

ÖZEL HABER
Cemre CEMALİ
Kuzey Kıbrıs Tenis Federasyonu Başkanı Hasan Gazioğlu, KIBRIS’a konuşarak, tenisin, çocukların deşarj olmasına olanak sağladığını söyleyerek vurguladı: Spor, akademiye engel değil…
Ülkemizde tenis oynayanların sayısı 3 binlere kadar yükselirken, bu kişilerden bin 700’ü Kuzey Kıbrıs Tenis Federasyonu’na (KKTF) kayıtlı lisanslı oyuncu olarak spor kariyerini sürdürüyor. Kortlarda tenis oynama yaşı 4-5 yaşlardan başlıyor, hayat boyu devam ediyor. Ülkemizde de bu alanda başarı gösteren her yaş grubundan çok sayıda sporcu var. 6-7 yaşlarındayken tenise başlayan, sırasıyla önce performans oyuncusu olarak milli takımlarda yer alan, sonra Gazimağusa Belediyesi Tenis Kulübünde antrenörlük ve yöneticilik yapan Hasan Gazioğlu, 6 yıldır KKTF başkanlığı görevini yürütüyor.
Tenise gönül veren Gazioğlu, KIBRIS’a konuşarak, tenis sporunun ülkemizdeki gelişimini anlattı. Sporun eğitimi destekleyici yönüne dikkat çekti. Bu anlamda ülkemizde en güzel örneğin tenis sporcusu Tuğçe Tuğcu’nun üniversite hayatına dokunan öyküsü olduğunu söyleyen Gazioğlu, “Tuğçe dünyanın en iyi Imperial College Tıp Fakültesi’ni kazanacak puanı aldı. Mezun olduğu kolejde, okulu yeterli referansa sahip olmadığı için tenis referansı devreye girdi. Böylelikle teniste elde etmiş olduğu uluslar arası başarılar onun üniversiteye kabul edilmesini sağladı” dedi.
“82 yaşına kadar da kortlardaydı”
Kuzey Kıbrıs Tenis Federasyonu Başkanı Hasan Gazioğlu, tenis geçmişinin çocukluk yıllarına dayandığını, şimdilerde ise başkanlık göreviyle bu spora gönül vermiş bir insan olduğunu ifade ederek, “Abim de çok başarılı bir tenisçi ve tenis antrenörüydü. O da kendini tenise adamış biriydi. Ondan bu bana da geçti” dedi. Tenis oynadığı dönemlerde çok sayıda anı biriktirdiğini kaydeden Gazioğlu, unutamadığı bir anısını şöyle anlattı:
“Gazimağusa Belediyesi Tenis Kulübü 8 yıl üst süte lig şampiyonuydu. Ülkemizde takım sporları kısır bir döngüde sürekli içeride mücadele ediyordu. O dönemki federasyon ilk açılımını yaptı. Biz Türkiye’de tenis ligine katıldık. 2001 yılıydı, ben de o zamanlar takımda oynuyordum. Gazimağusa Belediyesi Tenis Kulübü olarak Türkiye 1. Ligi’nde iki kere şampiyon olduk. Özellikle ilk şampiyonluk benim için unutulmazdı çünkü bambaşka bir ortamdasınız, hiç oynamadığınız takımlar var… Bu çok keyifli ve unutamadığım bir anı olarak aklımda kaldı”.
Gazioğlu, tenis sporunda üst yaş limiti olmadığını, en alt limitte ise 4 yaş itibarıyla tenise başlanabildiğini söyleyerek, “5 yaş ortalama olarak çocuğun fiziğinin tenise uygun yere geldiği yaştır. 5 yaşında tenise başlıyorlar. 6 yaşında turnuvalara katılan çocuklarımız var. Ülkemizde de 82 yaşına kadar tenis oynayan sporcumuz oldu. Özel abla (Özel Vasıf) tenise gönül vermiş bir büyüğümüzdü. Kıbrıs Türkünün ilk kadın şampiyonu ve Kıbrıs geneli kadın şampiyonuydu. Nisan 2024’te 90 yaşındayken hayatını kaybetti. 82 yaşına kadar da kortlardaydı” vurgusu yaptı.
“Yaklaşık 3 bin kişi tenis oynuyor”
Kuzey Kıbrıs Tenis Federasyonu’nun 1979 yılında kurulduğunu ve şimdiye kadar kendisinden önce beş başkanın görev aldığını söyleyen Gazioğlu, federasyona bağlı 11 kulüp olduğunu, yakın zamanda ise
tüzükleri yazılan, tesisleri tamamlanan 2 kulübün daha federasyona ekleneceğini açıkladı.
