Ata sporumuz atlı okçuluk için KKTC’de adımlar atılıyor. Bu çerçevede bir yıl önce Lefke’de kurulan 1571 Geleneksel Okçuluk ve Atlı Okçuluk Spor Kulübü eğitim çalışmalarına hız verdi.
Tarihi yolculuğu günümüze taşıdı… 1571 Geleneksel Okçuluk ve Atlı Okçuluk Spor Kulübü’ne destek olmak için adamıza gelen Dünya Avrupa ve Türkiye atlı okçuluk şampiyonu Alperen Alkan, “Tarihi yolculuğu günümüze taşımaya çalışıyoruz.” dedi. Alkan, ‘Memlük Akademi’ ismini verdiği eğitim kurumu ile KKTC’deki sporcuları da eğitiyor.
KKTC bayrağını dalgalandıracağız…1571 Geleneksel Okçuluk ve Atlı Okçuluk Spor Kulübü Genel Sekreteri İzzet Öztansu, “Ata sporumuza sahip çıkalım.” diyerek atlı okçuluğu ülkede yaymayı hedeflediklerini kaydetti. Öztansu, temmuzda Memlük Akademi’nin İngiltere’de yapacağı etkinliğe ve Macaristan’da düzenlenen “Hun Türk Kurultayı’na davet aldıklarını kaydederek, “KKTC bayrağını gururla dalgalandıracağız.” dedi.
Emine Gül ÖZER
Ata sporu atlı okçuluk, KKTC’de de gelişme aşamasında. 1571 Kıbrıs Geleneksel Okçuluk ve Atlı Okçuluk Spor Kulübü 8 Ağustos 2024 tarihinde resmen kuruldu. Kulüp genel sekreteri İzzet Öztansu ile bu spor ile uluslararası başarılar elde eden Alperen Alkan KIBRIS muhabirine konuştu.
Atlı okçuluğun Kıbrıs’ta gelişmesi için ülkemize gelen profesyonel olarak atlı okçu olan ve aynı zamanda “Memlük Akademi” ismini verdiği “geleneksel okçuluk” eğitimleri veren bir organizasyonun da kurucusu olan Alperen Alkan, “Tarihi bir yolculuğu günümüze taşımaya çalışıyoruz.” dedi.
İzzet Öztansu da, kulübün şu anda 10 sporcusu olduğuna işaret ederek, geleneksel okçuluğun tarihi kültürel değerlerini anlatarak devam ettiklerini aktardı.
Alkan: Tarihle birlikte hareket ediyoruz
7 yaşından beri binicilik yaptığına değinen Alkan, neden bu sporu seçtiğini şu ifadelerle anlattı:
“Tarih benim için çok kıymetli. Tarihle birlikte hareket etmek de aynı keza. O yüzden 2012 yılında benim üstadım İrfan Gürdal önderliğinde bu yolculuğa başladık. Bu organizasyonu nasıl kurduk dersek, burada ‘Memlük’ ismi çok kıymetli. Genelde insanlar Mısır’daki Memlük Devleti’ni bilirler, bir Türk devletidir. Ama bunun yanı sıra Memlük ‘kölemen’ (Osmanlı döneminde kölelerden oluşturulan bir asker sınıfı) demektir. Köle olarak gelen gençlerin yaklaşık 20 yıllık bir eğitim süreci sonrasında dünyanın en iyi savaşçısı haline geldiği bir eğitim sistemidir.”
Kendilerinin de 13’üncü yüzyıldan kalma tarihi verilerle bir eğitim sistemi oluşturduklarını aktaran Alkan, “Dünyanın her yerinden farklı ırklardan, farklı dinlerden insanlarla böyle bir organizasyon oluşturmaya karar verdik. Birbirinden farklı 15 ayrı kulübümüz var. Bunlarla daha da büyüyerek ilerliyoruz.” dedi.
Bu sporu yapmak için eğitime her yaşta başlanabileceğini söyleyen Alkan, “Her yaştan eğitilebilir ama biz genel olarak 7 yaş itibariyle eğitimi öneriyoruz. Binicilikte de, okçulukta da böyle bu. Çocuğun biraz kas ve uzuvlarının oturduktan sonra bu sporlara girmesi daha faydalı görülür. Okçuluk aslında küçük yaştaki çocuklar için kıymetlidir. Çünkü sabrı öğretir, odaklanmayı öğretir. Ama yaş olarak 50 yaşında da 70 yaşındaki öğrenciler de yapabilir.” dedi.
