
Ali ÇATAL
“ZARARIN BOYUTU BÜYÜDÜ”… Turgut Akçın, farelerin, bu yıla kadar sadece limon ağaçlarına zarar verdiğini lakin artık diğer narenciye ve harnup ağaçlarını, meyveleri, üzüm bağlarını ve hatta sulama hortumlarını dahi ‘geri dönüşü olmayacak şekilde’ zedelediğini belirtti, olayın vahametinin ise ‘bu zararlar ekonomiye dokunduğunda’ anlaşılacağını vurguladı. Akçın, Güzelyurt’taki narenciye, Karpaz ve Tatlısu’daki harnup ağaçlarının ürkütücü bir kısmının dallarının fareler tarafından çoktan kurutulduğunu dile getirdi.
“BİRKAÇ YÜZ BİN TL YETER”… Turgut Akçın, farelerle mücadele doğrultusunda temin edilecek iki ton tutarındaki fare zehrine yönelik açılan ihalenin sonlanmak üzereyken teklif veren firmalardan ikisi tarafından mahkemeye götürüldüğünü ifade ederek, bu beklenmeyen gelişmenin de mücadelelerine darbe vurduğuna parmak bastı. Bakanlar Kurulu’nun, bu sıkıntıları aşma yeteneği olduğunu da vurgulayan Akçın, “Birkaç yüz bin TL’lik fare zehri, değil sadece KKTC’yi, bütün Kıbrıs’ı kurtarmaya yeter” dedi.
Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın, fare popülasyonunun bu sene anormal şekilde artması nedeniyle narenciye, harnup ve üzümlerin zarar gördüğünü belirterek; Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın ve Tarım Dairesi’nin ‘ivedilikle’ tedbir alması gerektiğini söyledi.
Akçın, farelerin narenciye ağaçlarına, meyvelere ve sulama hortumlarına ciddi zararlar verdiğini kaydederek, kişisel mücadeleyle bu durumun önüne geçilemeyeceğini, başarının ancak toplu mücadeleyle sağlanabileceğini ifade etti. Akçın, yetkililerin durum daha da kötüleşmeden gerekli tedbirleri almasını istedi.
Farelerden kaynaklanan maddi zararın, bu yıl her zamankinden çok daha yüksek olduğunu belirten Akçın, “Herkes aynı anda tedbir almazsa, hayata geçirilmeye çalışılan önlemlerin hiçbir değeri olmaz. Farelerle mücadelede derhal bir kampanya başlatılmazsa, kısa zaman sonra elimizde ürün kalmayacak” şeklinde konuştu.
Farelerin, bu yıla kadar sadece limon ağaçlarına zarar verdiğini lakin artık narenciye ve harnup ağaçlarını, meyveleri, üzüm bağlarını ve hatta sulama hortumlarını dahi ‘geri dönüşü olmayacak şekilde’ zedelediğini kaydeden Akçın, olayın vahametinin ise ‘bu zararlar ekonomiye dokunduğunda’ anlaşılacağını vurguladı.
Güzelyurt’taki narenciye, Karpaz ve Tatlısu’daki harup ağaçlarının ürkütücü bir kısmının dallarının fareler tarafından çoktan kurutulduğu bilgisini veren Akçın, üreticilerin şikayetlerini dinlediklerinde, farelerin üretime verdiği zararın ‘bu kadarla da’ sınırlı kalmadığının ortaya çıktığını kaydetti.
Ağaçların kabuklarını, meyvelerini ve üzüm salkımlarını yiyen farelerin susadığını ve bu kez de sulama hortumlarında kalan suyu içebilmek için su lastiklerini kemirdiğini söyleyen Akçın, tarımsal üretimle uğraşanların, fareler nedeniyle bu yaz adeta ‘kâbusu yaşadığına’ dikkat çekti.
“İhale mahkemelik oldu”
Turgut Akçın, farelerle mücadele doğrultusunda temin edilecek iki ton tutarındaki fare zehrine yönelik açılan ihalenin sonlanmak üzereyken teklif veren firmalardan ikisi tarafından mahkemeye götürüldüğü bilgisini de verirken; bu beklenmeyen gelişmenin de mücadelelerine darbe vurduğuna parmak bastı.
Bakanlar Kurulu’nun alacağı bir kararın, bütün sıkıntıların önüne geçeceğini de aktaran Akçın, sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Bakanlar Kurulu’nun aslında böyle bir yetkisi var ki hiçbir firmanın da hükümete karşı gelmek gibi bir lüksü de yok. Birkaç yüz bin TL’lik fare zehri, değil sadece KKTC’yi, bütün Kıbrıs’ı kurtarmaya yeter.”