
Emine DAVUT YİTMEN
Hükümetin müzakere heyetinde bir temsilci bulundurma yönündeki ısrarlı önerisine, muhalefet olumsuz bakıyor.
Hükümetten temsilcinin heyette yer alması yönünde bir zorunluluk olmadığını, bunun tamamıyla Cumhurbaşkanının inisiyatifinde olduğunu belirten muhalefet partilerin temsilcileri, çözüm ve federasyon istemeyenlerin görüşme masasında yerinin olmadığını aktardı. Parti temsilcileri, hükümetin Cumhurbaşkanı tarafından süreçle ilgili bilgilendirildiğini vurgulandı. Temsilciler, Kıbrıs müzakerelerinde önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, hükümet ve cumhurbaşkanı arasındaki uyumsuzluğun kaygı verici olduğunu da dile getirdi.
Mecliste yer alan ana muhalefet; Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ile diğer muhalefet partisi Toplumcu Demokrasi Partisi(TDP) ve meclis dışında yer alan Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Sosyal Demokrat Parti (SDP) ve Halkın Partisi liderleri, “bir hükümet temsilcisinin müzakere heyetinde yer alması” önerisini KIBRIS’a değerlendirdi.
“Ortak metindeki yorumlar net”
Hükümettekilerin, ‘ortak metni’ Cumhurbaşkanı’ndan farklı yorumladıkları açıklamaları üzerine muhalefet temsilcileri, bugün hükümette olanların 2014 yılında söz konusu belgeyi kabul ettiklerini anımsattı. Temsilciler, ortak metnin içeriği ile ilgi bir sıkıntı varsa bunun açıkça ifade edilmesi gerektiğini kaydetti. Parti temsilcileri, ortak metindeki yorumların açık ve net olduğunun altını çizdi.
“Ziyaret, önemli sürece girildiğini gösteriyor”
Parti temsilcileri, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun bugün adada yapacağı temasların, Kıbrıs sorununda hareketli ve önemli gelişmelerin yaşandığı bir sürece girildiğini göstermesi bakımından önem taşıdığını kaydetti. Temsilciler, temaslarda müzakerelere ilgi daha fazla ayrıntının ele alınabileceğini, bu temasların daha da sıklaşacağını dile getirdi. Aynı zamanda hükümetin, Kıbrıs konusundaki yanlış tutumundan dolayı uyarılma ihtimali bulunduğu aktarıldı.
Talat: Cumhurbaşkanı takdir ederse heyete birini alır, etmezse almaz
CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, böylesi dönemde her ziyaretin, Kıbrıs sorunun da bir şekilde ele alınmasını sağladığını söyledi. Talat, çok kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Ankara’da olduğunu anımsatarak, “Gerekli görüşmeleri yaptılar. Bu ziyarette, belki ayrıntılar daha fazla ele alınabilir” dedi.
Talat, Bakan Çavuşoğlu’nun KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın dijital arşivinin açılışı için ülkede bulunacağını anımsatarak, açılışı da içine alan bir ziyaret olacağını kaydetti.
Talat, özellikle Kıbrıs sorunu gibi hayati derecede önemli olan bir konuda hükümetin Cumhurbaşkanı ile çatışmaya girmesinin son derece zararlı ve olumsuz olduğunu ifade etti. Talat, hükümetin müzakere heyetinde yer alacağına dair herhangi bir zorunluluk bulunmadığına dikkat çekerek, “Bu tamamen cumhurbaşkanının inisiyatifidir. Onun yetkisidir. Bir mecburiyet kesinlikle yoktur; bugüne kadar da olmamıştır. Örneğin Derviş Eroğlu’nun cumhurbaşkanlığının bir döneminde CTP-DP hükümetiydi. O dönemde heyette CTP’den biri yoktu. O zaman bu nasıl bir mantıktır? Yoksa UBP-DP dışarıda olunca mı bu mecburidir? Kimse boşuna uğraşmasın. cumhurbaşkanı takdir ederse birini alır, etmezse almaz” diye konuştu.
