Dilek Çetereisi: Basın sektörünün amiral gemisi



featured



KIBRIS gazetesi haber editörü Dilek Çetereisi gazetenin 3’üncü ayında başladığı çalışma yaşamında bugün 34 yılı geride bırakırken, KIBRIS gazetesinin sektördeki yerini şu sözlerle tarif etti:

 

Kıbrıs Türk basının en önemli figürlerinden biri olan, yaptığı haberler ve uzun yıllar takip ettiği Meclis oturumlarını kaleme alışıyla siyasette tozu dumana katan Dilek Çetereisi, tam 34 yıldır beraber yol yürüdüğü KIBRIS’ı yazdı.

“11 Temmuz 1989’da son teknoloji ve deneyimli insan kadrosuyla yayın hayatına başlayan KIBRIS’la 3 ay sonra tanıştım. 7 Kasım 1989’da ‘alaylı’ takımından biri olarak katıldığım bu camia bana çok yabancıydı.” diyen Çetereisi, gazeteciliğe yabancı bir genç olarak yaşadığı deneyimleri anlattı:

“Genel Müdür ve Genel Yayın Yönetmeni rahmetli Mehmet Ali Akpınar, iş başvurumu değerlendirirken, üniversite notlarımdan çok etkilenmiş. İşletme mezunu olmama rağmen beni işe almıştı. İlk başlarda çok bocaladım…. Çünkü haberciliği hiç bilmiyordum. Gazetenin kurucularından olan rahmetli Süleyman Ergüçlü, gazetenin Yazı İşleri Müdürü idi. Bir seferinde ‘sözde’ yazdığım bir haber için beni yanına çağırarak, haberimi redakte eden gece editörünün kendine ‘be Süleyman ama yoldan geçenleri işe mi alıyorsunuz?’ dediğini söyleyerek, yapılan düzeltmelerden ‘lale tarlasına’ dönmüş haberimi bana uzattı. O an dünya başıma yıkıldı ve çok ağladım, günlerce ağladım… Fakat bir de karar verdim ve ‘ben bu işi öğreneceğim ve size göstereceğim’ dedim.”

 

Gazetecilik virüsü

 

Dönemin Haber Müdürü rahmetli Hüseyin Yüksel, Dilek Çetereisi’nin ağlayan halini görünce O’na ‘her gece geç saatlere kadar çalışabilir misin? Ben sana yardımcı olacağım’ diyerek yardım ettiğini anımsayan Çetereisi, “Hüseyin Yüksel saati kolumdan çıkarmamı tembih etti. Öyle de oldu.  Çok sürmedi,1990’da Gazeteciler Birliği’nin düzenlediği yarışmada, haber dalında ‘Yılın Gazetecisi’ seçildim. Bu anlatılmaz bir duyguydu ve işime dört elle sarılarak, her türlü sıkıntıya ve maddi problemlere rağmen gece yarılarına kadar çalıştım, ama hiç yorulmadım. Çünkü ‘virüs’ bulaşmıştı, gazetecilik virüsü…   Zaman içerisinde ödüllerime hep yenilerini ekleyip 17 ödüle ulaştım. Böylece, ‘yoldan geçen” biri olarak nelerin başarılabileceğini de kanıtlamış oldum.”

 

“Basın sektöründe çığır açtı”

 

“Anılar, dostluklar, üzüntüler, mutluluklar derken sıfırdan başladığım meslek hayatımda 34 yıl geride kaldı.” diyerek sözlerine devam eden deneyimli gazeteci, KIBRIS gazetesinin önemine şu sözlerle dikkat çekti:

KIBRIS, çıktığı ilk günden itibaren basın sektöründe büyük bir çığır açtı. Halkın yanında, özel haberlerle gücüne güç katarak en yüksek tirajlı gazete olan KIBRIS, basın sektörünün amiral gemisi olmayı başardı. Bunu başarmanın sırının teknolojinin yanı sıra güçlü haber ekibi olduğunun bilincindeydi.

Haber kadrosu kendi içinde de tatlı bir rekabet içinde, her gün ses getirecek özel haberlerin peşinde koşuyordu. Halkın görmek istediği haberleri manşetlerine taşıyan KIBRIS günlük 10 bin tiraja ulaşmıştı. Hatta hiç unutmam, Teknecik’teki elektrik santrallerinde yaşanan patlama ve ülkenin karanlıklara boğulmasını çok detaylı araştırarak “Yuh olsun!” başlığıyla manşete taşıdığımız gün, tirajımız 16 bini bulmuştu.”

 

Unutulmaz bir anı

İtfaiye yerine müdür odası aranınca…

 

Dilek Çetereisi 34 yılda birbirinden çok anı biriktirdi.. İşte onlardan biri:

   “Gazetecilik maceramda hiç unutamadığım bir anım var ki, bugün oldu anlattığım zaman, duyanlar kadar ben de kahkahalara boğuluyorum.

Haber müdürü olduğum bir dönemdi. Dışarıdan içeriye gelirken bir itfaiye aracının sirenlerini çalarak gazetenin önünden Haspolat’a doğru gittiğini gördüm. İçeriye girdiğimde ‘iyi saatte olsun’ bir muhabir arkadaşıma durumu anlatarak hemen itfaiyeyi aramasını söyledim.

Koltuğa henüz oturmamışken dahili hattım çaldı ve dönemin Yazı İşleri Müdürü Başaran Düzgün, ‘hattaki arkadaşla ilgilen’ dedi. Ahizeyi kaldırdığımda karşımdaki ses, yangını araştırmasını istediğim muhabire aitti ve bana yangının yerini soruyordu. Derin bir ‘ahhhh…’ çektim ve aynı soru ikinci kez tekrarlandığında daha fazla dayanamayıp, yüksek sesle “o malum” cevabı verdiğimde pressholdeki herkes gülme krizine girdi. Bu yanıtını vereceğimi çok iyi bildiği için konuyu bana ‘pass’ etmişti Başaran Düzgün; keyfine diyecek yoktu. Bu arada Başaran Düzgün’ün dahili numarasının “199” olduğunu belirtmek isterim… Meğer arkadaşımız, dış hat almadan dahiliden 199’u çevirmiş…”

 

0
mutlu
Mutlu
2
alk_
Alkış
1
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
Dilek Çetereisi: Basın sektörünün amiral gemisi
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.