KKTC’de 11 ayda polise yansıyıp kayda alınan 913 kadına yönelik şiddet vakası yaşandı. KIBRIS’a konuşan Kadına Şiddete Müdahale Şube Amiri Mahmut Gümüşsoy, sıkıntının boyutunu üç kelime ile özetledi.
Fiziksel şiddet ilk sırada… Ülkemizde 1 Ocak – 20 Kasım 2024 tarihleri arasındaki sürede 913 kadın şiddet görürken, bunlardan 425’i fiziksel şiddet, 306’sı sözlü şiddet, 13’ü cinsel şiddet ve 169’u diğer konular olmak üzere polis kayıtlarına geçti. Lefkoşa 281 şikayetle birinci sırada yer alırken, Gazimağusa’da 239, Girne’de 231, İskele’de 95, Güzelyurt’ta ise 67 şikayet oldu.
“Sesini duyuran her kadın başka birilerin sesi olabilir”… Kadına Şiddete Müdahale Şube Amiri Mahmut Gümüşsoy, “Hâlâ şiddet görüp, polise başvurmayan kadınlar olduğunu düşünüyorum. Bu rakamlar buzdağının görünen kısmıdır. Altta daha büyük şiddet olayları vardır. Biz bunu yaşayanların şiddeti kabullenmemesini bize başvurmasını istiyoruz. Sesini duyuran her kadın başka birilerin de sesi olabiliyor.” dedi.
“Şiddeti normalleştirmeyin”… Gazimağusa Şube Sorumlusu Müfettiş Muavini Songül Aki, pek çok kadının yaşadığı şiddeti normalleştirdiğini veya şiddeti söylemekten korktuğunu ifade ederek, şiddetin son raddesinde polise başvuruda bulunulduğunu söyledi. Mağdurların şikayetçi olmaktan çekindiğine değinen Aki, kadınlara ‘şiddeti normalleştirmeyin, korkmadan söyleyin’ mesajı verdi.
Emine Gül ÖZER
Ülkemizde suç ve suç vakaları artış gösterirken, kadına yönelik şiddet vakalarında da ciddi oranda bir artış yaşanıyor.
Kadınlar sessiz kaldıkça, şiddetin boyutu da her geçen gün büyüyor. Mahkemeler de her gün kadına şiddet vakaları ele alınıyor.
Geçtiğimiz yıl, 2023’te 930 kadın şiddet gördüğü için Kadına Karşı Şiddete Müdahale Şubeleri’ne başvuru ve şikâyette bulundu. 1 Ocak – 20 Kasım 2024 tarihleri arasındaki sürede ise 11 ayda 913 şikayet ve başvuruda bulundu. Polisteki veriye göre 913 şikayetin, 425’i fiziksel şiddet, 306’sı sözlü şiddet, 13’ü cinsel şiddet ve 169’u diğer konular olmak üzere kayda geçti.
Kadına karşı suç oranlarındaysa ilk sırayı 281 şikayetle Başkent Lefkoşa aldı. Gazimağusa’da 239, Girne’de 231, İskele’de 95 ve Güzelyurt’ta ise 67 kadına şiddet vakası yaşandı.
‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Polis Genel Müdürlüğü Kadına Şiddete Müdahale Şube Amiri Mahmut Gümüşsoy ve Gazimağusa Şube Sorumlusu Müfettiş Muavini Songül Aki KIBRIS TV’de Elif Şen Çatal’ın programında önemli açıklamalarda bulundu.
Kadına Şiddete Müdahale Biriminin bu bağlamda önemine dikkat çeken polisler, şiddete ‘sıfır tolerans’la yaklaştıklarını belirttiler.
Gümüşsoy: Kadına şiddet her zaman vardı
Polis Genel Müdürlüğü Kadına Şiddete Müdahale Şube Amiri Mahmut Gümüşsoy, Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Biriminin, 25 Kasım 2018 yılında tek şube olarak Lefkoşa’da kurulduğuna dikkat çekti, “O dönem 12 personeli vardı. Daha sonra 2021 yılında bütün ilçelere şube açıldı. Her bir şubenin başına amir getirildi ve biz diğer ilçelerdeki personellere de eğitim verdik. Şu anda bir kadına şiddet vakası gerçekleşirse orada bu eğitimli personel bu dosyaları yapıyor.” ifadelerini kullandı.
