Ahmet İLKTAÇ
UNDP tarafından ihaleye çıkılan, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Derinya geçiş noktasının kuzey tarafındaki 2.7 kilometrelik yolun yapımıyla ilgili çalışmalar başladı. Ancak projenin dışında olan ve Kıbrıs Türk tarafının kendi kaynaklarıyla yapmak zorunda olduğu elektrik, su ve bilgisayar alt yapılarıyla ilgili çalışmaların hala başlamaması endişelere neden oluyor.
Mağusa İnisiyatifi Sözcülerinden Dr. Okan Dağlı, elektrik, su ve bilgisayar alt yapılarının bölgeye götürülmesinin UNDP’nin açtığı AB’nin ödeyeceği projenin dışında olduğuna vurgu yaparak bu alt yapı çalışmaları olmadan yolun düzenlenmesi ve açılmasının mümkün olmayacağını söyledi.
Mağusa Suriçi Derneği (MASDER) Başkan Yardımcısı Serdar Atai ise, Derinya Kapısı’nda Kıbrıs Türk tarafının hazır hale getirmesi gereken telefon, su, elektrik gibi temel ihtiyaçlarla ilgili birimlerin ekiplerinin hala sahada olmadığından yakındı.
Yol yapımı çalışmaları
Öte yandan, UNDP tarafından ihaleye çıkılan ve Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen Derinya geçiş noktasının kuzey tarafındaki 2.7 kilometrelik yolun yapımıyla ilgili olarak Uçanok Real Estate and Construction Co. Ltd. tarafından yürütülen çalışmaların geçtiğimiz hafta 1. derece askeri yasak bölge olan bin 700 metre ve 2 bin 700 metre arasındaki 1 kilometrelik kısmında zamanında başlaması kentte büyük sevinç yarattı.
Uçanok Real Estate and Construction Co. Ltd. Direktörü Ahmet Uçanok’tan alınan bilgiye göre, çalışmaların geçtiğimiz hafta 1. derece askeri yasak bölge olan bin 700 metre ve 2 bin 700 metre arasındaki 1 kilometrelik alanda başladığı öğrenildi.
Uçanok, projenin diğer kısmının başlaması için bir ay içerisinde askerin tellerini ötelemesini beklediklerini, bu sürede kendilerinin çalışmalarına bin 700 metre ve 2 bin 700 metre arasında devam edeceğini belirterek Uçanok Şirketi olarak projenin hızlı şekilde ilerlemesi için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını açıkladı.
Dağlı: Alt yapı olmadan yolun açılması mümkün değil
Mağusa İnisiyatifi Sözcülerinden Dr. Okan Dağlı, Kıbrıs sorununda önemli gelişmelerin yaşandığı eylül ayının çok kritik dönem olduğunu söyledi.
Dağlı, iki taraftan da çözüme yaklaşıldığı yönünde ciddi mesajlar geldiğini ve birçok ana başlıkta uzlaşı sağlandığını bildiklerini kaydetti. Geriye kalan özellikle toprak ve garantiler konulu ana başlıklarında liderlerin inisiyatif aldıklarını ve bu sorunu çözmek için eylül ayının çok kritik olduğunun herkesin bilincinde olduğuna dikkat çeken Dağlı, Kıbrıs sorunun çözümünün herkeste olduğu gibi kendilerinde de öncelik olduğunu dile getirdi.
Dağlı, Kıbrıs konusunda gelinen aşamanın yanında ihaleleri sonuçlanan, çözüm öncesinde veya sonrasında illaki iki toplumun kullanacağı yolların bir şekilde hazırlanması noktasında bir uzlaşı olduğunu bildirdi.
Bu uzlaşıya rağmen belli ki çözümün olmasından sonra dahi bu yolların şu anki durumuyla açılmasının mümkün olmadığının görüldüğüne vurgu yapan Dağlı, AB’nin UNDP ile birlikte koyduğu efor sonucunda ihaleler sonuçlanmasına rağmen bunun yanında Kıbrıs Türk tarafının kendine ait yapacağı işlerin de olduğunu ifade etti.
Özellikle Derinya’daki kapalı bölge ile yol arasındaki organizasyonun tekrardan bir şekilde düzenlenmesi, elektrik, su, telefon ve bilgisayar alt yapılarının o bölgeye götürülmesinin UNDP’nin açtığı ve AB’nin ödeyeceği paranın dışında olduğuna değinen Dağlı, tüm bunlar için basına yansıyan rakamların da 4 milyon 300 bin TL olduğunu söyledi. Dağlı, bu rakamın AB’nin yolun yapımı için verdiği paradan daha fazla olduğunu işaret ederken, alt yapı olmadan da yolun düzenlenmesi ve açılmasının mümkün olmadığını kaydetti.
