Ayağınızı yorganına göre uzatın!  



featured




Döviz yine tırmanışta. Uzmanlar, önümüzdeki altı aylık süreçte kurların daha da yükseleceği öngörüsünde bulunarak, vatandaşları harcamaları ve döviz borçları konusunda uyardı.

Dolar 33, Euro 37, Sterlin 39 bandına çıkabilir… Ekonomist Mehmet Saydam, döviz kurlarındaki artışların global piyasalarda yaşanan dengesiz sürece bağlı olduğuna işaret etti. Saydam, 2024 yılının haziran sonuna kadar doların 32 bandının üstüne çıkarak 33’ü zorlayacağını, Euro’nun 36-37, sterlinin ise 38-39 bandına çıkma ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirtti.

Yükseliş sürecek… KVO Danışmanlık Ltd. Kurucu Ortağı, deneyimli bankacı Dr. Ahmet Karavelioğlu, dövizdeki artışın süreceğine dikkat çekerek “Dolar, Euro ve sterline karşı değer kaybedip kazandığında, o zaman kur hızlı artıyor. Şu an sterlindeki artışın nedeni de odur” dedi

Cemre CEMALİ

Ekonomik krizler, doğal afetler veya savaş gibi olumsuzluklar ve global piyasalardaki dengesizlikler, döviz canavarını yeniden şahlandırdı. Döviz kurları son günlerde yeniden tırmanışta. Uzmanlar, bu gidişatın önümüzdeki 6 aylık süreçte daha da kötüleşmesi ve döviz kabusunun geri gelmesinin beklendiğini söylüyor.

Türk Lirası’nın (TL) döviz karşısında değer kaybetmesi, TL kullanan ülkemizi de çok yakından ilgilendiriyor.

Alım gücü her geçen gün gerileyen halk, dövizin yükselmesine karşı kemer sıkmaya çalışsa da bütün girdileri döviz bazında olan ülkemizde ayakta durmak daha da zor hale geldi.

Dünkü (22 Kasım) serbest piyasa rakamlarına göre, Amerikan Doları 28 TL’yi, Euro 31 TL’yi,  sterlin ise 36 TL’yi geçti.

Uzmanlar, önümüzdeki süreçte doların 32 bandının üstüne çıkarak 33’ü zorlayacağı, Euro’nun 36-37, sterlinin ise 38-39 bandına kadar çıkacağını öngörüyor.

Karavelioğlu: Dövizdeki artış sürecek

KVO Danışmanlık Ltd. Kurucu Ortağı, deneyimli bankacı Dr. Ahmet Karavelioğlu, 2018 yılından bu yana döviz geliri olmayanlara döviz kredisi verilmediğini hatırlatarak, bu nedenle yeni bir döviz krizi sıkıntısı olmadığını söyledi.

Karavelioğlu, “daha önce döviz ile borçlanan kişilerin düşük faize dönmeleri gerekiyordu. Dönmediyseler yapabilecekleri pek bir şey yok gibi görünüyor” diyerek, dövizdeki artışın süreceğine işaret etti.

   Kurdaki artışın enflasyonu tetiklediğini ifade eden Karavelioğlu, dolar için çok artış olmayacağını ancak doların başka para birimlerine karşı değer kaybedip kazanabileceğini söyledi.

Karavelioğlu, “Örneğin dolar,  Euro ve sterline karşı değer kaybedip kazandığında, kur hızlı artıyor. Şu an sterlindeki artışın nedeni de odur” vurgusu yaparak, şöyle devam etti:

   “Sterlin daha önce dolara karşı değer kaybetmişti. Amerika’dan son gelen datalar, enflasyonun artık kontrol altına alındığını ve yeni faiz artışlarına gerek olmadığını gösterdiği için bu kez Euro ve sterlin, dolara karşı değer kazanmaya başladı”.

“Kur artışı kontrollü bir şekilde mart seçimlerine kadar gider”

Karavelioğlu, Türkiye’nin uyguladığı ekonomik politikanın yerel seçimlere kadar kurlarda çok aşırı bir artış olmayacağını gösterdiğini ifade ederek, kur artışının kontrollü bir şekilde mart seçimlerine kadar gideceğini, nisan ayında da ani bir sıçrama ile karşı karşıya kalınabileceğini belirtti.

Haziran ayında faizlerin ve kurun zirve yapacağını, daha sonra da faizlerde aşağı doğru bir iniş başlayacağını düşündüğünü söyleyen Karavelioğlu, dövizin seyri ile ilgili öngörülerini paylaştı.

“Türk Lirası sözleşmelere daha fazla özendirme yapılabilir”

Dr. Ahmet Karavelioğlu, ülkemizde kiralama ve satın almalarda döviz kurunun kullanılması ile ilgili şunları söyledi:

  “Türk Lirası sözleşmelere daha fazla özendirme yapılabilir. Stopajlar TL ile yapılan sözleşmelerde daha düşük, yabancı para ile yapılan sözleşmelerde ise daha yüksek ödeniyor. Yabancı para ile yapılan sözleşmelerde stopaj  bir miktar daha arttırılabilir.

