

Aliye ÖZENCİ
Bu haftaki ‘Ayraç’ sayfamın konuğu şair Zeki Ali. Ülkemizin tanınmış ve sevilen şairlerinden olan Zeki Ali, bugüne kadar dokuz tane şiir kitabı yayınladı.
Sevgi, barış ve isyan temaları üzerine şiirler yazan Ali, kitaplarında kendi duygularını yansıtmakta.
Şair Zeki Ali, 1951 yılında Lefkoşa’da doğdu. Şiir yazmaya ortaokul yıllarında başlayan Ali, ilk kitabını lise son sınıfta ‘Bayan Mavi’ adıyla yayınladı.
Şairin diğer kitapları ise şöyle; “Yolcukuş”, “Rüzgar Kasideleri”, “Tenden Daha Derinde”, “Sonsuz Bir Efsane”, “Sürüden Ayrılan Şaman”, “Taş Uyur Ruh Gezer”, “Kuş Dili” ve son eseri “Zamansız”dır.
Şair Zeki Ali’yle yaptığımız söyleşi şöyle:
SORU: Sizi tanıyabilir miyiz?
ALİ: Beni tanıyanlar şair olarak bilirler. Bir de yıllarca farklı radyo programları hazırlayıp sunduğum için yanlış da olsa bir caz ve blues uzmanı olarak tanırlar.
SORU: Yazmaya ne zaman başladınız?
ALİ: Sanat yapıtlarını okur, dinler ve görürken sadece onların estetik yanlarından zevk almak benim için yeterli olmadı. Yapıtların gerisindeki yaratıcı güçler beni hem düşündürdü, hem de kendimde böylesine yaratıcı bir gücün olabileceğini öğretti.
Ortaokul ve lise yıllarımda bu nedenle resim yapıyor, gitar çalmayı öğrenmeye çalışıyor ve şiir yazıyordum. Daha ortaokuldayken yazdığım ve bir sanat sayfasında yayınlanan şiirlerim edebiyat ortamında ilgi ve beğeni kazanınca, kendimi yoğunlaştırmam gereken alan belli oldu.
Evet, ergenlik çağını sağ salim atlatsam da artık şiir yazmak benim için başlıca bir uğraş olmuştu. Önemli bir noktayı atlamadan okumanın ne kadar gerekli olduğunu vurgulamak istiyorum. Çağdaşlarımızın yanı sıra bizden önceki usta yazar ve şairleri iyi tanıyıp yaşam ve kültürümüze kattığı değerleri iyi sindirmek lazım. Edindiğimiz bilgi ve yöntemler yarattıklarımızı şekillendirirken, kendi yarattıklarımız da onlarla yaşamımızın pusulası olur, kimliğimizi oluşturur.
SORU: Yazdığınız şiirleri ne zaman kitaplaştırmaya karar verdiniz?
ALİ: Lefkoşa Türk Lisesi son sınıftaydım. Çevremdeki sanatçı arkadaşlarımın da teşvikiyle şiirlerimi bir kitapta toplamaya karar verdim. İlk kitabım “Bayan Mavi” 1970 yılında yayımlandı.
SORU: Şiir yazma serüveniniz nasıl devam etti?
ALİ: 1973 ile 1992 yılları arasında Kanada’da yaşadım. Bu süre içerisinde hem dilim hem de buradaki sanat ortamıyla olan iletişimim asgari bir seviyeye indi. Fakat kişiliğimin gelişmesinde bu ülkede edindiğim kültür çok etkili olurken, şiirime de farklı perspektif ve ses kazandırdı. Bu dönemde yazdığım şiirlerin çoğu “Yolcukuş” kitabında toplandı. Kıbrıs’a döndükten sonra ve bugüne kadar yedi kitabım daha yayımlandı. Bunların sonuncusu “Zamansız”. Bir dönem Kıbrıs Türk Sanatçı ve Yazarlar Birliği’nde başkanlık yaptım, birlik içerisindeki etkin duruşum halen sürmektedir.
SORU: Anladığım kadarıyla şiir sizin hayatınızın bir parçası…
ALİ: Her sanatçı tüm yapıtlarında olmasa da büyük ölçüde kendini anlatır. Özellikle de şairler… Yaşamları boyunca gittikleri yollar, hapsoldukları ortamlar, farklı seçimleriyle kendi oto portrelerini çizerler, kimliklerini oluştururlar. Bu oluşum içinde kazandıkları kimlikler, yapıtlarına yansırken yine kendi yapıtlarının oluşturduğu toplam; onların toplumsal, sanatsal ve etik duruşlarına bir kez daha yansır. Çünkü sanatçı ile yapıtları artık ayrılmaz bir bütündür. Daha önce de bu tanımı yapmıştım. Şiir, benim için üzerinde yürüdükçe kendimi kurguladığım ve bulduğum bir yoldur.
SORU: Şiirlerinizle okuyucuya mesaj veriyor musunuz?
ALİ: Şiir, açık seçik mesaj vermeye olanak sağlamaz. En azından benim gibi şairlerin şiirinde böyledir. Metaforlar ve eğreltilerle oluşan şiirler içerisinde var olabilecek mesajların bulunmasını okuyucusuna bırakır. Dikkatli bir okur için bu zor değildir ve şiirin esas hedefi sadece özgün bir dil, ses ve imgelerden oluşan şiir olmaktır. Anlamı reddetmiyorum ama onu daha derinlere yerleştiriyorum şiirlerimde. Müzik eşliğinde okunan performans şiirlerimde durum daha farklıdır; farklı bir kitleyi hedef aldığından daha açık mesajlara yer veririm. Diğer şiirlerimde olduğu gibi. Ama bunlarda daha da fazla sevgi, barış ve isyan temaları üzerinde çalışırım.
SORU: Son yayınlanan ‘Zamansız’ kitabınızın diğerlerinden farkı nedir?
ALİ: Bu kitabın dosyasını oluşturmak uzun zamanımı aldı. Çok eledim ve tematik bir bütünlük sağlamaya çalıştım.
Önceki kitaplarımdan daha damıtık, daha duru ve daha pozitif enerjiler taşıyan bir toplam çıktı ortaya. Oldukça fırtınalı bir dönemin içinden çıkmalarına rağmen bu dönemde sevginin bana kazandırdığı pozitif enerjiyi yansıtmaya çalıştım.
Aslında kendiliğinden, yaşamımın bir yansıması olarak öyle oluştular. ‘Zamansız’ı tüm kitaplarım içinde apayrı bir yere koyuyorum. Temaları içinde sevgi, zaman ve zamansızlık, yaşam dengeleri ve aykırı duruşlar var. Mistik olduğu kadar anarşist, bireysel olduğu kadar toplumsal dokunuşlar içeren bir kitaptır.
Başkaları nasıl değerlendirecek bilemem fakat benim için yaşamım ve kişiliğimle örtüşen, şiirimin en sevdiğim geçitlerinden birisi oldu ‘Zamansız’.