
Milliyet’in “güvenilir kaynaklar”a dayandırdığı haberinde, Ankara ve Kıbrıs Türk tarafı Crans Montana’da garanti ve güvenlik konusunda geri adım atmayacağı ifade edildi. Kıbrıslı Türklerin güvenliğinin olmazsa olmaz olduğuna vurgu yapan diplomatik kaynaklar, “Son dönemlerde garanti ve güvenlik başlığında kavram kargaşası yaratıldığına” dikkat çekti.
Diğer yandan KIBRIS’a ulaşan bilgilere göre BM çevreleri, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’nin Ada’da sürekli asker bulundurma konusunda ısrar etmesi durumunda sürecin tamamen çökeceğini düşünüyor. Kıbrıs Rum tarafı ise daha önce yaptığı açıklamalarda, geçiş süresi boyunca Türkiye’nin Kıbrıs’ta asker bulundurmasını kabul edebileceğinin sinyallerini vermişti.
Türkiye Ada’nın tamamının garantörü
Diğer yandan Milliyet’in haberine göre Türk diplomatik çevreleri konu hakkında şu uyarıda bulundu:
“Güvenlik ve Garanti başlığı, bilerek ‘Güvenlik ve Garantiler’ olarak öne çıkarılmaya çalışılıyor. Türkiye, Ada’danın bir tarafının yani Kuzey Kıbrıs’ın garantörü değildir. Ada’da yaşayan Rumların da yani Ada’nın tamamını garantörüdür. Ada üzerinde tek garanti vardır. Garantiler yoktur. Garanti vazgeçilmezdir. Türk askerinin Ada’daki varlığı vazgeçilmezdir. Rum tarafı garantiye karşı çıkıyor ama son bir yıl içerisinde Kıbrıslı Türklere yapılan saldırılar konusunda bile hukuk işletilmiyor. Böyle bir durumda garanti ve asker konusunda taviz verilmesini kimse beklemesin. Kıbrıslı Türkler, tüm KKTC’li partiler Türkiye’nin garantisine ihtiyaç olduğunu açıklıyor.”
Eide kariyer peşinde
Bu arada habere göre Tüğrk diplomatik çevreleri Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin gerçekleştirdiği temaslara işaret ederek “Eide kariyeri peşinde. Kıbrıs sorununu yarıda bırakmış görüntüsü vermek istemiyor. Eide’nin kariyeri için kabul edilmeyecek adımlar atılamaz” yorumunda bulunduğu öne sürüldü.
‘50 yıl daha devam eder’
Aynı kaynakların, “Rumlar, sürekli Federal devlet için toprak istiyor. Güzelyurt’a takmışlar kafayı. İlla Güzelyurt’tan bir yer alacaklar. Bu kabul edilir bir yaklaşım değildir. Hep tavizi Kıbrıs Türk tarafı versin durumu var” dedi. Kıbrıslı Türklerin haklarının, eşitliğinin, güvenliğinin sağlanmadığı bir anlaşmaya kimsenin evet demeyeceğine vurgu yapan diplomatik kaynaklar, “Bu sorun 50 yıldır sürüyor deniliyor. Bir 50 yıl daha sürer, ama kimse Kıbrıslı Türklerin haklarından taviz vermez. Durum bu şekilde devam eder” dediği de iddia edildi.
Kıbrıs Türk tarafına “taviz” uyarısı
Diplomatik kaynakların “Kıbrıs Türk Kıbrıslı Rumları masada tutmak ve ‘Rumlar sorun çıkarır’ görüntüsü vermek için, ‘Nasıl olsa Rumlar kabul etmeyecek anlayışı ile masada tavizler verilmemesinin önemine’” dikkat çektiği ve “Dünya bizim adım attığımızı görsün diye taviz vermeye kalkarsan yanlış yaparsın. ‘Biz öneri yapalım, Rumlar zaten kabul etmez’ anlayışı doğru değil. Dünyaya kamuoyununa karşı pozisyonlar net olarak konulmalıdır” dediği aktarıldı.
Yorumlar kapalı.