Bu sorunu kiracı ve ev sahibi de birlikte çözebilmeli. Kirasını düzenli ödeyen biri varken 3 kuruş daha fazla para kazanmak için kiracıyı çıkarıp yerine kirayı düzenli ödeyip ödemeyeceğini bilmedikleri birini almak risktir. Mal sahipleri de dövizin yükselmesini göz önünde bulundurarak makul bir indirim, ya da belli bir aşamada kur sabitlemesi yapacaklardır diye düşünüyorum”.

Saydam: Ekonomik politikalar önemli

Ekonomist Mehmet Saydam, döviz kurlarındaki artışların global piyasalarda yaşanan dengesiz sürece bağlı olduğunu söyleyerek, Rusya-Ukrayna savaşının ardından yaşanan İsrail-Filistin savaşı gibi olumsuzlukların da etkileri olduğunu ifade etti.

Saydam, döviz artışındaki en önemli faktörün Türkiye Cumhuriyeti’nin yürütmekte olduğu ekonomik politikaların uluslar arası piyasalarda karşılık bulmamasından kaynaklandığını, buna bağlı Türk Lirası’nın değersizleşme artışı, yani döviz kurlarının artışının hızla sürdüğünü anımsattı.

Saydam, haziran ayının 6 aylık periyot ve 6 aylık performans değerlendirmesi noktasında bir kırılım dönemi olacağının altını çizerek, haziran ayından sonra yaz sezonu başlayacağı için ülkeye olası bir döviz girişinin söz konusu olabileceğini kaydetti.

“Yatırım ortamı ekonomik gerçeklerin biraz dışında seyrediyor”

O sürece kadar Türkiye’de yerel seçimlerin olacağını da hatırlatan Saydam, “Bu noktada yapılacak olan açıklamalar önemli. Şu anda hali hazırda yapılan açıklamalar Türk Lirası’nı da olumsuz yönde değersizleştirmekte olduğu gibi dövizi olumsuz yönde yükseltmekte” diyerek, şu an için Türkiye’deki yatırım ortamının ve yürütülen politikaların bilinen ekonomik gerçeklerin biraz dışında seyrettiğinin altını çizdi.

Saydam, 2024 yılının Haziran ayının sonuna kadar döviz kurları ile ilgili yapılan öngörüler hakkında bilgi vererek “Doların 32 bandının üstüne çıkarak 33’ü zorlayacağı, buna bağlı olarak da Euro’yu 36-37 bandında, sterlini ise 38-39 bandında görebilme ihtimalimiz çok yüksek” ifadelerini kullandı.

Haziran ayından sonra dövizin nasıl bir seyri olacağı ile ilgili de bunun için Türkiye’nin ödemekle yükümlü olduğu dış borcunu ve cari açığını öngörebilmek gerektiğini söyleyen Saydam, şu an için bunu öngörebilmenin mümkün olmadığını kaydetti.

“Güven sağlayıcı ortam yaratılmalı”

Saydam, Türkiye’nin yapıcı kararlar alarak ekonomi ve yatırımcıları anlamında güven sağlayıcı ortam yaratabilmesi halinde öngörülen artışların belli bir süre daha baskılanabileceğini veya aşağıya doğru bir ivme kazanabileceğinin altını çizerek “Önce Türkiye Cumhuriyeti ekonomik politikalarının netleşmesi ve uluslararası yatırımcıya karşı adil ve şeffaf bir yapıda olmalı. Bütçe kalemlerinde de net bir şekilde tanımlanmalı” vurgusu yaptı.

Dövizdeki faiz oranlarının daha düşük olduğu öngörülerek döviz cinsinden borçlanmayı tercih eden vatandaşlar olduğunu söyleyen Saydam, zaruri olmadığı sürece döviz ile borçlanmamak gerektiği çağrısında bulundu.

“Dövizle borçlanılmamalı

Ekonomist Saydam şöyle devam etti:

   “Yani gidip araç almak için dövizle borçlanmanın bir esprisi yok. Geri dönüşü olmayan, kira getirisi olmayan bir taşınmaz malın da satın alınmasına gerek yoktur. Bu zamanlar zor zamanlardır. Herkes ayağını yorganına göre uzatmalı.

Döviz borcu içerisinde sıkışanlar da bunun ayıbı yoktur. İyi hesap yapıp bankaları ile görüşüp gerekirse ellerinde bulunan bazı gayrimenkulleri elden çıkarıp borçları kapatmasında fayda olduğunu düşünüyorum. Çünkü 2024 yılının bu yıldan daha başarılı bir yıl geçeceğine olan inancım tükenmiştir.”

0
mutlu
Mutlu
0
alk_
Alkış
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
Ayağınızı yorganına göre uzatın!  
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.