KKTC Halter ve Vücut Geliştirme Federasyonu Başkanı Ali Dahlameroğlu, bir spor salonunun maliyetinin döviz bazında milyonlarla eşdeğer olduğunu ifade ederek maliyetler düşürüldüğünde bunun üyelik aidatlarına yansıyacağını açıkladı.
Cemre CEMALİ
Ülkemizde 160’ın üzerinde spor salonu var. Birçok insan spor salonlarında spor yapmayı tercih etse de artan üyelik fiyatları kişileri spordan uzaklaştırıyor.
Salonların aylık üyelik ücretleri nedeniyle birçok kişi spor salonlarının kapısından bile geçemezken; durum özel sektör yatırımcıları olan spor salonları için de pek de farksız sayılmaz.
KIBRIS’a konuşan KKTC Halter ve Vücut Geliştirme Federasyonu Başkanı Ali Dahlameroğlu, spor salonlarına yüzde 16 KDV uygulandığına dikkat çekerek, bir spor salonunun maliyetinin döviz bazında milyonlarla eşdeğer olduğunu açıkladı.
Dahlameroğlu, daha çok insanın spor salonlarına gidebilmesi adına fiyatları daha aşağıya çekebilmek için vergi sisteminin düzenlenmesi gerektiğini belirterek “özel sektörün yapmış olduğu “yatırımlar vergi, gümrük, KDV ile desteklemektir. İthal edilen spor ürünleri ile ilgili gümrük desteği sağlanmalı.” dedi.
“Önceliğimiz eğitim”
Uluslararası Hakem ve KKTC Halter ve Vücut Geliştirme Federasyonu Başkanı Ali Dahlameroğlu, sporcuların uluslararası alanda katılabileceği yüzlerce yarışma olduğunu ancak seçici davrandıklarını ifade ederek “Sporcularımız; Akdeniz, Balkan, Avrupa, Dünya ve Kainat Universe Şampiyonalarına katılıyorlar. Profesyonel sporcularımız da profesyonel ligteki şampiyonalara katılırken; profesyonelliğe adım atmak için şampiyonalara katılan sporcular da var.” dedi.
Dahlameroğlu, çocuk sporcuların da kademe atlayarak profesyonel ligte yarışmalarına olanak sağlayan yarışmalar düzenlendiğini söyleyerek “çocuk sporcularımızı da profesyonel lige çıkarabilecek seçmelerin yapıldığı yarışmalara katılım sağlıyoruz” vurgusu yaptı.
Federasyon olarak branşlar özelinde birçok eğitim planladıklarına dikkat çeken Dahlameroğlu,“En çok önem verdiğimiz şey eğitimdir. Birinci ve ikinci kademe vücut geliştirme ve fitness yardımcı antrenör kursu, personal trainer kursu, master trainer kursu, plates, TRX, Jumping, fitness gibi yıl içerisinde planlanan bir çok eğitimimiz var. Ne kadar çok insan eğitilir ve belgelenirse sporu bilinçli şekilde yapar, yaptırabilir. Böylelikle de o kadar çok insana ulaşabiliriz ve ülkemiz daha sağlıklı bir nesile ulaşır.” dedi.
“Ülkemize şampiyonlukları getiriyorlar”
Dahlameroğlu, ülke içerisinde düzenlenen şampiyonaların da olduğunu söyleyerek, yıl içerisinde birçok alanda ulusal seçmeler gerçekleştirdiklerini anlattı:
“Vücut geliştirme, fitness, çocuk fitness, powerlifting, bilek güreşi gibi birçok branşta seçmelerimiz var. Milli takımlarımızı belirliyoruz, milli takımları belirledikten sonra teknik komite onayı ile sporcuları uluslararası şampiyonalara yönlendiriyoruz.”
Dahlameroğlu, daha önceleri sporcuların Türkiye Şampiyonası’na katıldıktan sonra milli takıma seçildiğini anımsatarak kurulan iyi ilişkiler sayesinde yarışmalara doğrudan katılım elde ettiklerini belirtti.
Şu an dünyanın herhangi bir podyumunda sporcularımızız federasyonun gönderdiği kayıt listesi ile yurtdışındaki şampiyonalara katılabildiğinin altını çizerek “Sadece katılmakla kalmıyor ülkemize şampiyonlukları getiriyorlar.” vurgusu yaptı.
Dahlameroğlu, sporun bireylerin hayatında çocukluktan elde edilen bir bilinçle oluşmaya başladığının altını çizerek şöyle devam etti:
“Sporda ilkokullara anaokullarına inilmeli. Biz 3 yaştan itibaren sporcu alıyoruz. 3 yaşındaki çocuğa verilen antrenman ve beslenme bilinci aileye de yansıyor. Çocuğa neyi verirseniz ona alışır ve devam eder. Spor da böyle bir şey, gelecekte sağlığa yapılan bir yatırımdır. Biz Lefkoşa’da 850 metrekare bir alanda sadece çocuklarımıza özel bir spor salonu yaptık ancak çocuklar için yatırımın keşke daha fazlasını yapabilsek, bunu bölgelere yayabilsek. Çocuk üzerine yatırım yapmak için o kadar çok yere ihtiyacımız var ki… Sadece Lefkoşa’daki velilerin çocukları mı şanslı? Şu an kendi olanaklarımızda bunu yapmak imkânsız çünkü o kadar yükseldi ki meblağlalar… Yetiştirdiğimiz antrenörlerimiz var ama maddi olarak altyapıyı karşılayacak hiçbir gücümüz yok federasyon açısından. Bu nedenle ihtiyacımız olmasına rağmen bunu yapamıyoruz.”