Özyiğit: Hükümet ortak metinde neye itirazı varsa açıkça söylesin
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, sürecin yoğunlaştığına işaret ederek, 14 Eylül’e kadar kritik bir süreç yaşanacağını belirtti. Özyiğit, 14 Eylül tarihine kadar çok ciddi ilerlemeler sağlanabilirse sürecin New York’a taşınacağını ve orada sonuç alınmaya çalışılacağını ifade ederek, “Bu çerçevede Sayın Çavuşoğlu başka bir gündemle geliyor gibi görünse de mutlaka Kıbrıs sorunu, bu sürecin içerisinde vardır. Sürekli olarak temas kurulması, görüş alışverişinde bulunulması gereken bir dönem olarak görülüyor. Türkiye’nin de bugüne kadar olduğu gibi, Kıbrıs konusunda çözüm istediğini kuvvetle desteklemesinin önemine değiniyoruz” dedi.
11 Şubat 2014 tarihli ortak açıklama metninin Ahmet Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı olduğu dönemde imzalandığını hatırlatan Özyiğit, “Davutoğlu’nun ısrarı üzerine şu anda hükümette bulunanlar bunu kabul etti. O dönemde evet dedikleri belgeye karşı çıkıyorlarsa bunu açıkça ortaya koymalıdırlar. Ben hükümetin neye karşı çıktığını anlamakta zorlanıyorum. Hükümet içerikle ilgili sorunu varsa bunu ortaya koymalı” dedi.
Özyiğit, cumhurbaşkanının sürekli olarak bilgi verdiğini belirterek, “Başbakan ve yardımcısı her hafta cumhurbaşkanı ile bu konuları konuşuyorlar. Bir itiraz varsa orada söyleyecekler. Geçen hafta görüşmeden başbakan çok memnun kaldıklarını söyledi. Peki ne değişti o zaman? Tahsin Bey birtakım çirkin şeyler de söyledi. Hükümetle cumhurbaşkanı arasında görüş ayrılığı varsa bunu ortaya koyacaklar” dedi.
İzcan: Çözüm istemeyenlerin görüşme masasında yeri yoktur
BKP Genel Başkan İzzet İzcan, 10-15 gün içerisinde Cumhurbaşkanı Akıncı’nın iki kez Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la baş başa görüştüğünü, Çavuşoğlu’nun ise Yunanlı mevkidaşı ile görüş alışverişinde bulunduğunu ve bugün adaya geldiğine işaret ederek, tüm bunların, görüşme sürecinin içinde bulunduğu önemli aşamayı gösterdiğini kaydetti. 14 Eylül tarihine kadar 6 görüşme planlandığını, bu görüşmelerin soncunda da ortak bir açıklama yapılacağını ve ardından da bunlara bağlı olarak BM Genel Sekreteri’nin liderleri New York’ta zirveye davet edeceğini anlatan İzcan, “Bütün bunlar, Kıbrıs sorunun yeni bir aşamaya girdiğinin, önemli bir süreçten geçtiğinin göstergesidir. Bu ziyaret de onun bir parçasıdır” dedi.
“UBP-DP azınlık hükümeti, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya Kıbrıs sorunun çözümünde ayak bağı olmaktadır” diyen İzcan, hükümettekilerin bilerek ve isteyerek cumhurbaşkanına hakaret edip saldırdığını, Dışişleri Bakanı aracılığı ile küçük düşürmeye çalışıldığını belirtti. Bu durumun kabul edilemez olduğunu vurgulayan İzcan, “Cumhurbaşkanından bilgi almak istemiyoruz, görüşme masasında temsilcimizin olmasını istiyoruz deniyor. Bu ‘cumhurbaşkanına güvenmiyoruz, inanmıyoruz belki de bize yalan söylüyor’ demektir. Çözüm, federasyon istemeyenlerin görüşme masasında yeri yoktur” diye konuştu.
