Meyil AVCAN
Cyprus Airport Services (CAS) şirketinin önceki gün tasfiyesine karar verilmesinin ardından eylemlerine yeniden başlayan CAS çalışanları, dün itibarıyla süresiz açlık grevine girdi.
CAS çalışanları mücadelelerine dün sabah saat 09.00 sıralarında Ercan Havaalanı’nın girişinde bulunan çemberde süresiz açlık grevi başlatarak devam ediyor. Açlık grevine 30 kişiyle başladıklarını belirten CAS çalışanları, işsiz kalan 133 çalışanı temsilen süresiz açlık grevi yapacaklarını ve her geçen gün bu sayının artacağını vurguladı.
Altı aydır maaş almadıklarını dile getiren CAS çalışanları, sosyal sigorta ve ihtiyaç sandığı yatırımlarının da olmadığını belirterek, ani bir kararla adeta sokağa atıldıklarını söyledi.
CAS çalışanları 2014 yılında aynı olayı yaşadıklarına değinerek, Serdar Denktaş’ın CAS şirketinin bir devlet kuruluşu olduğunu, dolayısıyla çalışanların da devlet çalışanı olduğunu belirterek kendilerini havaalanına çalışmaya yolladığını söyledi.
İcra memurlarının kapıda beklediğini, mazbataların ertelendiğini, çocuğu olan çalışanların daha da kötü durumda olduğunu belirterek amaçlarının bu belirsizliği sonlandırmak olduğunu kaydeden CAS çalışanları, devlete çağrıda bulunarak, durdurulduklarına dair belgeleri göndermelerini, tazminatlarını ödemelerini veya eğer başka bir yere aktarılacaklarsa da bunu bir an önce yapmalarını talep etti.
Kaybedecek hiçbir şeyleri olmadığını söyleyen CAS çalışanları, başlattıkları süresiz açlık grevinin ya ambulans ya da cenaze arabasıyla son bulacağının altını çizdi.
CAS çalışanları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler’e çağrıda bulunarak şöyle dedi:
“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımıza sesleniyoruz! Altı aydır yatırımlarımız yatırılmıyor! Siz neredesiniz? Bu şirketlere atanan yönetim kurulu ve direktörleri kim atıyor? Bu şirketin sahibi devlettir! Buraya atamaları yapan da devlettir! Bizi ödeyen da Maliye Bakanlığıdır.”
Hiç kimsenin kendileriyle görüşmek istemediğini, her yerde kapı dışarı edildiklerini belirten CAS çalışanları, “Biz taşkınlık yapmak istemiyoruz. Kimseye zarar verme niyetinde değiliz. Geçtiğimiz akşam tekme tokat dövüldük! Biz insanları engellemeyelim, uçuşlarda rötar olmasın diye eylem yapmadık. Toplu yürümek yasakmış. Eğer hak aramak suçsa, suçluyuz! Ama devlet de katildir, 4 genç öldü! Onun hesabını kim soracak? Değerlerimizi kaybediyoruz! Şu anda CAS, sırada kim var? ” diyerek isyanlarda bulundu.
Atakan: Çalışanları, Özelleştirme Yasası kapsamında devlete alın
Kıbrıs Türk Kamu Emekçileri Sendikası (KES) Başkanı Buran Atakan, CAS’ın tasfiyesi konusunda hükümeti beceriksizlikle suçlayarak, CAS çalışanlarının Özelleştirme Yasası kapsamında devlete alınmasını talep etti.
Yazılı bir açıklama yapan Atakan, önce KTHY ve ETİ’nin şimdi de CAS çalışanlarının mağdur edildiğini belirtti. “Beceriksizliğinizin faturasını hep çalışana, emekçiye ve halka ödetiyorsunuz” ifadesini kullanan Atakan, ‘özel şirkettir’ denildiğini ancak her hükümet oluşumunda bu şirketlere partililerin atandığını ve “kıyak çekildiğini” iddia etti.
Başman Group, İktisat Bankası ve Altınbaş’ın da özel şirket olduğunu kaydeden Atakan, şöyle devam etti:
“Onların yönetim kurullarını Bakanlar Kurulu kararı ile mi atıyorsunuz? Atayamazsınız. İyi ki de atayamazsınız yoksa onları da batırırdınız. Ne kadar kendinize yakın, aynı zamanda sözünüzden çıkmayacak partiliniz varsa yönetime atayacaksınız, beceriksizliklerinden şirketler kapanacak ve faturayı da çalışana ve halka ödeteceksiniz. Bu nasıl bir insafsızlıktır, anlamak zor.”
CAS çalışanlarının beş aydan beri maaş alamadığını, evine ekmek götüremediğini ve açlık grevine başlama kararı aldıklarını belirten Atakan, çalışanların Özelleştirme Yasası kapsamında devlete almalarını talep etti.