Atlı okçulukta eğitim nasıl olmalı?
Avrupa Şampiyonu Alperen Alkan, atlı okçulukta hem biniciliğin hem de okçuluğun çok iyi olması gerektiğine dikkat çekerek, bu sporu yapmak isteyenlerin nasıl eğitimden geçmesi gerektiğini belirtti.
Tarihi serüveninde olayın işleyişini aktaran Alkan, “Memlüklerde 7 yaşında vücudu, fiziği uygun çocuklar orduya getirilir. Önce yerde kılıç, kargı, ok atmayı öğretirler. Bu süre içerisinde ata binmeyi de öğretirler. Daha sonrasında yaya hakimiyet sağladıklarında ve binicilik hakimiyeti kazandıklarında ikisini birleştirirler. Atlı okçuluk da aslında bunun birleştiği noktadır.” şeklinde konuştu.
Günümüzde okçuluk kısmını kendilerinden öğrenmelerinin bir avantaj sağlayacağını aktaran Alkan, sonrasında atlı okçuluk yapmak isteyenin yerde de bu teknikleri yapabiliyor olması gerektiğini belirterek, binicilik kısmında herhangi bir binicilikten eğitim alabileceklerini söyledi.
Günümüzdeki engel atlamada kullanılan binicilikle, atlı okçuluktaki biniciliğin aynı olmadığına dikkat çeken Alkan, “temel fark şudur, onlar oturarak binerler ata, atın belinde ilerlerler. Biz atın üstünde ok attığımız için stabil gitmemiz gerekir. Bunun için dizlerimizden kendimizi havaya kaldırırız. Onlar atla bütünleşirler, biz bacaklarımızla bütünleşiriz. Onlar dizgini tutarak hareket eder, biz dizgin kullanmadan hareket ederiz. Ama temel biniciliği varsa kişinin, at üstünde okçuluk yapabilmesi için 2-3 haftalık bir eğitimle biz bunu halledebiliyoruz.” dedi.
“Kıbrıs’ı da aramıza dahil ederek daha fazla güç kazanacağız”
Türkiye de ve dünyada 12 ayrı ülkede resmi federasyonları olduğunu belirten Alkan, bu spora başladığında 2012 yılında Türkiye’de toplam 10 kişi olduklarına dikkat çekti, “yurtdışından gelen 15-20 kişilik başka sporcular da oluyordu. Ama şu an temelde dünyada 2 ana organizasyonumuz var. Dünyada çok gelişen bir spor. Çok fazla insanın ilgi duyduğu bir spor.” diye konuştu.
“Dünyada gördüğü ilgiye gelecek olursak, hak ettiği değeri elbette görmüyor.” diyen Alkan, “Ama hak ettiği, gelebilecek potansiyeli var.” diyerek, bu bağlamda Kıbrıs’ı da içlerine almayı istediklerini aktararak şöyle dedi:
“İnşallah bunun içerisine Kıbrıs’ı da katmayı çok istiyoruz, Kıbrıslı sporcuları da görmek istiyoruz. Bunun için de uğraşıyoruz. Şu an dünyadaki en iyi atlı okçular Fransızlar. Bunun da temel nedeni şu; Asya toplumları Türkler de dahil olmak üzere biz hep sonuç odaklıyız. Yani oku nasıl attığımızın bir kıymeti yok, hedefi vurup vurmamak önemli. Ama Avrupa’da oradaki hedefi vurmanın kıymeti yok, senin nasıl bir yoldan geldiğin önemli. Ben de bunun ikisini birleştirerek bir eğitim sistemi oluşturdum aslında. Geçen sene Fransa’da “Çocuklar Avrupa Şampiyonası” düzenlendi, biz de Türkiye olarak oradan 16 altın madalyayla geri döndük. Bunun içine Kıbrıs’ı da dahil ederek daha fazla güç kazanacağız.”
