
Asgari Ücret Saptama Komisyonu 2025 yılının ilk asgari ücretini belirlemek için bugün masaya oturuyor. İşçi ve işveren kanadı toplantıya dair görüşlerini KIBRIS’a aktardı.
“Açıklanan HP, bizim yaşadığımızla örtüşmüyor”… Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, açıklanan 11.12’lik Hayat Pahalılığı oranının gerçeği yansıtmadığına dikkat çekti, “Bugünkü toplantıda gerçeği yansıtmayan bir rakama ‘evet’ demeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“İşverenin takati kalmadı”… İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur da “İşverenler bugünkü asgari ücreti ödeyemez durumdadır. Ama işçinin de geçinemediğinin farkındadır. Mutsuz bir asgari ücret dönemine giriyoruz. İşverenin daha fazla para verecek takati kalmadı.” dedi.
Yabancı işçiye düşük ücret… Sungur, kalacak yer ve beslenme verilen yabancı işçilere daha düşük asgari ücret uygulamasının hayata geçmesi durumunda yerli işçiye maaş artışı yapılabileceğine vurgu yaparken, Hür-İş Başkanı Serdaroğlu ise asgari ücretle ilgili yapılacak yasal değişikliklerde kendilerinin de masada olması gerektiğini vurguladı.
Emine Gül ÖZER
İstatistik Kurumu 4 aylık hayat pahalılığını yüzde 11.12 olarak açıkladı. Gözler asgari ücret masasına çevrildi.
Asgari Ücret Saptama Komisyonu 2025 yılının ilk asgari ücretini belirlemek için bugün saat 16.00’da masaya oturuyor.
Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Başkanı Ahmet Serdaroğlu, bugünkü toplantıda 11.12’lik hayat pahalılığına ‘evet’ demeyeceklerini belirtti.
Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur işçi kanadının açıklanan hayat pahalılığı oranından daha yüksek talep edeceğini belirterek, işçinin haklı olduğunu söyledi. Sungur, hükümete yüklendi.
Üçüncü ülke vatandaşları için uygulanan yasanın yürürlüğe girmesi ve hükümetin bu anlamda sözünü tutması dahilinde işverenin bir nebze olsun nefes alabileceğine dikkat çeken İşveren Sendikası Başkanı, “yerli çalışana hak ettiğini daha rahat verebiliriz.” dedi.
Serdaroğlu: 11.12’lik hayat pahalılığına ‘evet’ demeyeceğiz
Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Başkanı Ahmet Serdaroğlu, talep edecekleri rakamı şu an söylemesinin mümkün olmadığını ama mevcut hayat pahalılığının gerçeği yansıtmadığının da apaçık ortada olduğunu savundu..
Mevcut sepetin güncelliğini yitirdiğini, İstatistik Kurumu Başkanının da bunu aylar önce canlı yayında kabul ettiğini, daha sonra da görevden alındığını anımsatan Serdaroğlu, “Şuan da biz 4 aylık hayat pahalılığını konuşuyoruz. 4 ay öncesine alım gücünü götürmek için asgari ücretliyi, masayı toplayacağız. 4 aylık hayat pahalılığını 11.12 olarak açıkladılar. Böyle bir HP bizim yaşadığımızla örtüşmüyor. Kasım ayı 0.78 – Aralık ayı 1.18 hayat pahalılığı görülmemiştir. Bizim hissettiğimiz bu değildir. Kaldı ki, çok uzağımızda değil, birebir bizim mal ve hizmetlerimizin bir çoğunun anavatan Türkiye’den gelmesini baz aldığımızda oradaki enflasyon oranının kasım – aralığın bizden daha yüksek çıkması, bizim de 2-3 katı fazlası düşük çıkması en basit göstergesidir ki burada gerçekleştiren hayat pahalılığı gerçeği yansıtmıyor.” ifadelerini kullandı.
“Dolayısıyla gerçeği yansıtmayan 11.12’lik hayat pahalılığına bizim ‘evet’ dememiz mümkün değildir.” sözleriyle açıklamasına devam eden başkan, şunları ekledi:
“Ancak ne rakam istediğimizle ilgili, hükümetin bunlarla ilgili yaptığı çalışmayı merak ediyoruz ve hükümetin asgari ücretle geçimini sağlayan vatandaşı için düşündüğü, öngördüğü rakamı veya oranı görmek istiyoruz önce.”