Durduran: Önemli gelişmeler var’ havası yaratılmaya çalışıyor
YKPYürütme Kurulu Üyesi Alpay Durduran, halkın Türkiye Dışişleri Bakanı’nın ziyaretini bu aşmada önemli olarak değerlendirdiğini, Çavuşoğlu’nun da bunu bildiği için geldiğini söyleyerek, “Önemli görüşmeler olabilir havası verilmek isteniyor. Ancak bize göre bunlar, hava vermeden öteye gitmiyor. Kıbrıs sorunun çözümü konusunda ilgili taraflar ciddi bir diyalog içerisine girmiş değildirler. Hiçbir esaslı karar almış durumda görünmüyorlar. Onun için biz herhangi bir gelişme beklemiyoruz” dedi.
Hükümetle cumhurbaşkanı arasında uyumsuzluk olduğu yönündeki görüşe katılan Durduran, “Ortada bir didişme vardır. Bu didişmenin hükümet partileri bakımından anlamı, ‘Akıncı taviz verebilir, biz bunu önlemeye çalışıyoruz’ havası yaratma çabasıdır. Bu çaba doğrultusunda, görüşmecilerin arasına hükümet temsilcisi sokmaya çalışmak, bunu daha yakından marke etmektir. Halbuki buna gerek yok. Hükümet ve dışişleri zaten bu işlerin içinde olmak durumundadır. Ancak kötü bir niyet varsa Akıncı’yı sınırlandırmak isteyen Türkiye, bunları kullanıyor olabilir. Çözüm niyeti yoktur, zaman kazanma ve görüşme havası var” diye konuştu.
Tunalı: Görüşmeci heyetinde olmadıkları için mızıkçılık çıkarıyorlar
SDP Genel Başkanı Tözün Tunalı, Çavuşoğlu’nun ziyaretinde Kıbrıs sorunun da konuşulacağını söyledi.
Hükümet yetkililerine seslenen Tunalı, “11 Şubat kararını okusunlar. Denktaş diyor ki biz ‘başka yorumlarız Akıncı başka yorumlar’. Oysa burada yorum tektir ve başka yorumlaması da yoktur. Esas sıkıntı görüşmeci heyetinde hükümete mensup birilerinin olmamasıdır. O neden dolayı mızıkçılık çıkarıyorlar” dedi.
Hükümetten birinin heyette bulunmasına gerek olmadığını ifade eden Tunalı, “Zaten tüm alınmış olan kararlarla ilgili olarak, Sayın Akıncı tarafından mecliste grubu olan partilere bilgi veriliyor. Ben inanıyorum ki Çavuşoğlu gelince hükümete bir uyarı verecek, Kıbrıs konusunda hükümetin yanlış tutumumun devam etmemesini isteyecek” diye konuştu.
Özersay: Yamalı bohça hükümet, gündem değiştiriyor
Eski müzakerecilerden, Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özarsay ise “yamalı bohça” diye nitelendirdiği UBP-DP koalisyon hükümetini müzakerelerle ilgili yaptığı açıklamalar ve ortaya koyduğu talepler konusunda samimi bulmadığını söyledi. Özersay, “Eğer bu konuda samimi olsalardı, Meclis’te bulunan tutanakları inceler, somut önerilerle cumhurbaşkanına giderlerdi. Hükümet icraatlarının anlatılığı bir basın toplantısında eğer zamanın dörtte üçü Kıbrıs konusuna ayrılıyorsa, burada yapılmaya çalışılan gündem değiştirmedir. Onlarca rant paylaşımı varken, sağlıkta sorunlar yaşanıyorken, yolların durumu ortadayken gündemi değiştirmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı. Özersay, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya müzakere süreci konusundaki görüşlerini içeren kapsamlı bir mektup gönderdiklerini de söyleyerek, madde madde öneriler hazırladıklarını kaydetti.
Yorumlar kapalı.