“2018 yılından önce kadına karşı şiddet vakaları yaşanmıyor muydu, neden bu dönem açılmaya ihtiyaç duyuldu?” sorularını yanıtlayan Gümüşsoy, şunları söyledi:
“Bu yapılması gereken bir şeydi, uzun uğraşlar sonucunda sivil toplum örgütlerinin de isteğiyle 2018 yılında şubeleşmeye gidildi. Daha önce de kadına karşı vardı. Bir farkındalık yaratıldı, gerek polis, gerek yargı, gerek sosyal hizmetler üzerinde. İşlemler artık daha ağır. Eğer bir kadına şiddet vakası ise kesinlikle mahkemede tutuklama geliyor. Bu farkındalıkla kadınların hakkı daha çok korunuyor.”
“Fiziksel şiddet yoğunlukta”
1 Ocak – 20 Kasım 2024 tarihleri arasındaki sürede, kadına yönelik şiddet konularında Polis Genel Müdürlüğü’ne bağlı Kadına Karşı Şiddete Müdahale Şubeleri’ne yapılan başvuru ve şikayetlere göre, kendilerine 11 ayda 913 şikayet geldiğini ifade eden Amir Gümüşsoy, “425’i fiziksel şiddet, 306’sı sözlü şiddet, 13’ü cinsel şiddet ve 169’u diğer konular olmak üzere toplam 913 şikayet ve başvuru yapıldı.” dedi.
Bölgesel olarak şiddet vakalarının dağılımını paylaşan Gümüşsoy, Başkent Lefkoşa’nın şiddette başı çektiğini ve 11 ayda 281 şikayet geldiğini belirterek, diğer ilçelerle ilgili de bilgiler paylaştı:
“Başkent Lefkoşa birinci sırada… 281 tane şikayet bulunuyor. Gazmağusa’da 239, Girne’de 231, İskele’de 95, Güzelyurt’ta ise 67 şikayet ve başvuru mevcut. Aşağı yukarı nüfus oranıyla dengeli gidiyor rakamlar ama İskele biraz dengeyi bozdu. Günü yaşayan bir nüfus var İskele’de. Gerek turizm, gerek sonradan adaya gelip yerleşenler var. Bundan kaynaklandığını düşünüyorum. Bazı yerlerde özellikle Güzelyurt gibi daha kapalı yerlerde kadına şiddet vakalarında kadınların şikayetçi olmak istemediği aktivistler tarafından defalarca söyleniyor. Burada da böyle bir gerçek var.”
“Rakamlar buzdağının sadece görünen kısmı”
11 ayda yapılan 913 toplam vakanın gerçek verileri yansıtıp yansıtmadığı hakkında açıklamada bulunan Şube Amiri, “Hala şiddet görüp, başvurmayan kadınlar olduğunu düşünüyorum. Bu rakamlar belki de buzdağının görünen kısmıdır. Altta daha büyük bir şiddet olayı vardır kesinlikle. Biz onların bize gelmesini istiyoruz. Evinde sürekli şiddet gören bir kadının bunu kabullenmeyerek bize gelmesini istiyoruz artık. Sesini duyuran her kadın başka birilerinin de sesi olabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Tüm bunların yanında, kadına yönelik şiddette hassasiyetli bir yaklaşım sergilenirken bazı kişilerin bu durumdan yararlanmak istediğini ve kasıtlı ihbarlarda bulunduğunu belirten Gümüşsoy, şunları söyledi:
“Kasıtlı ihbar yaşadık. İstatistikler içinde çok küçük bir yer tutuluyor ama oluyor. Daha en başında kadının söylediğinin yalan olduğu tespit ediliyor, fark ediliyor çoğu zaman. Kayıt düşüp, işlem yapmadığımız anlar oldu. En basiti geçtiğimiz aylarda yaşadık. Cinsel tecavüzle ilgiliydi. Tahkikat yapıldı ve gerçek olmadığı ortaya çıktı. Bu defa yalan beyandan kadına dosya yapıldı.”
“Kadına şiddet konusunda sıfır tolerans!”