“14 farklı sektör kararı kiminle verildi?”
Hür-iş Başkanı Serdaroğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu’nun açıkladığı 14 farklı sektöre asgari ücret farklı yansıtılacak ifadelerine de tepki gösterdi. Serdaroğlu sektörel asgari ücrete karşı olmadıklarını ama bunun için yapılacak çalışmalarda kendilerinin de işin içinde olması gerektiğine dikkat çekerek, mevcut çalışmalara kendilerinin davet edilmediğini söyledi. Başkan Serdaoğlu, “Kiminle yapıldı bu çalışma, kiminle verildi bu karar? Bizimle fikir alışverişine girilmedi.” diyerek tepki gösterdi.
“Yerli ilerleyen günlerde işsizlikle boğulabilir..”
Sadece 3’üncü uyruklu ülke vatandaşlarına farklı bir asgari ücret vermek için bir yasa düzenlemesi yapıldığı bilgisi edindiklerini ancak onu da görmediklerini ifade eden Ahmet Serdaroğlu, “O çalışmada da bulunmadık o da yanlış. Çünkü üçüncü uyruklu ülke vatandaşlarının sayısı zaten bizi geçmiş durumdalar, biz “eksik olan işgücümüzü Türkiye’den karşılayabiliyorduk. Şimdi üçüncü uyruklulara gereksinim duyduk, sıkıntı yok ama bunun limiti ne? Veya hangi sektörlerde ihtiyaç duyuldu? Hangi sektörlere bu serbest bırakılacak? Bununla ilgili limit konulacak mı? Yoksa ucu açık mı bırakılacak? Yani bu eğer teşvik niyetli bir şey olursa yüzde 30 eksik ödeme gibi bir avantajdan bahsediliyor.” şeklinde konuştu.
“Umarım işveren ve hükümet nikahı kıymamışlardır!”
Yılın ilk toplantısına geçilmeden, durum değerlendirmesinde bulunan Ahmet Serdaroğlu, konu ile ilgili şunları söyledi:
“Umarım toplantıda hükümet ve işveren her zaman yaptıkları gibi masaya oturmadan nikahı kıymamışlardır da sağlıklı bir karar çıkar. Asgari ücretle geçimini sağlayanların artık asgari ücretin bir başlangıç ücreti değil de, geçim ücreti haline geldiğini kabul edilmesi ve masada gerçek hayat pahalılığı oranının konuşulmasını umuyoruz”
Sungur: Asgari ücret çalışana ilaç olmuyor
Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur da “asgari ücret masası bugün toplanıyor ama uzun müddettir söylüyoruz, geçen asgari ücret rakamları hiçbir şekilde bizim çalışanlarımızın yüreğine ilaç olamıyor ve geçimine katkı koyamıyor.” ifadeleriyle konuşmasına başladı, devamını şunları söyledi:
“Bunun da nedeni ne dersek? Asgari ücret rakamları belirlenmeden marketler ve hayattaki sistem keyfi şekilde fiyat artışına gidiyor. Denetleme mekanizması yok. Geçen asgari ücrette de devletten beklentimiz neydi? Hayatı ucuzlatın dedik, defalarca çağrı yaptık, rica yaptık. Fakat gördük ki, devletimiz bu konuda hayatı ucuzlatmak için bir adım atmadı. Bize de sormadılar. En kötü ihtimal biz toplardık uzmanları, heyetlerimizi, sivil toplum örgütlerimizi oturur beraber hayatı nasıl ucuzlatırız konuşurduk.”
“İşçi tarafı HP’nin üstünde rakam isteyecek”
Toplantı öncesinde aldığı duyumlara göre konuşan Sungur, “Bizim aldığımız bilgiye göre bir yerde yine hayat pahalılığını üstünde bir rakam isteyecek işçi tarafı. İşçi bunu isterken haksız mı? Hayır değil. Çünkü onlar da “zaten ne verirlerse verilsin geçinemeyeceğiz, çünkü hayat ona göre artacak.” şeklinde konuştu.