Gazioğlu, şu an federasyona kayıtlı bin 700 lisanslı oyuncunun olduğunu ancak ülkemizde kulüp olmayan ama tenis kurslarının devam ettiği akademilerde de yer alan sporcularla birlikte bu sayının 2 bin 500-3 binlere yükseldiğinin altını çizerek, bir yılda her yaş kategorisinde yaklaşık 11 turnuva düzenlendiğini kaydetti.
Bireysel olarak farklı kategorilerin yer aldığı farklı kategorilerde turnuvalar yapıldığını kaydeden Gazioğlu, turnuvalar hakkında şu bilgileri verdi: “8, 9, 10, 12, 14, 16 ve 13 yaş ve üzerindeki her yaştan bireyin kayıt yaptırabildiği, profesyonel tenisçilerin yer aldığı “büyükler” kategorisi var. 12,16 yaş ve “büyükler” kategorilerinde her yıl düzenlenen tenis ligimiz var. Yılda yaklaşık 2 bin 500 maç oynatan bir federasyonuz. Bunu her turnuvada yaklaşık 250-300 sporcunun mücadele ettiği bir organizasyon olarak yapıyoruz.”
Gazioğlu, belli bir yaşın üzerinde olup da tenis oynamaya devam edenler için oluşturdukları “Senyör” adında başka bir kategorinin daha olduğunu ifade ederek, bunun hobi olarak tenis oynayanların ve eski tenisçilerin içerisinde olduğu farklı bir sistem olduğunu anlattı: “Bu sayede herkese tenisin her yaşta oynandığını gösteriyoruz. Yeni başlayanları da bu gruba dahil ettik. Kişileri yaşına göre değil seviyesine göre gruplandırıyoruz. Bu kişilerle oluşturduğumuz grupta sporcular birbirlerine meydan okuyarak, challengelar yapıyorlar. Kulüplerde buluşup, maçlar yapılıyor. Biz de federasyon olarak bu kategori için yılda 5 tane ayrıca turnuva yapıyoruz. Turnuvalarda mücadele eden yaşları 70-75 yaşına kadar ulaşan sporcularımız var.”
“Padel tenisi KKTC’de yaygınlaşıyor”
Gazioğlu, Tenis Federasyonu’nun altında farklı raketli sporların da yer aldığını söyleyerek dünya çapında popülaritesini arttıran “padel tenisi” nin ülkemizde de yer aldığını açıkladı:Gazioğlu, şöyle devam etti:
“Bu tenisin topu da, raketi de farklı.. Kortların çevresi cam ve zeminde özel halı oluyor. Tenisten farklı olarak top arka camdan da sekip geliyor…O topa da karşılık verilmesi gerekiyor. İnanılmaz çıkış yapan ancak zor bir spordur. 3 yıl önce 2 turnuva yaptık. İskandinav ülkeleri ve Avrupa’dan gelenler bu spor dalını çok yakından tanıyor. Güney’de de popüler, her yerde kortları var. Ülkemizeki yabancı nüfusun artışı ile bizde de yavaş yavaş yatırımlar başladı. Şu an 4 padel kortu var. Ülkemizde yeni yatırımlarını da duyuyoruz; 6 tesis daha yapılıyor..”
“Online sisteme girdik”
Gazioğlu, federasyonda profesyonelliği ve kurumsallığı ön planda tuttuklarını ve bu sayede başarıya ulaştıklarını söyleyerek “32 federasyon arasından sadece 2’sinde olan online sistemde biz de varız. Yaklaşık 5-6 yıldır sporcularımız bütün organizasyonları online sistem üzerinden yapıyor. Turnuvalara kayıtları online sistem üzerinden yaptırıyoruz. Profesyonel ekip kurduk…” dedi. Başkanlık görevi sürecince şimdiye kadar yaptıkları projeler arasında en önemli girişimlerden birinin; Türkiye Tenis Federasyonu ile imzaladıkları protokol olduğunu ifade eden Gazioğlu, protokolün önemine dikkat çekti; şunları kaydetti:
“Türkiye Tenis Federasyonu ile çok iyi ikili ilişkiler geliştirdik. Bir protokol imzaladık, en önemli maddesi her yaş grubundan sporcumuzun Türkiye Milli Takım belirleme turnuvalarına doğrudan katılabilmeleri noktasındaydı. 4 yıl önce protokol hayata geçti. Türkiye’deki tenis sporcuları birçok turnuvada yer alıyor, puan kazanıyor. Sıralama elde ediyorlar. Ancak bizim sporcularımızın KKTC’de tenis oynayarak bu puanı toplama şansı yok. Uçuş maliyetleri gibi masraflar nedeniyle ülkemizdeki sporcularımızı Türkiye’deki turnuvalara gönderme şansımız olmuyor. Bu hakkı elde ederek biz her yaş kategorisinde bir çocuğumuzu bu turnuvaya gönderiyoruz. Protokol sayesinde bu çocuklara dünyada yer alma fırsatını verdik.”