“Kıbrıs’taki süreci tahmin edebiliyorum”
1571 Kıbrıs Geleneksel Okçuluk ve Atlı Okçuluk Spor Kulübü’ne gönülden bağlı olduğunu aktaran sporcu, “Burada da Ayhan Bey’in, İzzet Bey’in, Özgür Bey’in kendi çabalarıyla kurmuş olduğu bir kulüp var. Henüz çok fazla destek alarak ilerlemiyor. Türkiye’de bu daha sistematik olarak oturduğu için artık biz devletle de belli oranlarda ilerleyebiliyoruz. Ama burada henüz çok yeni durumda bu kulüp.” ifadelerini kullandı.
Kendisinin de yaklaşık 3 aydır gelip giderek kulübe destek olduğunu ve olayın temelini kurmaya çalıştıklarını belirten Alkan, “Türkiye’de de aslında bu sporun temelini kuranlardan biri olarak o süreci yaşayarak bu günlere geldim. Kıbrıs’taki o süreci de tahmin edebiliyorum. İnşallah önümüzdeki ekim ayında kendi akademimiz içerisinde 15 farklı kulübün The Tayboaga League ligi olacak. Nasip olursa ekim ayında bunun finalini Kıbrıs’ta gerçekleştireceğiz, Lefke’de. Dolayısıyla Kıbrıs halkının buna biraz daha özverili bir şekilde merakının oluşmasını sağlamak bizim buradaki asıl amacımız.” şeklinde konuştu.
“Öz kültürümüze sahip çıkmalıyız”
Son olarak gençlere atlı okçuluk sporu hakkında seslenmek isteyen Alperen Alkan, şunları kaydetti:
“En kıymetli olan şey gençlerimize hitaben söylemek gerekirse, ben de yıllarca basketbol oynadım. Ama bu basketbol, voleybol, futbol değil. Bu bizim ata sporumuz. Öz kültürümüz, dolayısıyla buna sahip çıkıp, geliştirmek tamamen bizim elimizde. Bizim gençlerimiz buna ilgi duydukça daha da ileri gidebiliriz. Çünkü bu sadece bir spor değil. İçerisine girdikçe görecekler, çok farklı lezzetleri olan, içinde hem kültürü, hem tarihi, hem bireysel, hem de takım hareketini kapsayan bir spor. Buna sahip çıkmalarını umuyorum. İnşallah sahip çıkarlar, biz de elimizden geldiğince destek oluruz. Hep birlikte bu sporu daha fazla büyütürüz.”
Öztansu: Ekim 2024’ten beri faaliyetteyiz
Kamu görevlisi olan ve aynı zamanda 1571 Kıbrıs Geleneksel Okçuluk ve Atlı Okçuluk Spor Kulübü’nde genel sekreterlik ve sporculuk yapan İzzet Öztansu, bu spor dalında Alperen Alkan’ın verdiği destek doğrultusunda çalışmalarına devam ettiğini ifade etti.
Kulübün yoğun bir diplomasi sürecinden geçtiğini, bunun için 8 Ağustos 2024 tarihinde resmi belgelerini aldıklarını, aynı şekilde tescillenip onaylandıklarını belirten Öztansu, “Diğer evraksal işlemlerimizi de devlet nezdinde yaparak 2024’ün Ekim ayında Memlük Akademi’nin antrenörlüğünü yapan Sayın Alperen Alkan’ın da katkılarıyla resmi olarak Ekim 2024’te antrenmanlarımıza başladık” dedi.
Kulüp başkanı Ayhan Yapıcı’nın yapmış olduğu girişimler doğrultusunda sürekli kendilerini güncellemek ve geliştirebilmek açısından ok, yay tarihi ve kültürel bilgiyi alabilmek açısından çalıştıklarını aktaran Öztansu, şöyle devam etti:
“Her ne kadar bu milli spor dalına giren yeni bir spor kulübü olsak bile kendimizi sürekli geliştirmeyi amaçlıyor ve her öğrendiğimizi sürekli çevremizdeki insanlarla da öğretmeye ve paylaşmaya gayret ediyoruz. Bizim açımızdan çok değerli ve önemli bir ata sporu. KKTC’de yaşayan bütün vatandaşlarımızın, kadın erkek ayrım yapmaksızın, hangi sektörde olursa olsun bilgi paylaşımı yapıyoruz. Bu doğrultuda da ilerlemeye devam edeceğiz.”