Bundan dolayı kendilerinin mahkemeye gittiğini, idari mahkemede bu konuda davaları olduğunu belirten Başkan Sungur, “Bu yöntemin artık geçerli olmadığı ve yasanın dışında bir asgari ücret tespit edildiğidir. İşçinin görevi zaten ne kadar yüksek çıkartırsa noktasındadır.. İşverenin görevi ise özellikle yasalarla ters düşmemek kaydıyla, işvereni korumak bakımından daha makul bir asgari ücret çıkarttırmaya çalışmaktır. Devletin görevi ise arabuluculuk yapmaktır. Yalnız artık bizde devlet arabuluculuk yapmaktan çıktı, asgari ücreti tayin eden durumuna geldi. Dikkat edin son bütün asgari ücretler devletin oyuyla geçer durumuna geldi.” dedi.
“Bu sürece mutlu girmiyoruz”
Devletin işçiyi ve işvereni rahatlatmak adına bir adım atmadığı yetmez gibi bir de üç maymunu oynadığını savunan Sungur, “Bundan dolayı bu sürece çok da mutlu girmiyoruz. İşverenler özellikle bugünkü asgari ücreti ödeyemez durumdadır. Ama ödeyemez durumdayken de, işçinin geçinemediğinin de altını çizelim. Biz yakında mutsuz işçisi olan, batma durumunda veya asgari ücreti ödeyemeyen işvereni olan ama belki de İngiltere’den de daha pahalı olan bir ülkeye dönüşeceğiz, o yolda gidiyoruz.” dedi.
Artık bunu hükümetin oturup düşünmesi gerektiğinin altını çizen Başkan, şunları kaydetti:
“Görevini tek yapmayan hükümet kanadadır. Biliyoruz ki çıkacak olan rakam ne olursa olsun, işveren mutlu olmayacak ve geçinemeyecek de! 3 arttıracağız, hayat 5 artacak. Bundan dolayı ne söylersem söyleyelim, sendikacı kardeşlerimiz de kızacak. İşçi işveren sistemin parçasıdır. Bende zamanında işçi olarak başladım, hepimiz işçiydik. Mutsuz bir asgari ücret dönemine giriyoruz. İşverenin daha fazla para verecek takati kalmadı.”
“Üçüncü ülkelerden gelen işçilere verilen destek işverene nefes aldırabilir”
Üçüncü ülke vatandaşları Kıbrıs’a 500-600 dolar alma umuduyla geldiğini fakat kendilerine altın tepside bir sistem sunulduğunu aktaran Sungur, hükümetin bu bağlamda sözünü tutmasıyla işverenin bir nebze rahatlayacağını, işçinin hakkını daha rahat ödeyebileceğini söyledi.
Sungur konu ile ilgili şunları da belirtti:
“Üçüncü ülke vatandaşlarını hiçbir ülkede bulamayacakları bir refahla bu ülkede misafir etmeye başladık. Ben bu mantığı anlayamıyorum. Benim kendi işçim geçinemezken, evine yemek götürürken kuruş hesabı yaparken, ben nasıl bu kadar bonkör olabilirim. Kendi işçime 35 bin TL verirken, yemesi içmesi barınmasıyla birlikte üçüncü ülke vatandaşlarını 60-70 bin TL’ye mal ediyoruz. Yerli işçi daha kıymetli, daha kültürlü, daha değerli. Ben o kadar parayı üçüncü ülke vatandaşına neden harcıyorum? Bu durumda yerli de bu tarz işlerde çalışsın istemiyor ama diğer taraftan gelen insanlar da madem 400-500 dolar almaya razı olarak geliyor, Devlet sözünü tutsun yabancılara yüzde 30 düşük kalsın ücret. Bu sayede işveren biraz rahatlayacağı için, bir miktar bu sıkışıklıktaki yerlimize vereceğimiz rakamlarda sıkıntı yaşamayacağız. Bakanlıktan geçti, meclise gitti bu yasa. Bekliyoruz.”
Yorumlar kapalı.