Cumhurbaşkanı Tatar KIBRIS’a konuştu: Tüketilmişte ısrar, statükoculuktur!



featured




Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs konusundaki son gelişmelere ilişkin KIBRIS’a açıklamalarda bulundu.

56 yıllık süreç… Tatar, “Sahadaki gerçeklerin masaya yansımayacağı hiçbir model başarıya ulaşamaz. 56 yıllık müzakere sürecinde artık neyin çalışmadığını biliyoruz. Bu olası bir uzlaşı arayışı için oldukça önemlidir. 56 yılda federasyon modelinin çalışmadığını gördük, her metodu denedik, yaşadık. Federasyon modelini defa defa yaşanan başarısızlıklardan sonra tükettik. Neye odaklanmamamız gerektiği gelinen aşamada gayet açıktır. Tüketilmişte ısrar etmek statükoyu muhafaza etmek istemektir, statükoculuktur. Yani çalışmayacağı ispatlanmış bir zeminde, modelde ısrarcı olmak statükonun ve Halkımıza uygulanan insanlık dışı izolasyonun devamı sağlamak demektir.” ifadelerini kullandı

Temel insan haklarımıza erişim talep ediyoruz… BM’den beklentilerinin federasyon tezinin müzakere zemini olmaktan çıkmış olması gerçeğinin raporlara yansıtılması olduğuna dikkat çeken Tatar, “Doğrudan temas, doğrudan uçuş ve doğrudan ticaret talebimiz hayata geçmelidir. Uluslararası toplumun Kıbrıs Türkü’nün temel insan haklarına erişimini siyasi nedenlerle engellemeye son vermesi gerekmektedir. Bu da taraflar arasındaki mevcut statü eşitsizliğinin giderilmesiyle mümkündür. Bu noktada statükonun sürdürülemez olduğunu ifade eden uluslararası toplumun samimi olup olmadığını Kıbrıs Türk Halkına uygulanmakta olan haksız, hukuksuz ve insanlık dışı izolasyona karşı bundan sonra alacakları tavırlarına bakarak anlayacağız.” dedi.

KIBRIS Özel

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs meselesine ilişkin son gelişmeleri KIBRIS Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aytuğ Türkkan’a değerlendirdi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Kıbrıs’taki BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart ile görüşmesine değinerek sözlerine başlayan Tatar, Stewart’tan Ocak ayında New York’ta BM Güvenlik Konseyi’ne vereceği BM Genel Sekreterinin Kıbrıs raporlarına ilişkin brifingine yönelik beklentilerini aktardığını anlattı.

“Federasyon artık sarih bir Rum pozisyonudur”

6 ay süreyle Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi görevinde bulunan Maria Angela Holguin’in görev süresinde tespit ettiği üzere iki taraf arasında müzakerelere başlayabilmek için ortak zemin olmadığının BM Genel Sekreteri düzeyinde de 15 Ekim gayri resmi yemeğin ardından yaptığı açıklamasıyla resmen kayda geçmesinin önemine değinen Tatar, “Artık iki farklı yol var. Ama şu net bir şekilde ortaya çıkmıştır ki, ‘Federasyon’ bir müzakere zemini olmaktan çıkmış, artık sarih bir Rum pozisyonuna dönüşmüştür” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletlerden beklentilerinin federasyonun müzakere zemini olmaktan çıkmış olmasının raporlara geçmesi olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı, bu olgunun Güvenlik Konseyi’nin yılda bir kez aldığı kararda da yer almasını istediklerini belirtti.

“Temel insan haklarımıza erişim talep ediyoruz..”

Türk tarafının isteğinin net olduğuna dikkat çeken Tatar, “Doğrudan temas, doğrudan uçuş ve doğrudan ticaret talebimiz hayata geçmelidir. Uluslararası toplumun Kıbrıs Türkü’nün temel insan haklarına erişimini siyasi nedenlerle engellemeye son vermesi gerekmektedir. Adanın müreffeh bir geleceğe erişmesi ve bu doğrultuda ulaşılabilecek adil ve kalıcı bir çözüm ancak taraflar arasındaki mevcut statü eşitsizliğinin giderilmesiyle bulunabilir. Bu noktada statükonun sürdürülemez olduğunu ifade eden uluslararası toplumun samimi olup olmadığını Kıbrıs Türk Halkına uygulanmakta olan haksız, hukuksuz ve insanlık dışı izolasyona karşı bundan sonra alacakları tavırlarına bakarak anlayacağız” dedi.