Dağlı, “Hareketlilik varsa dahi askeri bölge içerisindedir. Yani sivilin kullandığı Vahit Güner Caddesi denilen alanda herhangi bir hareketlilik yoktur. Zaten bu yolda alt yapı olmadan da asfaltlama çalışmasının olması mümkün değildir” dedi.
Derinya Kapısı’na gerek referandum öncesinde gerekse de çözüm sonrasında acil ihtiyaç olduğunun altını çizen Dağlı, kapının iki topluma sosyal kültürel alanlarda yansıtacağı faydaların yadsınamaz bir gerçek olduğunu dile getirdi.
“Turist taşıyamıyoruz”
Özelikle bu yıl güneyde turizmin çok ciddi boyutlarda patlama yaşamasını örnek gösteren Dağlı, bölgeye 2 milyona yakın turist geldiğini ancak maalesef Derinya Kapısı’nın kapalı olması nedeniyle gerekli organizeyi yapmalarına rağmen tur operatörlerinin bizim tarafımıza turist taşıyamadıklarını belirtti.
Dr. Okan Dağlı, bunun kent için büyük kayıp olduğuna dikkat çekerken, gerekli olan alt yapıya harcanacak olan paranın çok ötesinde bir gelirin bölgeye düşebileceğini ancak bundan yoksun kaldığımızı ifade etti.
Çözümden önce veya sonra illaki Gazimağusa Bölgesi’nin birleşmesi, adanın birleşmesi ve toplumların kaynaşması için bu yolun gerekli oluşuna dikkat çeken Dağlı, yolun yapılması için istekliliğin belirsiz olduğu açık olduğunu söyledi.
Dağlı, “Yolun maliyetiyle ilgili bir bütçe sıkıntısı olduğu aksettiriliyor. Ancak küçük belediyeleri dahi 2-3 kilometrelik asfaltları rahatlıkla dökebiliyor. Hükümetimiz de seçeneğini yoldan ziyade makam aracı alımında kullanıyor bu büyük bir çelişkidir” dedi.
Atai: Alt yapıyla ilgili ekipler sahada değil
Mağusa Suriçi Derneği (MASDER) Başkan Yardımcısı Serdar Atai, maalesef Kapılarla İlgili Teknik Komite Başkanı Mustafa Lakadamyalı’nın kamuoyunu güncelleme konusunda isteksiz davranmasının bilgi eksikliğine ve endişelere yol açtığını söyledi.
Atai, bu konuda Kültürel Teknik Komitesi’nin yaptığı gibi belli periyotlarda bilgilendirilmek istediklerini belirterek Derinya Kapısı’nda hala daha telefon, su elektrik gibi temel ihtiyaçlarla ilgili birimlerin ekiplerinin sahada olmadığından yakındı.
Bunun çalışmaların koordinasyonunda sıkıntı olduğunu göstermekte olduğunu anlatan Atai, netice olarak alt yapı hizmetleri için ciddi rakamların söz konusu olduğuna dikkat çekti. Atai, yolun alt yapılarıyla ilgili kaynağın maliyeden ilgili birimlere aktarılması ve bu birimlerin bir an evvel hareketlenerek bölgede aktif görev almasının en büyük arzuları olduğuna vurgu yaparken, neticede olarak kamuoyuna oraya götürülecek hizmetlerle ilgili olarak hiçbir doyurucu açıklama yapılmadığını söyledi.
“Bilgisizlik isteksizlik düşüncesi yaratıyor”
İş programının ne olduğuyla ilgili hangi tarihlerin hedeflendiği ile ilgili bir bilgilendirme yapılmadığından söz eden Atai, haliyle de bu kadar belirsizliğin söz konusu olduğu ortamda Gazimağusa esnafının da Gazimağusa halkının da kapının açılmasında hükümetin isteksiz davrandığı yönünde bir düşünceye sahip olduğunu açıkladı.
MASDER Başkan Yardımcısı Atai, Derinya Kapısı ileriki dönemde de çok kilit rol oynayacağının altını çizerken, bir antlaşma durumunda Maraş’ın Rum Yönetimi’ne iade edilse dahi Maraş’ın yeniden yapılandırılması ve yerleşime açılmasının 4-5 senelik zaman dilimine yayılacağını bildirdi.
Atai, “Söz konusu 4-5 yıllık sürede Gazimağusa’nın güneyle çok daha rahat etkileşim ve iletişim kurmasını sağlayacak olan ve bununla birlikte zaman açısından ciddi tasarruf yaratacak olan Derinya Kapısı’nın açılması Gazimağusalılar için olmazsa olmazlardan biridir. Derinya Kapısı ekonomide çok ciddi sıkıntılar yaşayan Mağusa esnafının bir nebze olsun rahatlamasına yol açacak nefes borularından biridir” dedi.
Yorumlar kapalı.