“Spor camiası futboldan ibaret değil”
Ülkemizde sadece spor denildiğinde akıllara futbol veya basketbol geldiğini ama spor camiasının bunlardan ibaret olmadığını aktaran Genel Sekreter, şunları kaydetti:
“Biz futbolu, tenisi, yüzmeyi seven insanlarız ama sadece spor dalları bunlar değil. Geleneksel okçuluk, olimpik okçuluk, at üstünde okçuluk olsun bunlara da yer verilmeli. KKTC olarak The Tayboaga League davet aldık. Bu ligde her ne kadar diğer arkadaşlarımız profesyonel olsa da, malzemeleri bir o kadar profesyonel olsa da bizi kardeş olarak aralarına kabul ettiler. Amerika, Endonezya, Almanya, Türkiye’deki bu kulüplere teşekkürler. Ekim ayında inşallah güzel Lefkemizde güzel bir etkinlikle bir final yarışması yapma planımız var. Bütün halkımızın eğlenebileceği tarzda olacak. Sadece ok değil de geniş kapsamlı olacak.”
Kendilerini bu alanda geliştirmeyi amaçladıklarını ve 1571 Kulübü’nün gümbür gümbür geldiğini belirten Öztansu, davetler hakkında da şunları söyledi:
“Temmuz ayında yine Memlük Akademi’nin yapmayı planladığı İngiltere’de bir etkinlik var. Buna da davet aldık. Gerekirse gece gündüz çalışıp, ülkemizin bayrağını gururla dalgalandırmak adına bir çalışmamız, bir mücadelemiz var. Bunun yanında 2026 yılının ağustos ayında yine kısmetse her 2 yılda bir Macaristan’da düzenlenen “Hun Türk Kurultay’ı” etkinliğine resmi davet aldık. Bizim için gurur verici bir olay, ülkemizin bayrağı resmigeçitte dalgalanıyor. İnşallah yavaş yavaş, sindire sindire 1571 gümbür gümbür geliyor.” ifadelerini kullandı.
“Bizim önceliğimiz oku ve yayı tanımak, tanıtmak”
İzzet Öztansu, kulübün şu anda 10 sporcusu olduğuna işaret ederek, geleneksel okçuluğun tarihi kültürel değerlerini anlatarak devam ettiklerini aktardı. Talepler olduğunu bu talepleri karşılamaya gayret ettiklerini belirten Öztansu, öğrenmeye giden yolda sürecin bir haftada olacak bir iş olmadığını ve sabır gösterdiğini ifade ederek, “Bir anda dünya şampiyonu olunmaz. Ama spor dalımızı severek gönül vererek yapanlar, başarılarına günün sonunda ulaşacaklar. Şu anda bizim önceliğimiz oku ve yayı tanımak, tanıtmak. Amatörce değil, profesyonelce olması gerektiği yere getirmek. Kısacası yerde geleneksel okçuluğu öğretmek ilk amacımız.” dedi.
Kulübün henüz yeni olmasından dolayı gelişme aşamasında olduklarını aktaran Öztansu, yapmak istedikleri şeylerin aşama aşama gerçekleştirileceğini söyledi; şunları kaydetti:
“Geleneksel okçuluğu öğrenerek ikinci adımda otlu akçılığa geçilmeli. Kimimizin kabiliyeti yerde, kimimizin kabiliyeti at üstündedir. Ancak yerde de atta da bir yay tutma, ok atma olayı vardır. Bu öğrenildikten sonra, akabinde at biniciliği eğitimi de alarak at üstünde devam etme arzusundayız. Biz şu anda yer seviyesindeyiz, inşallah bu süreci tamamlarken de atlı okçuluk için bu süreci de başlatacağız. Vatandaşlarımız, halkımız, 7’den 70’e herkes hiç çekinmeden bize ulaşabilirler bu noktada. Öğrenmek istediğimiz her şeyi öğreteceğiz. Yeter ki KKTC’nin halkı olarak ata sporumuza bu noktada sahip çıkalım.”
Yorumlar kapalı.