Polisin kadına yönelik şiddet biriminde 22si kadın olmak üzere toplam 100 personel bulunduğunu söyleyen Gümüşsoy, bu personellerin 5 ilçedeki 12 karakolda hizmet verdiklerini aktardı. Gümüşsoy, “Her vardiyaya elimizden geldiğince bir kadın polis koyuyoruz. Teşkilatın imkanları da personel sayısı da ortada. Bu da büyük bir engel bizim için ama tabi ki elimizden geleni yapıyoruz.” diye konuştu.
Birimdeki sayının yeterli olup olmadığı hakkında konuşan Amir, “Birimdeki mevcut kadro ve yapılan özveriyle şu anda yeterli sayıdayız. Ama daha da fazla olması gerekir. Her birimde aslında daha fazla olmamız gerek. Düşünün ki, yorgun bir polis ne kadar verimli olabilir? Ama bu kadına şiddet vakalarında sıfır tolerans ile çalışıyor ve elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.” dedi.
“Kadınların ifade vermesi konusunda güçlendirilmesi gerekiyor”
“Kadına şiddet konusunda önemli olanın ilkokuldan başlayarak eğitim verilmesi olduğuna dikkat çeken Mahmut Gümüşsoy, polis ve yargı en son nokta olduğunu anımsatarak sözlerine şöyle devam etti:
“Kızınızı koruyarak erkeklere de şiddetin doğru olmadığını göstererek yol almak gerek. Şiddet bir anda başlamıyor, yavaş yavaş başlıyor. Bir girdabın içerisine giriyorsunuz, en sonunda ölüme kadar gidebiliyor.”
Kadınlara kızlara en başında ‘hayır’ demeyi öğretmek gerektiğini belirten Gümüşsoy, “belki de bu şiddet vakalarının çoğu yaşanmaz. En azından ne yapmalı, nasıl güçlü olmalı öğretmeliyiz. Birçok kadın gerek devlet, gerek akrabasıyla maddi gücü olmasına rağmen, şiddetle mücadeleye girmiyor. Bizim en büyük sıkıntımız bu ifade almakta çok zorlanıyoruz. İfade olmadıktan sonra, görgü kaydı yoksa, herhangi bir şikayet yoksa, kamera kaydı bulunmuyorsa, ispatlamak mümkün değildir. Kadınların ifade vermesi konusunda güçlendirilmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Aki: Kadının kadın olmasından kaynaklı uğradığı şiddet!
Gazimağusa Şube Sorumlusu Müfettiş Muavini Songül Aki, şiddetin tanımına dikkat çekerek, “Kadına şiddetin tanımında kadının kadın olmasından kaynaklı uğradığı şiddetten bahsediyoruz. Örneğin trafikte bir erkekle bir kadının yaşamış olduğu şiddet ya da sorun iki vatandaş arasındaki sorun olarak ele alınıyor. Ama bizim burada ön plana çıkarttığımız nokta kadının cinsiyetine yönelik yaşamış olduğu, kadının kadın olduğu için yaşamış olduğu şiddet.” dedi.
Şiddetin tek düze bir tür olmadığı, fiziksel olarak algılamak gerektiğini aktaran Aki, şunları söyledi:
“Gerek ev içerisinde, gerek dışarıda, maruz kaldığı sistematik şiddetten bahsediyoruz. Fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddetlerde şiddet tanımının içersine giriyor. Toplum olarak bildiğimiz fiziksel şiddet genelde ön planda görülüyor şiddet tanımının içerisinde ama şiddet dediğimizde sadece fiziksel düşünmemek gerekiyor.”
“Kadınlar şiddeti söylemekten, ifade etmekten korkuyor”
Ekonomik sebeplerden ya da çocukların yaşının küçüklüğünden bu şiddet döngüsüne devam eden kadınlar olduğunu aktaran Müfettiş Songül Aki, “gerek komşuların bize ulaşmasıyla, gerek sokaktan geçen birinin bize ulaşmasıyla kadına ulaştığımızda ileri işleme taşıma konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Mağdur şikayetçi olmak istemiyor.” şeklinde konuştu.
“Köyleri düşünün, küçük toplumlarda bir kadın şikayetçi olursa erkeklerden çok kadınlar tarafından eleştiri odağı olur.” diyen Aki, şunları kaydetti:
“Kadın en son raddeye gelene kadar şikayetçi olmuyor. İyi eğitim almış gerek erkek, gerek kadının da şiddete eğilimi olduğu ve polise başvurmadığı aşikar. Bir görgü tanığı yoksa veya kamera kaydı yoksa bizim şiddet vakasında ileri gitme hükmümüz yok.”
