Ramazan Bayramı geldi çattı, bayram sofraları için hazırlıklar tamamlandı. Diyetisyen Mehmet Miralay, bu dönemde sofralarda seçilecek ürünlere ve tüketim şekline yönelik uyarıcı bilgiler paylaştı.
“Bol salata tüketelim”… “Bir mangal kültürümüz var. Özellikle şeftali ve pastırma gibi doymuş yağ oranı çok yüksek ürünlerden uzak duralım. Mangalın yanında pilav yapıyor, patates kızartıyor, ağır mezeler alıyoruz. Mangalda et, tavuk, balık tüketelim ama mezeli bir sofra yerine, yeşillik ve salatanın tercih edilmesini tavsiye ederim.”
“Şerbetli yerine sütlü tatlı”… “Tatlı, bizim için bayramda olmazsa olmaz. Ekmek kadayıfı, tel kadayıf, baklava gibi çok yüksek şeker, kalori ve yağ içeren tatlılar yerine güllaç gibi sütlü tatlıların tercih edilmesi çok daha iyi olur diyebilirim.”
Emine Gül ÖZER
Ramazan Bayramı, bir diğer adıyla ‘Şeker’ Bayramı başlıyor. Bayram sofraları ile ünlü ülkemizde uzmanlar, beslenme konusunda uyarılarda bulunuyor.
Aile gezmeleriyle, arkadaş buluşmalarıyla bayram hepimiz için özel bir yer tutarken, sosyalleşmenin aktif, yemenin içmenin bol olduğu ortamlara da imkan sağlıyor.
Bayram sofraları için mangallar yanıp, masalar mezelerle donatılırken, bu durum, sağlığımızı, hem kilo, hem de hastalık olarak tehdit edebiliyor. Özellikle tatlı seçimlerinde daha hassas davranmak gerekiyor.
Peki bayramda nelere dikkat edilmeli, hangi tatlılar, ne sıklıkla tüketilmeli, kronik rahatsızlığı olanlar ne yiyip içmeli?
Diyetisyen Mehmet Miralay, merak edilen tüm soruları KIBRIS’a yanıtladı.
“Doymuş yağ oranı çok yüksek olan kırmızı etlerden uzak duralım”
Bayram günlerinde evlerin vazgeçilmez geleneği olan mangallar yanarken, masada her çeşit yemek ve meze de olsun isteniyor. Oysaki bazı şeylerden uzak durmamız gerekiyor.
Diyetisyen Mehmet Miralay, “Bayram bizim için özel bir dönem. Aile, arkadaş buluşmaları ve sosyalleşmenin çok fazla olduğu bir dönem. Bayramın yaza denk gelmesi, hava sıcaklıklarının yüksek olması ve kültürümüzden de ötürü herkes mangal yakıyor. Bayramda mangal yakacak aileler varsa, özellikle şeftali, pastırma gibi doymuş yağ oranı çok yüksek olan kırmızı etlerden uzak dursunlar.” diyerek uyarıda bulundu. Miralay sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim yemek kültürümüzde eşlikçilerimiz de çok fazla. Mangal yakıyoruz, yanına pilav yapıyoruz, patates kızartıyoruz derken, aslında ana yemekte almamız gereken kaloriyi, bu şekilde dört-beş katına çıkartıyoruz. Yine mangal yakılacaksa et, balık, tavuk tabii ki tüketilebilir ama ağır mezeler yerine közlenmiş sebzeler tercih edilmeli. Humus, tahin yerine, közlenmiş biber, domates tercih edebiliriz.”
“Yağlı mezeler yerine düşük kalorili besinler tercih edilmeli”
Bayram sofralarında salatanın mutlaka olması gerektiğine dikkat çeken Miralay, “Hepimiz önce bir aile ziyareti yaparak, ara öğün yapmadan bayram sofralarına çok aç bir şekilde oturuyoruz. Çok aç oturduğumuzda da kontrolsüz bir şekilde ne bulursak yiyoruz. Bunu engellemek için bol yeşillikli salataları masada hep bulundurmamız gerekiyor.” dedi.
Kilo kontrolü yapan veya daha sağlıklı beslenenler için tabakların içerisine havuç, kereviz gibi bir yeşillik tabağı yapıldığını anlatan Miralay, bu yöntemin bayram sofralarında da uygulanmasını tavsiye etti. Bayram sofralarında sohbet- muhabbet esnasında çok uzun zaman geçirildiğine dikkat çeken Miralay, “Bu durumlarda Bu defa önümüzde ne varsa onu tüketiyoruz. Özellikle yağlı mezeler.. Onların yerine yoğurt, cacık gibi daha besleyici, daha düşük kalorili, şeker oranını daha az yükseltecek eşlikçiler tercih edersek, çok daha sağlıklı bir bayram sofrası yapmış oluruz.” ifadelerine yer verdi.
“Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları tercih edin”
Mehmet Miralay, bayramların vazgeçilmezi tatlıların bizde bir gelenek haline geldiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“Tatlı, bizim için bayramda olmazsa olmaz.. Ekmek kadayıfı, tel kadayıf, baklava gibi çok yüksek şeker, kalori ve yağ içeren tatlılar bunlar. Benim önerdiğim en sağlıklı bayram tatlısı, evinde yapmak isteyenler için de öneri olsun, kesinlikle sütlü güllaçtır. Bu tarz şerbetli tatlılar yerine, sütlü tatlılar, bayramda çok daha iyi bir tercih olacak. Buna ek bir alternatif olarak bayramda dondurma tercih edilebilir, fakat külah kullanmadan. Ben, geleneğimizi bozmam, bayramdır baklavamı, tatlımı yerim diyecek olanlar için de spesifik bir hastalığımız yoksa, korkmamıza gerek yok, fakat porsiyon kontrolü yaparak tüketilmek önemli. Çünkü bu yıl bayram tatili de çok uzun bir zamana yayıldı. Bu sürede kalori kontrolünü iyi tutabilmek önemli.”
“Kronik hastalığı olanlar sağlığını düşünerek hareket etmeli”
Kronik hastalığı olanlar için bayram sofralarının gerçekten sıkıntı olduğuna işaret eden Miralay, “Hastalara söyleyeceğim tek şey; ‘sofrada kendinizi kaybetmeyin’dir.” diyerek sözlerini şöyle noktaladı:
“İlk bayram değil, belki son bayram da olmayacak. Yemeği yerken, hastalıklarına uygun beslenmeliler. Şeker hastasıysa bir kişi şerbetli tatlılardan uzak durmalı. Kronik bir tansiyon hastalığı varsa kebap, pilav, fırın gibi yemeklerde tuz oranına dikkat edilmeli. ‘Özel gündür yiyip içelim’ diye düşünüyor çoğu vatandaşımız ama bu ciddi anlamda sağlık sorunlarını tetikliyor. Hastalığı olmayanları bile etkilerken, olan hastalıkları çok daha kötü bir seyre sokabilir.”
Yorumlar kapalı.