özgürgün: Sabah kalkıyorum, kahvaltımı yapıyorum, işimle ilgili okumam gereken dokümanlar varsa onları mutlaka okuyorum. Pilotluk mesleği çok dinamik bir meslek olduğu için sürekli değişiklikler, yenilikler var ve onları takip ediyorum. Daha sonra genelde ailemle vakit geçirmeye çalışıyorum. Bir bölümünde kitap okumaya zaman ayırıyorum, biraz da gündemi takip etmeye çalışıyorum.
Pınar Savun: Ailenizden aldığınız en değerli özellik nelerdir?
Salih Özgürgün: Çok çalışmak.
Pınar Savun: Çevrendekilerin sende beğendikleri bir özelliğini söyler misin?
Salih Özgürgün: Çok iyi bir dinleyici olduğumu söylerler. Arkadaşlarım benimle dertleşmeyi çok sever çünkü çok yorum yapmam onları dinlerim. İnsanlar da sanıyorum çok yorum sevmiyorlar, kendilerini dinleyecek birilerini istiyorlar.
Pınar Savun: Bir arkadaşta aradığın üç özellik nedir?
Salih Özgürgün: Güven, sevgi ve sadakat.
Pınar Savun: Hep yapmak isteyip de bugüne kadar yapamadığın bir şey var mı?
Salih Özgürgün: Paraşütle atlamak isterdim, bunu henüz yapamadım.
“İdolüm Sabiha Gökçen”
Pınar Savun: Hayatta hangi konuda çok şanslı olduğunu düşünürsün?
Salih Özgürgün: Ailemle ilgili çok şanslı olduğumu düşünürüm.
Pınar Savun: Hayatta örnek aldığın bir kişiyi sorsam bu kimdir?
Salih Özgürgün: Sabiha Gökçen.
Pınar Savun: Yorucu bir iş yaşamın var, kendini nasıl ödüllendirirsin?
Salih Özgürgün: Çikolata yiyerek.
Pınar Savun: Mutluluk senin için ne demektir?
Salih Özgürgün: Aile demektir.
Yorumlar kapalı.