Bugünün sorunu değil



featured



Ceren ÖZBİL

Ülkedeki 28 belediyeden 17’sinin geçmişten gelen yüklü miktarda sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı, 19’unun da yine yüklü miktarda vergi borcu bulunuyor.

Belediyelerin ihtiyat sandığı ve sosyal sigorta borçlarının toplamı 213 milyon TL civarında olurken, vergi borçlarının toplamı ise 125 milyon TL’ye ulaştı.

Sosyal Sigortalar Dairesi, İhtiyat Sandığı Dairesi ve Vergi Dairesi bu borçları tahsil etmek için belediyelere yazı gönderdi.

Her ne kadar kurumlar bu borçların ödenmesi için belediyelere 240 aya kadar taksit yapsa da, bütçenin geçmemesi nedeniyle geçmiş bütçenin 12’de birini kullanabilen belediyelere bu taksitler ciddi bir külfet getirecek. 

KIBRIS Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Benli, belediyelerin geçmişten gelen sosyal sigorta, ihtiyat sandığı ve vergi borçlarıyla ilgili ödeme planının yasa gereği bu kurumların bağlı olduğu maliye ve çalışma bakanlıklarıyla birlikte hazırlanması gerektiğini hatırlattı.

Benli, ancak bu planın hazırlanmamasına rağmen bazı kurumların belediyelere kendileri tarafından tek taraflı hazırlanan ödeme planı gönderdiklerini açıkladı.

Ahmet Benli bu nedenle konuyu Yüksek İdare Mahkemesi’ne taşıyacaklarını ve bunun için de dosyaların hazırlanmaya başladığını kaydetti.

KIBRIS: Belediyelerin güncel sosyal sigorta ve ihtiyat yatırımlarıyla ilgili bir sıkıntısı var mı?

BENLİ: İlgili yasa düzenlenirken hedef, çalışanların sosyal sigorta, ihtiyat sandığı ve devlete olan vergi borçlarının ödenmesidir. Bu gerek belediyecilik adına, gerek çalışanların hakkı olan yatırımların düzenlenmesi adına, gerekse de merkezi hükümet ile yerel yönetimler arasındaki parasal sorunları gidermek adına önemli bir gelişmeydi. Bu noktada da bir ilerleme sağlandı. Artık ülkemizin çalışanlarının sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarının güncelleri ödenmektedir. Ayrıca o dönemde hem mali gereklilikler yerine getirilmiş, hem bütçesel rakamlara ulaşılmış, hem de yasal düzenleme yapılmış oldu. Böylece bu sorun aşıldı.

KIBRIS: Belediyelerin geçmişten gelen sosyal sigorta, ihtiyat sandığı ve borçları ile ilgili nasıl bir düzenleme yapıldı?

BENLİ: Geriye1976’dan yani belediyelerin kurulduğu tarihten beri olan sorunlar kaldı. Bu da çok büyük ve aşılmaz bir sorun olarak görülüyordu. Ancak o tarihten itibaren güncel kurtarıldığı gibi düne dair de bir umut ışığı belirdi. Bunu nasıl yapacağımızı ilgili yasaya koymuştuk. Belediyeler geçmişten gelen borçlarıyla ilgili kurumlara başvuracak, bir ödeme programı çıkacak ve ödeme programının belediye tarafından onaylanması koşuluyla kesilecek.

KIBRIS: Belediyelerle birlikte bir ödeme programı hazırlanmadan, belediyelere ihtiyat sandığı, sosyal sigortalar ve vergi borçlarıyla ilgili yazılar gönderilmeye başlandı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

BENLİ: Sanırım bunu yönetenler bu geçici maddenin farkında değildirler. Çünkü bunun hilafına davranmışlardır. Aksi takdirde katkı payını keserseniz hayatın kendisini durdurursunuz. Yani ya çöp toplama durur, ya bugünkü sosyal sigorta ihtiyat sandığı durur, ya da maaş durur. Dolayısıyla bu sorun büyüklüğü itibariyle ve düne ait olması nedeniyle sadece bugünkü belediye başkanlarına ait değildir. Hükümetin, devletin bir sorunudur. Bunun müştereken çözülmesi gerekir. Bu gibi durumlarda merkezi hükümetin de gereğini yapması gerekir. Örneğin, bu tür birikmiş borç stoklarının eritilmesinde genelde gecikme zamlarında indirime gidilir. Böyle bir görüşme olmadığı için böyle bir indirim de söz konusu olmadı. Tamamen yasaya uygun olmayan hükmü karakuş karar verildi. Yani tartışılmadan bir inisiyatif oldu. Bunun hayat bulma ihtimali yoktur. Bu tür bir çözüm tarzı doğru değil.

