Fileleftheros gazetesi “Güvenlikle İlgili İngiliz Fikirleri- Son Karar 15 Yıl İçerisinde BM Genel Sekreteri’nde Olmak Üzere, Ordunun Sayısının Azaltılması ve Garantilerin Muhafaza Edilmesi” başlıklarıyla manşetten yayımladığı haberinde, “elindeki güvenilir bilgilere” dayanarak, “Londra’nın perde gerisinde hareket ederek, fikirler ileriye götürdüğünü” öne sürdü.
“Bu fikirlerin, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Crans-Montana’daki beşli konferansta ortaya koyduğu Türk tezinin bir varyasyonunu teşkil ettiği” iddiasında bulunan gazete, “İngiliz formülünün, sayısı müzakere sonucunda belirlenecek miktarda askerin adada bulundurulmasını içerdiğini” ileri sürdü.
Görüşmelerin derininde, hâlihazırda ele alınmış bir şeyin bulunduğunun görüldüğünü yazan gazete, bir diğer ifadeyle “kuvvetlerin 1960 birlikleriyle sınırlı olması (Yunan alayının 950, Türk alayının 650) ve geliştirilen mantığın da (gözden geçirilmeleri temelinde) bunların sonsuza kadar adada kalması olduğunu” ifade etti.
İngilizlerin, garantiler ve müdahale haklarının geçici bir dönem muhafaza edilmesi gerektiği düşüncesinde olduğunu kaydeden gazete, “burada Türk teziyle farklılığın, İngilizlerin garanti anlaşmaları ve müdahale haklarının devam edip etmeyeceğine dair son kararı BM Genel Sekreteri’ne bırakmaları olduğuna” dikkati çekti.
“Bu konunun yeniden yorumlanması zamanının aynı kaldığını, yani üç başkanlık görev süresi, dolayısıyla 15 yıl olduğunu” kaydeden gazete, İngilizlerin “Şimdi neye sahip olduğunuzu ve askerlerin sayısı azaltıldıktan sonra neye sahip olacağınızı düşünün” fikrini ileriye götürürken, meseleleri ortaya koydukları yolun ise ilginç olduğu yorumunda bulundu.
“İngilizlerin bu ikilemle, Türk askeri varlığının bir anlaşmayla meşruluk kazanmasını teşkil edecek fikirlerinin kabul edilmesi gerektiği konusunda ikna edici olmaya çabaladıklarını” öne süren gazete, Rum kesiminin ise bu formülden hoşnut olmadığını belirtti.
Gazete, “askerin daimi varlığı konusunu açıkta bırakması ve garantiler ile müdahale hakları konusunda ise geçiş döneminin uzun olması ve sona erişinin de şüpheli olmasından ötürü” Rum kesiminin bu formülden hoşnut olmadığını izah etti.
Öte yandan Ankara’nın üçüncü ülkeler tarafından, Rum tarafının tek yanlı ilan ettiği MEB’inde 11’inci parseldeki sondajların başlaması ışığında, aşırı uç faaliyetlerden kaçınması konusunda uyarıldığını öne süren gazete, üçüncü ülkeler ile Türkiye arasında gerçekleştirilen temaslarda, Ankara’nın tavrı konusunda güvenceler verdiğinden söz edildiğini de savundu.
Öte yandan Fransa Savunma Bakanı Florence Parly’nin yarın Güney Kıbrıs’a gidecek olmasının, şekillenen ortamla ilgisiz olmadığını savunan gazete, temasları çerçevesinde Rum Savunma Bakanı Hristoforos Fokaidis’le görüşecek olan Parly’nin, bölgedeki Fransız savaş gemilerini ziyaret edeceğini ekledi.
Haberine iç sayfadan ise “Türk İzleriyle Formül” başlığıyla yer veren gazete, perde gerisinde ele alınmakta olan yeni formülün “Kıbrıs’taki Türk işgal birliklerinin sayısının azaltılması, bunların bir anlaşmayla meşru kılınması ve garantiler konusunda karar vermenin, 15 yıllık bir süre içerisinde, BM Genel Sekreteri’ne havale edilmesi” olduğunu öne sürdü.
Bu fikrin İngilizlere ait olduğunu yineleyen ve bunun Crans-Montana’daki konferansın çökmesinin ardından ileriye götürülmekte olduğunu kaydeden gazete, İngilizlerin “Şimdi neye sahip olduğunuzu ve askerlerin sayısı azaltıldıktan sonra neye sahip olacağınızı düşünün” şeklinde bir ikilem ortaya koyduğunu yineledi.
“Konu hakkında bilgisi olan kaynakların”, bu yaklaşımı başka ülkeler ile örgütlerin desteklediğinin görüldüğüne işaret ettiklerini yazan gazete, bunların yalnızca bu formülle bir çıkış yolu olabileceğini, çünkü aksi halde “Türkiye’nin işbirliğinde bulunmayacağını” düşündüklerini aktardı.
“Londra’nın, ilk beşli konferansta, özellikle Mont Pelerin’deki teknokratların toplantısında, aynı zamanda Crans-Montana’nın ilk günlerinde garantiler konusunda farklı bir yaklaşıma sahip olduğunu” yazan gazete, İngiliz heyetinin başında bulunan diplomat Jonathan Allen’in “garantiler sisteminin modası geçmiş olduğunu söylediğini” iletti.
“Crans-Montana’ya son aşamada giden İngiltere’nin Avrupa Bakanı Sir Alan Duncan’ın açıklamasının ise farklı olduğunu” kaydeden gazete, Duncan’ın “bazı değişikliklerle birlikte, garantilerin muhafaza edilmesi ve askerin kalması mantığında hareket ettiğini, öte yandan perşembe akşamı yemekte ise çıkmazı Atina ile Rum kesimine yüklemeye çalıştığını” ekledi.
Kocas yarın akşam Güney Kıbrıs’a gidecek
Bu arada Rum-Yunan hükümetlerinin yarın ve salı günü taktik ve koordinasyon konularını ele alacağını kaydeden gazete, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocas’ın bu sebepten dolayı yarın bulunacağı Brüksel’den, akşam saatlerinde Güney Kıbrıs’a gideceğini yazdı.
Kocas ile çalışma arkadaşlarının, yarın akşam Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in vereceği akşam yemeğine katılacağını kaydeden gazete, Kocas’ın salı günü ise Rum Ulusal Konseyi’nin özel oturumuna katılacağını ekledi.
Yorumlar kapalı.