Bekir Devran Esendağlı’nın başarısı
Gazioğlu, ülkemizde de bu anlamda en iyi örneklerden birinin; 6 yaşındayken 8 yaş şampiyonu, 7 yaşındayken 10 yaş şampiyonu olarak gelişim gösteren tenis sporcusu Bekir Devran Esendağlı olduğunu belirterek “12 yaşında Türkiye Milli Takımı’na girmişti, yakın zamanda da Türkiye Tenis Federasyonu tarafından düzenlenen 14 yaş Milli Takım belirleme turnuvalarında, oynadığı final maçını da kazanarak 3 sporcunun alınacağı milli takım seçme turnuvasında, şampiyon olarak Türkiye Milli Takımına girmeye hak kazandı” dedi.
Monte-Carlo’da yapılan turnuvaların önemine dikkat çeken Gazioğlu, “Bekir’in 2025 yılında Avrupa’daki en iyi 23-24 çocuk arasında özel davet ile giderek Monte-Carlo’daki bu turnuvada yer almasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Tenisin önemi
Gazioğlu, şartlar ne olursa olsun başarının çalışarak yakalanabildiğine dikkat çekerek bu kapsamda ülkemizde çok başarılı sporcular olduğunu, bazılarının ise Avrupa’daki turnuvalarda kendilerini gösteren sporculardan oluştuğunu açıkladı. Bu sporcuların haftanın 6 günü günde 6 saat kortlarda antrenman yaparak çok ciddi bir emek sarf ettiğinin altını çizen Gazioğlu, “Artık sporda çocuklar ilerleyebiliyor. Önümüzdeki yıl yine 12 yaşta Türkiye Milli Takımı’na sporcu kazandırmayı hedefliyoruz” dedi.
Gazioğlu, “Tenis başarıyla çok ciddi paralar kazandıracak bir spor dalıdır” diyerek buna şu örnekleri verdi:
“Başarı elde eden sporcular para kazanıyor..Örneğin; Türkiye’nin Milli Tenisçisi Zeynep Sönmez dünya sıralamasında 92 numaraya geldi. Bir yıllık kariyerlik hayatında sadece turnuvalardan kazandığı para 400 bin dolardır. Wimbledon Şampiyonu bir sporcu ise sadece bir turnuvada 3 buçuk milyon sterlin gibi bir para alır.
Bu alanda sporcu olarak ilerlemese de çocuğun eline tenis antrenörü olabileceği bir bilezik takmış oluyoruz. Yani çocuklar bir meslek de kazanıyor.”
Gazioğlu, her yıl kolej sınavlarında birinci gelen çocukların turnuvalara katılan çocuklardan olduğunu söyleyerek “ailelerin spora daha farklı bakması gerekiyor. Spor akademiye engel değildir. Aksine tenis çocukların deşarj olmasına olanak sağlıyor.”
Tuğçe Tuğcu’nun üniversiteye uzanan tenis öyküsü
Ülkemizde sporun eğitimi destekleyici yönünün çok güzel bir örneği olduğunu anlatan Gazioğlu, şöyle devam etti: “Tenis sporcularımızdan Tuğçe Tuğcu dünyanın en iyi Imperial College Tıp Fakültesi’ni kazanacak puanı aldı. Burada mezun olduğu kolejde okulu yeterli referansa sahip olmadığı için, tenis referansı devreye girdi. Böylelikle teniste elde etmiş olduğu uluslar arası başarılar onun üniversiteye kabul edilmesini sağladı. Babası bir gün ‘tenise yaptığım yatırımla belki dünya çapında tanınmış bir sporcu yetiştiremedim ama tenise yaptığım yatırımla dünya çapında bir doktor çıkaracağım’ dedi. Bu çok güzel bir başarı örneği..”
Yorumlar kapalı.