KIBRIS: Bununla ilgili bir yargı süreci başlatıldı mı?

BENLİ: Bununla ilgili olarak da Belediyeler Birliği, belediye başkanları ile toplantı yaptı. Bu konuyla ilgili hukuk sürecinin başlatılması için karar alındı. Ayrıca yeni hükümetin kurulmasıyla da hükümete izahı yapılacaktır. Belediyeler Birliği hukuk danışmanı vasıtasıyla ilgili belediyelerin dosyası hazırlanmaktadır. Ancak Lefkoşa Türk Belediyesi’nin kendisinin yaptığı bir girişimle de ara emri alındığı bilgisi geldi. Bu süreç durdurulmuştur.

KIBRIS: Vergi Dairesi, belediyelere borçlarıyla ilgili yazı gönderdi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

BENLİ: Vergi Dairesi’nin böyle bir yazı gönderdiği doğrudur. Burada ilginç olan yazının tarihinin seçimin bir gün öncesi olması ve yazının dağıtımının da seçimin ertesi günü olmasıdır. Bunlar ahlaki davranışlar değildir.  Ayrıca yasal da değildir. Bunu uygulayamazlar. Bu konunun çözümü yeni kurulacak hükümetle istişarelerle olacaktır.

KIBRIS: Merkezi hükümetin bütçesinin yasallaşmaması, belediyeleri nasıl etkiliyor?

BENLİ: Belediyelerin bütçelerini yapabilmesi için merkezi hükümetin bütçesinin yasallaşması lazım. Genel bütçesi üzerinde belediyelerin payı vardır. Bunun yasal olmaması halinde bu payı 2018 bütçesi içinde göstermesi mümkün değildir. Merkezi hükümetin bütçesinin yasallaşmadığı durumlarda yerel bütçelerin yasallaşması mümkün değildir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda da bir önceki bütçenin 12’de biri her ay kullanılabilir. Bu yeni ihalelere çıkamamak demektir ki zaten belediyeler seçim yasaklarından dolayı ihaleye çıkamamışlardır ve şimdi de bütçe engelinden dolayı çıkamıyorlar. Kısa bir süre sonra yerel seçim yasaklarına girilecek. Bu da belediyelerde hayatın ihaleler anlamında durması demektir. Bu bir krizidir. Biz bir an önce merkezi hükümetin bütçesinin yasallaşmasını ve bu krizin aşılmasını istiyoruz.

KIBRIS: Belediyeler merkezi hükümetin bütçesi yasallaşana kadar ki süreci nasıl devam ettirmeyi planlıyor?

BENLİ: Buna karşılık da bizim yaptığımız çalışmalarda, belediyelere önerimiz 2018 bütçelerini 2017 devlet katkı payına göre yapmaları ve merkezi hükümet bütçesinin geçmesinden sonra da ek bütçelerle 2018’in nihai bütçesine ulaşmalarıdır.

KIBRIS: Belediyelerin geçmişten gelen borçlarına bir çözüm bulunabilir mi?

