
Mesleki başarılarının yanı sıra sosyal medya fenomenliğiyle de tanınan eczacı Gülçin İncirli, samimi, içten ve cana yakınlığıyla KIBRIS’a konuştu:
İnsanları mutlu etmeyi seviyorum.. Gülçin İncirli “Ben insanları mutlu etmeyi seven birisiyim. Doğal olarak elimden geldiğince işimde ve rutin hayatımda sürekli bir şeyler öğrenmeye çalışarak, araştırarak ve eğitimler alarak kendimi her zaman geliştirmeye çalışıyorum. Sevgi ile yaklaşılan her şeyde sonucun başarı getireceğini biliyorum ve “en iyi ilaç sevgidir” diyorum”
Limon ve sodayla cilt temizliği… Evdeki ürünlerle cilt temizliği yapma konusunda basit önerilerde bulunan İncirli, “herkesin evinde bulunan Soda (maden suyu), müthiş bir mineral kaynağıdır. Bu mineraller, cildi canlandırmada çok faydalıdır. Akneli ciltler için ise limonla cilt temizliğini önerebilirim” dedi
Emine Gül ÖZER
Mesleki başarılarının yanı sıra sosyal medya fenomenliğiyle de pek çok kişinin yakından tanıdığı eczacı Gülçin İncirli, samimi, içten ve cana yakınlığıyla KIBRIS’ın sorularını yanıtladı.
18 Şubat 1976’da Lefkoşa doğan, ilkokul, ortaokul ve lise yıllarını Güzelyurt’ta tamamladıktan sonra üniversite eğitimi için İstanbul’a giden İncirli, İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu.
20 yıl önce Güzelyurt’ta açtığı eczanesini, radikal bir kararla Lefkoşa’ya taşıyan İncirli, mesleğe başlama serüvenini şu ifadelerle aktardı:
“Mesleği seçmemdeki en büyük etken, canım anneciğimdir. Kendisi 4 erkek kardeşe sahip biri olarak dünyaya geldi ve en büyük dileği, bir ailesi olduğu zaman, 2 kızının ve aralarında çok az yaş farkı olması, birinin eczacı, diğerinin de doktor olması idi. Dünyada en sevdiğim kadının dileği, ne mutlu ki gerçek oldu. Benden 14 ay küçük bir kız kardeşim var ve o da çocuk hekimi.”
Hem sosyal, hem de mesleki açıdan donanımlı bir birey olan İncirli, meslek seçiminde bulunacak gençlere de “insan sevdiği işi yaptığında hayatı boyunca çalışmazmış. Herkes sevdiği işe yönelmeli” diyerek tavsiyelerde bulundu.
İncirli, her zaman öğrenmeye açık biri olduğunu, teknolojinin gelişmesiyle birlikte sosyal medya fenomenliğini nasıl başladığını ise “akıllı telefonlar hayatımıza girdikten sonra dünya değişti bence. Modaya olan tutkum ile başlayan sosyal medya serüvenim, yeni eczanemi açtıktan sonra, onu da işin içine katmam ile büyüdü ve genişledi” ifadeleriyle özetledi.
İncirli, cilt bakım ürünlerine olan ilgisini de KIBRIS okurlarıyla paylaştı, evde uygulanabilecek basit tarifler verdi.
“Sorunu nasıl çözeceğimiz öğretildi, nasıl okuyacağımız değil”
Çok zor bir bölüm tercihi yapan İncirli, eczacılara en çok yöneltilen reçete okuma sorunuyla ilgi şunları aktardı;
“Eczacılık sektöründe reçete okumak insanlara hatta bölümü okuyan bizlere bile öncesinde çok zor ve korkutucu gelse de sonrasında, üniversitelerde aldığımız eğitimlerde, ardından da sektöre girdiğimiz zaman her şeyin değiştiğini gördük.
Bizlere üniversitelerde öğretilen reçete yazılışı ve karşılamasıdır. Reçeteyi okuyamamak ya da yazılanı anlayamamak gayet doğaldır ve böyle durumlarda bize reçeteyi nasıl karşılayacağımız öğretilir.
Bunun dışında o an herhangi bir meslektaşımızdan yardım alabilir ya da tanıyı koyan doktorun kaşesinden kim olduğu öğrenebilir ve doktor ile iletişime geçip, hastanın reçetesi en sağlıklı ve doğru şekilde teslim edilebilir ki ben sektöre adım attığım günden beri bu şekilde hareket ediyorum. Yani bizlere üniversite eğitimlerimizde sorunu nasıl çözeceğimiz öğretilir, nasıl okuyacağımız değil.”
“Kişi hangi mesleği seviyorsa ona yönelmeli”
Gülçin İncirli, eczacılık mesleğini seçmek isteyenlere de şöyle önerilerde bulundu:
“Her şeyden önce şunu söylemem gerekir ki ‘insan sevdiği işi yaptığında, hayatı boyunca çalışmazmış’ diye bir cümle var ki ben buna sonuna kadar katılıyorum. Yani öncelikle kişi hangi mesleği seviyorsa ona yönlenmeli diyorum. Çünkü hayatının sonuna kadar yapacağın işte başarılı olmak istiyorsan o işi seveceksin”.