“160’ın üzerinde spor salonu var”
Dahlameroğlu, ülkemizde 160’ın üzerinde spor salonu olduğunu ve bu salonların hepsinin federasyona üye olduğunu ifade ederek,“Her birindeki ortalama üye sayısını 500’den düşündüğümüzde fitness branşında ne kadar yüksek rakamlar olduğu ortadadır. Bunlar arasında müsabakalara katılan, günlük hayat şekli olarak spor yapan ve dönemsel olarak yaz öncesi spor yapan sporcular var. Aynı zamanda bu kavramın içerisine çocuklarımızı aldık. Çünkü sporda sürekliliğin gelmesi çocuk yaşta başlıyor.” dedi.
Günlük yaşantımızda elimizi kaldırırken merdiven inip, çıkarken her şeyin temelinde fitness olduğunu belirten Dahlameroğlu, “bir çocuk, çocuk fitnesstan başlarsa hayatı boyunca hangi sporu yaparsa yapsın, sakatlanma riski minimuma iner. Bunu bilinçli ellerde yapmak hayat kalitemizi yükseltiyor.” vurgusu yaptı.
Dahlameroğlu, spor yapan insanların tansiyon, şeker başta olmak üzere bütün hastalıkları minimalize edebileceğinin altını çizerek, spor salonlarının önemsediği gibi bu sektörün devlet tarafından yeterince önemsenmediğini savundu.
“Vergi, gümrük, KDV desteği şart”
Sağlık sektöründe uygulanan verginin çok düşük olmasına rağmen spor salonlarına uygulanan verginin çok yüksek olduğunun altını çizen Dahlameroğlu, şöyle devam etti:
“KDV yüzde 16’dır yanılmıyorsam. Biz zaten sağlıkta önleyici bir sektörsek ki biz sağlık sektörüyüz. Daha çok insanın gelebilmesi için fiyatları daha aşağıya çekebilmek için vergi sisteminin düzenlenmesi gerekmektedir. Devletin şu anda yapması gereken özel sektörün yapmış olduğu bu yatırımları vergi, gümrük, KDV ile desteklemektir. İthal edilen spor ürünleri ile ilgili gümrük desteği sağlanmalı.
İhtiyaç olunan, gelişmekte olan bölgelere batı veya kuzeydoğu bölgelerimizde spor salonlarının daha çok yaygınlaşması sağlanmalı. Bu da; kalkınma bankasından uzun vadeli kredilerle, teşviklerle desteklenmeli. Arazi göstererek belki yatırım indirimi sağlanabilir; bu konuda Devlet Planlama Örgütü’nün teşvikleri var. Bu şekilde yapıldığı zaman devletin üzerinden yük de alınır.”
“Bir spor salonunun maliyeti milyonlarla eşdeğer”
Dahlameroğlu, bir spor salonunun maliyetinin döviz bazında milyonlarla eşdeğer olduğunun altını çizerek “Yüksek maliyetleri özel sektör yüklenmiş durumda halbuki bu maliyetler düşürüldüğünde direkt olarak bu salon üyelik aidatlarına yani halka yansıyacak. Daha çok insan spora gidecek, daha az sağlık giderimiz olacak. Yani uzun vadeli düşünülmesi gerekiyor.” dedi.
Devletin bölgelere yapması gereken tüm alt yapıyı özel spor salonlarının yaptığına vurgu yapan Dahlameroğlu,“çocuk, genç ve yetişkinlerin spor yapması için gereken alt yapıyı özel spor salonları yapıyor. Bunlara devlet tarafından özel sübvansiye uygulanmalı” diyerek devlet desteğinin olması gerektiğini yineledi.
Dahlameroğlu, gidilen her yarışmadan ya Dünya Şampiyonluğu ya da Avrupa Şampiyonluğu ile geri döndüklerini ifade ederek “Son olarak Türkiye Şampiyonası’nda sadece powerlifting kategorisinde erkeklerde bir şampiyonluk, bir ikincilik ve bir de rekor var. Kadın kategorisinde de bir şampiyonluğumuz var. Bu muhteşem bir başarıdır. Toplumda “biz yapamayız, beceremeyiz” algısı var. Bize o kadar empoze edildi ki kazandığımız başarının ne kadar önemli olduğunu farkındalığını yaşamıyoruz bile.” dedi.
Elde edilen başarılardan sonra bazı branşlarda devlet büyüklerinin, sosyal medyadan sporcuları tebrik ettiğini ancak bazı branşlarda bunu yapmadığını belirten Dahlameroğlu,“Tebrik ettikleri bizim çocuğumuz bizim sporcumuz da tebrik etmedikleri bizim sporcumuz değil mi? KKTC’nin spor ambargosu yaşadığını söyleyeceksiniz ama siz kendi içinizde bile ikilem yaratacaksınız. Sporcuların motive olması ve bu toplum için daha iyisini yapabilmesi adına devlet yetkilileri sporcuları birey olarak görerek, tebrik edip onlarla sohbet edip takdir etmeli.” ifadelerini kullandı.
Fotoğraflar: Emine Gül ÖZER
Yorumlar kapalı.