CAS çalışanları içlerini KIBRIS’a döktü
İsmail Aktu:
2010 girişli CAS çalışanıyım ve bu bizim üçüncü mağduriyetimiz oldu! Yetkililer bize hiçbir şekilde yardım etmiyor. Çocukları olan, borcu olan arkadaşlarımız var. Hiçbir şekilde bize yardım eli uzatmıyorlar! Sokaktayız, açlık grevine başladık. İnşallah kamuoyu bazında tepki getirebiliriz. Altı aydır işsiziz! Kesinlikle maaş almıyoruz! Sosyal sigorta ve ihtiyat sandığımız yatırılmıyor! Hiçbir şekilde başka bir iş yerinde çalışamıyoruz! Ben kendimden örnek vereyim, özel bir şirkette 1 aylığına çalışmaya başladım ancak sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarım olmadığı için kovuldum. Yetkililer duysun! Bize durdurma kâğıtlarımızı, tazminatlarımızı versinler! Bu şirkete artık ne yapacaklarsa yapsınlar. 133 kişi şu an açtır! Biz yardım istiyoruz! Bize ne yapacaklar? Bir yere mi aktaracaklar? Para vermeden dışarı mı koydular? Şu an icra memurları kapıda bekliyor! O yüzden buraya geldik. Buradan kaçma niyetimiz yoktur, asla pes etmeyeceğiz! Biz usandık, bıktık bu yalancılıklardan! Savcı düşünün ki bu ülkede 3 ayrı görüş verir; 2010’da CAS %100 devlettir açıklamasında bulunarak daha sonra 2014’de CAS’ın yarı devlet yarı özel olduğunu ve 2018’de ise çıkıp CAS’ın tamamen özel olduğunu belirtiyor. Adalet yok! Hukuk sistemi yok! Sayın Başbakan Tufan Erhürman, sizin güvendiğiniz yargı, adalet sisteminiz bu mu?
Vuslat Donangil:
Bu belirsizlik bitsin artık! Biz de ne olacağını bilelim! Biz artık birinin çıkıp bize ne olacağımızı söylemesini istiyoruz! Şeffaf devlet derler, o zaman gereğini yapsınlar. Sokağa attılarsa sokağa attık desinler, planları varsa bizlerle ilgili onları söylesinler! Çözüm olacak mı? Paramızı verecekler mi? Çıkıp açıklama yapsınlar! Durdursunlar bizi, gidelim başka yerde çalışalım başımızın çaresine bakalım. Üç çocuğum var benim 1 buçuk yaşında, üçüzdürler. Ben nasıl çocuklarımı doyurabileceğim? Ben nasıl geçineceğim? Millet 13’üncü maaş alıyor, biz 6 aydır maaş almıyoruz! Bütçe görüşmesi gündemi bitmek bilmedi. Madem seçildiler, görevlerini yapacaklar. Bunun ahkâm kesmesi yoktur! Bununla övünmesinler, çözüm bulsunlar artık CAS personeline! Biz devlet dairelerinde çalışmak istemiyoruz! Biz apronda çalıştık. O kadar eğitim aldık. Kalifiye elemansınız dendi. Öyle bir izlenim yarattılar ki sanki CAS çalışanları devlete girmek ister. Hayır! Biz hakkımızı istiyoruz!
Kıvanç Özdemir:
Süresiz açlık grevi başlatıldı. Bunu unutmasın hükümet ki, burada mağdur edilmiş 133 CAS çalışanı adına eylem yapılıyor! Bazı arkadaşlarımı zapt edemiyorum! Devlet bilsin ve duysun ki intiharlar olacak! Girne yolunda 4 şehit verdik! Bu çocuklar şehittir! Burada eğer eylem yapan CAS çalışanlarından biri ölürse, bunun vebalini devlet ödeyemeyecek! 133 çalışan ekmek parası için burada eylem yapıyor! Hiçbirinin cebinde 1 kuruş yoktur! Altı aydır cebimize para girmedi! Mazbatalar polislerde yığındır! İnsanlar nereye kadar kaçacak? Ayıptır! Bu bir tehdit değildir! İntiharlar olacak, hükümeti uyarırım!
Durmuş Kolay:
Altı yıldır CAS çalışanıyım. 2014 yılında burası batmıştı. Serdar Denktaş CAS çalışanlarını toplayıp dedi ki; “Burası devletin şirketidir. Siz de devlet çalışanısınız. Gidin işleyin, işiniz yürüsün”. Tekrardan bu hale geldik. 2014’te Bakanlar Kurulu karar aldı ve daha iyi olacak diye bizi buraya yolladı. Yaşananların sorumlusu Serdar Denktaş’tır diye düşünürüm.
Funda Özdemir:
2012’den beri CAS’ta çalışıyorum. Çok büyük bir darbe yiyoruz! Benim iki tane çocuğum var. Yani sonuç nedir? Bize bildirsinler! Biz süresiz açlık grevine girdik. Biz bir çözüm istiyoruz!
Mustafa Dayanık:
Ben burada işlerim. Eşim de ben de işsiziz. Altı aydır maaş almıyoruz! Tazminat yok, yatırımlar yok, hiçbir şey yok! Açlık grevindeyiz! Ya ölüm, ya da sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz!