Eczacılık mesleğinin kendi dalında çok kapsamlı olduğunu vurgulayan İncirli, şöyle devam etti:
“Danışanlarımızın ‘en yakın sağlık danışanları’ olarak diğer sektörlere nazaran daha çok güler yüz ve daha çok pozitiflik gerektiren bir mesleğe sahibiz.
Sürekli araştırma, okuma, öğrenme, yenilikleri takip etme, bilimi takip etme ve kendimizi her daim geliştirmemiz gereken bir meslek. Yeni çıkan her şeye hakim olmak zorundayız ve bunun ucu bucağı yok. Fakat bana sorarsanız zor değil, çünkü ben insanları mutlu etmeyi seven birisiyim. Doğal olarak da elimden geldiğince işimde ve rutin hayatımda sürekli bir şeyler öğrenmeye çalışarak, araştırarak ve eğitimler alarak kendimi her zaman geliştirmeye çalışıyorum.
Sevgi ile yaklaşılan her şeyde sonucun başarı getireceğini biliyorum ve “en iyi ilaç sevgidir” diyorum”.
“Sosyal medyanın tüm alanlarını rutin bir şekilde kullanmaya çalışıyorum”
Eczacılık mesleğinde başarılı bir grafik çizen İncirli, Lefkoşa’ya taşınma kararıyla ilgili “İlk eczanem 20 yıllık bir geçmişle Güzelyurt’ta idi. Geçen sene bu zamanlar hayatımda radikal bir karar alarak eczanemi Lefkoşa’ya taşıma kararı aldım ve bundan çok da mutluyum ” şeklinde konuştu.
Mesleğinin yanı sıra sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla fenomen haline gelen İncirli, şunları kaydetti:
“Sosyal medya fenomenliği dediniz, ne mutlu bana bunu yakıştırdığınız için. Akıllı telefonlar hayatımıza girdikten sonra dünya değişti bence. Önemli olan bunu doğru, güzel, çevremize ve bize faydalı olabilecek şekilde kullanabilmek.
Ben de elimden geldiğince sosyal medyanın tüm alanlarını rutin bir şekilde kullanmaya çalışıyorum; çünkü dünya şu an telefonlar üzerinde. Zamanımızın çok büyük bölümü telefonlarda … Modaya olan tutkum ile başlayan sosyal medya serüvenim, yeni eczanemi açtıktan sonra onu da işin içine katmam ile büyüdü ve genişledi.
Dediğim gibi önemli olan tek şey, ne yaparsanız yapın, sevgi ile ve etrafınızdaki kimseye ve hiçbir şeye zarar vermeden yapmanız. Her zaman öğrenmeye açık ve öğretici olmanız”.
Evde uygulanacak basit tarifler
“Çektiği reelslerde cilt bakım ürünlerini ön plana çıkartan fenomen İncirli, takipçilerinin ve KIBRIS okurlarının, evdeki ürünlerle yapabileceği bakım önerilerini şöyle aktardı;
“En sevdiğim birkaç tarifi paylaşmak istiyorum;
1-2 kaşık nar, 1 tatlı kaşığı yulaf ve 1 çay kaşığı bal, blenderdan geçirilir, krem kıvamını alan bu karışım cilde sürülür ve 10 dakika bekletilir.
Temizleme işlemi peeling yapar gibi yapılır ve ılık su ile yüz yıkanır. İşlem sonrasında cildinizin siyah noktalardan ve yağdan arındığına şahit olacaksınız.”
Evde cilt temizliği yaparken nelere dikkat edilmeli?
Evde cilt temizliği yaparken öncelikle cildi bakım için hazır hale getirmek gerektiğinin altını çizen İncirli, şunları anlattı:
“Cilt bakımı öncesi cilt temizliği yapmak için sık kullanılan teknikler uygulayarak daha temiz bir cilt sahibi olabilirsiniz.
Bildiğiniz gibi hemen hemen herkesin evinde bulunan ve mideyi rahatlatmada da faydası olan Soda ( maden suyu ) müthiş bir mineral kaynağıdır. Bu mineraller cildi canlandırmada çok faydalıdır. Cilt bakımınızı, evinizde bulunan soda ile yıkayarak veya bir pamuğa döküp cildinizi temizleme ile başlayabilirsiniz.
Akneli ciltler için ise limonla cilt temizliğini önerebilirim”.
Cilt lekeleri, siyah noktalar ve temizleme için limonun çok özel bir doğal kaynak olduğunu belirten İncirli, bu konuda da şöyle konuştu:
“Limon asidik bir meyvedir ve yüksek oranda C vitamini içerir. Limon suyu tonik olarak kullanıldığında sıkılaştırıcı, renk açıcı ve akne kurutucu özelliklere sahiptir.