Güvenlik Konseyi “iki tarafın anlaşacağı bir zeminden”  bahsetmeli

Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’a ilişkin yine eskinin tekrarını içeren ve günümüzden kopuk teknik bir karar almaması gerektiğini, en azından “iki tarafın anlaşacağı bir zeminden” bahsetmesi gerektiğine vurgu yapan Tatar, “Güvenlik Konseyinin 5 daimi ve 10 geçici olmak üzere toplamda 15 üyesinin bu önemli vurguyu yapmasını istiyoruz” dedi.

Konsey kararlarının bağlayıcı olmadığına da dikkat çeken Ersin Tatar, “Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’a ilişkin kararları BM şartının 6’ıncı bölümü altında alınmaktadır. Bu kararlar tavsiye niteliğindedir ve bağlayıcı değildir. BM Güvenlik Konseyi ancak itilafın taraflarının üzerine uzlaşacağı bir zemini destekleyebilir. BM Güvenlik Konseyi rızamızı çektiğimiz modeli bize empoze edemez buna hakkı da yoktur. Dolayısıyla ada gerçekleri temelinde bir zemin talebimizin hayat bulmasını bekliyoruz” diye konuştu.

“Sınır kapısı konusunda ilerleme olmasını umuyorum”

Stewart ile görüşmelerinde konularından birinin de sınır kapısı açılması konusu olduğuna dikkat çeken Ersin Tatar, Başkent’te yeni bir kapının ihtiyaç olduğunun görüldüğünü dile getirdi. Metehan sınır kapısındaki yoğunluğun azaltılabilmesi için ağırlıkla ticari geçişlerin kaydırılmasını öngördükleri Haspolat kapısının açılması önerdiklerini anımsatan Tatar, Rum yönetiminin sadece Rum halkının yararına olacak, Güney’den Güney’e ulaşmalarını sağlayacak transit geçiş talebini kabul etmediklerini ve Rum Lider’den sınır kapısı özelliğine sahip yeni bir teklif beklediğini duyurdu.

Tatar konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Şimdi sınır kapılarının açılması konusu pozitif bir gündemle görüşülüyor. İçerikli diyaloğa ben her zaman varım. İlerleme olmasını da umuyorum, olasılık vardır. Bu konuda genişletilmiş görüşme öncesinde Rum Lider ile bir araya gelebiliriz”

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum lider ile kapılar konusunun ele alınacağı görüşmenin yakın gelecekte planlanan 4+1+1 (Kıbrıs Türk tarafı, Rum tarafı, Anavatanlar Türkiye ve Yunanistan + daha düşük düzeyde İngiltere + BM Genel Sekreteri) gayriresmi görüşmesi öncesinde olacağını belirtti.

“Sahadaki gerçeklerin masaya yansımayacağı hiçbir model başarıya ulaşamaz”

4+1+1 formatında yer alacak görüşmeye ilişkin de mesaj veren Tatar, sözlerini şöyle noktaladı:

“Sahadaki gerçeklerin masaya yansımayacağı hiçbir model başarıya ulaşamaz. 56 yıllık müzakere sürecinde artık neyin çalışmadığını biliyoruz. Bu olası bir uzlaşı arayışı için oldukça önemlidir. 56 yılda federasyon modelinin çalışmadığını gördük, her metodu denedik, yaşadık. Federasyon modelini defa defa yaşanan başarısızlıklardan sonra tükettik. Neye odaklanmamamız gerektiği gelinen aşamada gayet açıktır. Tüketilmişte ısrar etmek statükoyu muhafaza etmek istemektir, statükoculuktur. Yani çalışmayacağı ispatlanmış bir zeminde, modelde ısrarcı olmak statükonun ve Halkımıza uygulanan insanlık dışı izolasyonun devamı sağlamak demektir”

0
mutlu
Mutlu
4
alk_
Alkış
2
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
Cumhurbaşkanı Tatar KIBRIS’a konuştu: Tüketilmişte ısrar, statükoculuktur!
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.