“En son aşamada polise geliniyor”
Belli sebeplerden dolayı şiddet döngüsünün devam ettiğini, artık dayanılmayacak raddeye geldiklerinde polise şikayete geldiklerini belirten Aki, “Bu döngüye bir defa girdiyseniz ‘bir tokattı ne oldu?’ dememeniz gerekiyor. Bunun devamının geleceğinin bilincinde olmak gerekiyor. Ya da burada hatayı kendinde aramamak gerekiyor. ‘ben yemeği yapmadığım için bana vurdu’, ‘hatalıyım ben o yüzden böyle oldu ’ psikolojisine girmemek gerekiyor. Bunların temelinde psikolojik sebepler var.”dedi.
Hane içerisinde şiddetin ilk psikolojik baskıyla başladığını aktaran Aki, şunları söyledi:
“Günün sonunda fiziksel şiddete evriliyor. Fiziksel şiddetten sonra bir ayrılma dönemi ya da kadının bu travmayı bir yaşama dönemi oluyor ancak daha sonrasında balayı dönemi dediğimiz bir döngü yaşanıyor. Balayı döneminde gerek bir çiçek, bir hediye, bir özür dileme, “bir daha yapmayacağım” gibi söylemler oluyor. Kadının gerek ekonomik dönemden, gerekse çocuklarından kaynaklı “affedeyim, toparlayayım” diyerek bu döngüyü devam ettirmesiyle bir sakinlik dönemine giriliyor. Ancak sakinlik döneminin devamında tekrardan bir gerginlik dönemi yaşanıyor. Çark her zaman devam ediyor aslında. Bu çarktan çıkması gereken kişi, kadındır. Bunun farkına varıp, bilinçlenmesi gerekiyor. Burada da gerek biz polisler, gerek sosyal hizmetler devreye giriyor. Bu da genelde şiddet yaşandıktan sonra, son evrede oluyor.”
“Kadını her türlü yönlendiriyoruz”
Başvurular geldiğinde prosedürün nasıl işlediğine yönelik, toplumsal cinsiyet eşitliği dairesi kapsamında bu olayın birçok ayağı olduğunu, polisin bunlardan yalnızca bir tanesi olduğunu aktaran Aki, “Bunun Sosyal Hizmetler, Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Sığınma Evi ayakları var. Kadın bize geldi ve durum adli bir vaka değil diyelim ki. Herhangi bir suç barındıran bir durum değil ama psikolojik şiddete maruz kaldı ya da ekonomik şiddete maruz bırakıldı. Burada kadını biz yönlendiriyoruz. Kadının kendisi de bilinçliyse, bu yapıda istediği noktaya ulaşabiliyor.” dedi.
Bir örneklemeyle durumu açıklığa kavuşturan müfettiş, şunları söyledi:
“Diyelim ki, psikolojik şiddete maruz kalıyorum ve psikolojik destek almak istiyorum dediğinde bir kişi, sosyal hizmetlere yönlendiriyoruz. Onlar kadına, gerekirse çocuklara da psikolojik destek sağlıyorlar. Uzaklaştırma, koruma emri anlamında da hukuki destek istediklerinde de ya da boşanma sürecine girilecekse ve maddi durumu yoksa bununla ilgili de yönlendirmemizi yapıyoruz. Polise geldiğinde ya da polislik bir olay olmadığında bile biz ilgileniyoruz. Zaten personelimiz bu konuda eğitim aldığı için, nereye yönlendirmesi gerektiğini de biliyor.”
Polise ulaşılabilecek numaralar şöyle
Öte yandan polis Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada kadına yönelik şiddet konusunda gelecek şikayet ve başvuruları anında değerlendirerek müdahale etmek maksadıyla, ‘155 Polis İmdat’ hattı ve Lefkoşa’da 0548 811 31 83, Gazimağusa’da 0548 811 41 83, Girne’de 0548 811 51 83, Güzelyurt’ta 0548 811 61 83 ve İskele’de 0548 811 71 83 çağrı numaralı hatları ile 7/24 halkın hizmetinde oldukları anımsatıldı.
Yorumlar kapalı.