Limonun suyundan birkaç damla pamuğa damlatıp cildinizi temizleyebilirsiniz. Özellikle yağlı ciltlerde bu yöntem çok etkilidir. Limon asidik yapısından sebep, uygulandıktan sonra gün içerisinde cildinize uygun bir serum, ardından nemlendirici ve muhakkak güneş koruyucu kullanılması gerekir.
Bunlar gibi birçok tarif var ama tek başına yeterli değildir.
Cilt bakımını tamamlayıcı ürünler muhakkak kullanılması lazım. Bilinçsiz yapılan uygulamalar ciltte problem oluşumuna sebep olabilir”.
‘Olmazsa olmazımdır’ dediği ürün hakkında konuşan İncirli, “Benim vazgeçemediğim ve olmazsa olmaz dediğim cilt bakım ürünü ; Filorga Scrap Mask”.. ifadelerini kullandı
“Bana göre dünyadaki en önemli şey insanın kendisi”
Hem güzel, hem de bakımlı olan İncirli, kendine ve bedenine özen gösteriyor. Böyle enerjik dolu olmasını ise şu ifadelerle özetliyor;
“Öncelikle her şey insanın kendini sevmesi ile başlar. Bana göre dünyadaki en önemli şey insanın kendisi. İnsan önce kendine değer verip, sevdiği ve saygı duyduğu zaman gerisi su gibi akar ve pozitif şekilde yolunu bulur.
Buna bağlantılı olarak da kendimi, bedenimi ve ruhumu mutlu edecek şeyler önceliğim. Bunun içerisinde spor yapmak, kitap okumak, film izlemek, seyahate çıkmak, mutlu olduğum şekilde giyinmek, mutluluk ve pozitiftik saçan ve gerçek anlamda birşeyler konuşabileceğim, konuştuğunu anladığım ve beni anlayan, bana bir şeyler öğreten insanları hayatıma almaya özen gösteriyorum.
Tüm bunların toplamında da enerji dolu olmanız kaçınılmazdır zaten.”
Sabah 06.00’da uyanıp güne başlıyorum
İncirli, iş dışında bir gününün nasıl geçtiğini ise şu şekilde aktardı:
“Erken kalkmak ve güne erken başlamak kendimi bildim bileli yaptığım bir şey. Haftanın altı günü düzenli olarak sabah 06.00’da uyanıp güne başlıyorum ve tüm günüm bayağı tempolu geçtiği için eczane kapandıktan sonra acil bir durum olmadığı sürece hafta arası çok erken uyuyorum.
Hafta sonları ise ya yurtdışı seyahatlerim, eğitimlerim, ya da arkadaşlarımla görüşmelerim oluyor. Evde ailemle vakit geçirmeyi, arada yalnız kalmayı, kendimle vakit geçirmeyi de ayrıca çok seviyorum.”
“Tüm özelliklerimi çok seviyorum”
Kendinde sevdiği ve sevmediği yanlarına dikkat çeken İncirli, “kendimde sevmediğim hiç bir yanım yok çok şükür. Tüm özelliklerimi seviyorum; çünkü Gülçin İncirli’yi tamamlayan, iyi veya kötü o özelliklerdir. Sadece bazen bu özelliklerimden dolayı yorgunluklarım oluyor ama sonrasında toparlıyorum” ifadelerini kullandı.
Çok mükemmeliyetçi bir kişiliğe sahip olduğunu vurgulayan İncirli, şöyle devam etti:
“acayip görselci ve detaycıyım. Bunu hayatımın her alanında görmek istiyorum ve sürekli bunu uygulamaya çalışma durumu da beni yoruyor. Çok tez canlıyım. Mesela bir şey istenirse hemen olacak. Kimine göre kötü bir huy olabilir ama ben bunu da kendimde seviyorum.
İnatçıyım mesela ama o huyumu da seviyorum. Kısacası sevmediğim bir yanım yok. Ben kendimi iyi veya kötü tüm hallerimle çok seviyorum”.
“Hiç keşke’m olmadı”
Hayatında hiç keşke dediği bir şey olup olmadığına yönelik soruya da İncirli, şu yanıtı verdi:
“Hayır olmadı. Neden derseniz? Çünkü hepsi benim tercihimdi. İyi ya da kötü, acı ya da tatlı her şey bir tecrübe ve ders bence… Ne mutlu bana ki hepsini yaşamışım diyorum hep. Keşke kelimesi yok hayatımda, çünkü “keşke” bize sanki yanlış yapmışız, vicdan azabı ve negatif hissettiriyor. Oysa ki her şey bizler için, insanoğlu için. O yüzden ben “keşke “ yerine “iyi ki” yapmışım ve yaşamışım diyorum ve ders çıkarıyorum hep”.
“Bana göre hayatta en önemli şey insanın sağlığı” sözleriyle konuşmasına devam eden İncirli, “sağlığımız yerinde olduktan sonra kişinin sevgi ile yaklaşıp, isteyip de yapamayacağı hiçbir şey yok” dedi.
Yorumlar kapalı.