BENLİ: Belediyeler Birliği bundan önce yaptığı bir çalıştayda düne dair olan sosyal sigorta, ihtiyat sandığı ve vergi borçlarının çözümü ile ilgili Belediyeler Birliği ve belediyelerin sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu, elini taşın altına koymaya hazır olduğunu belirtmişti. Bu doğrultuda uzun vadeli krediler kullanıp, devletin de gerekli kolaylıkları göstermesi halinde bunun gereğini yapacağına dair genel kurul kararları hükümete iletilmiş, bu konuda detay çalışmaları yapılmış, özel bankalarla görüşmeler yapılmıştır. Ancak biz hükümetin diğer taleplerimizle birlikte herhangi birinde herhangi bir değişiklik görmedik. Bu nedenle belediyeler zaten elini taşın altına koymuştur. Ortaya koydukları kendi sorumlulukları değil, düne dair çözülmez denen sorunların çözülmesi için büyük bir iddiadır. Bu da mümkündür. Biz bu konunun nasıl çözüleceğini çok net biliyoruz. Bu da çözülebilir. Bir sürece yayılmalı ve gerekli tedbirleri alınmadır. Bu Kıbrıs Türk Belediyeciliğinde çözülmez görünen bir meseleydi. Biz bunu çözmesini başardık. Bugün çalışanlarımızın sosyal sigorta, ihtiyat sandığı yatırımları var. Evlerine ilaç götürebiliyorlar. Bu da onun devamı olarak çözümü mümkündür. Ancak bu anlayışla değil.

KIBRIS: Belediyeler Yasası’nda ne gibi değişiklikler yapılmalıdır?

BENLİ: Belediyeler Birliği’nin, Belediyeler Yasası’nın değiştirilmesiyle ilgili ve daha birçok yasal değişiklik talebi vardır. Bunlardan bir tanesi İhale Yasası’dır. Bu yasa belediyelerdeki hayatı durduran yasadır. İkincisi Taşınmaz Mal Vergisi Yasası’dır. Üçüncüsü 51/95 sayılı Belediyeler Yasası’dır ve daha birçok yasa var. Ancak Belediyeler Birliği Başkanı’nın ilgili yasalarla ilgili komitelerde gerçekleşen görüşmeye katıldığında birinci şerhi vardır. O da, bütün bu yasaların düzenleneceği esas mecranın Avrupa Birliği Yerel Yönetimler “Özerklik” şartıdır. Biz bu şartı KKTC meclisimizden geçirilerek uluslararası bir hukuk oluşturulmasını, yani belediyelerin yeni anayasasının oluşturulmasını istiyoruz. Ayrıca ondan sonra yapılacak bütün yasaların uyumlu olmasını istiyoruz. Bu güncel yasaları talep ederken, böyle bir şerhimiz vardır. Bunu da talep etmemizin nedeni, halkın her kuruş vergisinin bile en etkin ve en verimli hizmete dönüştüğü ülkelere baktığımızda, bunların örgütlendiği ortamlara baktığımızda, bu Avrupa Birliği yerel özerklik şartının onların yerel yönetimlerin anayasa yapıldığını görmemizdir. Onlar yasaların ve yerel yönetim teşkilatının nasıl oluşacağını ve dinamiklerin nasıl olacağını belirleyen temel unsurlardır. Onun hilafına olan şeyler halkın vergisinin hizmete dönüştürülmesi adına hantallıklar ve kayıplar yaratmaktadır. Bu çerçeve bu şerhle biz bunları talep ediyoruz. Esas talebimiz Avrupa Konseyi Özerklik şartıdır. Bu da gelişmiş ülkelerin yerel yönetimlerinin anayasasıdır. Tabiatıyla da yıllardır defaatle Belediyeler Birliğimiz tarafından ve gelmiş geçmiş hükümetler tarafından güncellenen, tartışılan ve tartışılmaktan bıkılan Belediyeler Yasası’nın artık geçirilmesi lazımdır. Belediyeler Yasası, belediyelerin çalışmasını düzenlemektedir. Gelişen koşullara göre düzenlenmelidir. Bizler belediyeciliğimizi yaparken elimizin kolumuzun rahatlatılması gerekmektedir. Belediye mekanizmasının etkinleştirilmesi lazımdır, gelirlerinin etkinleştirilmesi lazımdır, hayatı yönetirken caydırıcılığın artırılması lazımdır… Yani belediyeciliğin günün ihtiyaçlarına her anlamda gerek yönetsel, gerekse de mali açından ulaşabilmesi için yapılması gerekenler, yıllarca beklemektedir. Örneğin gelirlerle ilgili kalemler yıllardır üst limitlere takılmıştır. Örneğin, gelişen hayata karşı belediye teşkilatının yetenekleri geliştirilemiyor.

0
mutlu
Mutlu
0
alk_
Alkış
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
Bugünün sorunu değil
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.